Ziller kimin için çalıyor?
Liseli gençler olarak hepimiz bu sorunları yaşıyoruz. Bu sorunlar karşısında da bir araya gelerek, direnerek çözüme ulaşabileceğimizi düşünüyorum.
Kaynak: Unsplash
Gülpınar Azime Yılmaz Anadolu Lisesinden bir öğrenci
Beylikdüzü/İstanbul
Merhaba, ben bu sene 10. sınıfa geçen bir lise öğrencisiyim. Geçen sene okul açılmadan önce yaşadığım ve bu sene de yaşayacağımı beklediğim zorluklardan bahsetmek istiyorum. Öncelikle okulumuz 1400 kişi ve alan olarak çok küçük. Okula sığmadığımız için öğrenciler sabahçı ve öğlenci olarak ikiyle bölünüyor.
ÖĞRENCİLERİN EVLERİNE DÖNMELERİ BİLE BİR PROBLEM
9. ve 10. sınıf öğrencilerinin ders saati öğlen başlarken 11. ve 12. sınıf öğrencilerinin dersleri sabah başlıyor. Öğlenciler, akşam saat 19.00’da okuldan çıkıyor. Türkiye’de akşam vakti tek başına eve gitmek özellikle genç kadınları tedirgin eden bir durum. Bu sebeple aileler öğrencileri ya kendileri alıyor ya da servise veriyorlar. Bu sene ekonominin gidişatından kaynaklı olarak her şeye zam geldiğini düşünürsek servis ücretleri de bundan payını alacaktır. Bu sebeple servis ücretlerinin çok yüksek olacağını bunun da servis tercih etmek zorunda kalan arkadaşlarımız açısından zorluk yaratacağını düşünüyorum. Bunun yanında çıkış saatimiz daha da uzamasın diye yemek yiyebileceğimiz bir geniş aralığımız yok. Buna rağmen dersler 80 dakika blok şekilde yapılıyor. Bu şekilde yapılması hem derse katılımı hem de anlamayı zorlaştırıyor. Bir süre sonra çoğu öğrencinin odağı dağılmış oluyor. 80 dakika ders işlenirken teneffüsler ise sadece 10 dakika oluyor. Bu da yorucu bir blok dersin ardından dinlenebileceğimiz bir aralık olarak bize yetmiyor.
Katıldığım 20. Gençlik Yaz Kampı’nda da gördüğüm kadarıyla liseli gençler olarak hepimiz bu sorunları yaşıyoruz. Bu sorunlar karşısında da sorunlarımızı birbirimizle paylaşarak ve bir araya gelerek, direnerek çözüme ulaşabileceğimizi düşünüyorum.