13 Eylül 2023 01:31

Dinci-gerici müdahaleye karşı laik ve bilimsel eğitim talebi

Eğitimin zaten sınırlı olan laik ve bilimsel yönleri de törpüleniyorken yeni dönemde karşımızda ÇEDES projesi gibi bir gerçek var artık.

 Patrick Tomasso/ Unplash

Paylaş

Burak BAĞÇECİ

İstanbul

 

Liseliler için yeni eğitim öğretim dönemi eski yeni birçok sorunla başladı. Var olan sorunlar daha da ağırlaştı, yeni yeni sonuçlar doğurdu. Bu sorunların başında lise eğitiminin her geçen gün daha da niteliksizleştirilmesi, içinin boşaltılması, bilimsellikten uzaklaştırılması geliyor.

Bugüne kadar AKP iktidarının “reformlar”la, “devrimler”le geçen eğitim politikalarının gençler için hiç olumlu sonuçları olmadığını liseliler gayet iyi biliyor. Eğitimin niteliği her geçen gün kötüye giderken, yapılan değişiklikler eğitim sistemini, gençlerin kaygılarına artıracak şekilde, bir yapboza dönüştürmekten öteye gitmiyor. Özellikle müfredattan evrim teorisinin kaldırılması, seçmeli din dersi sayılarının artırılması ve fiili olarak bunların zorunlu kılınması vb. adımlarla müfredat hem niteliğinden hem bilimselliğinden kaybettikçe kaybediyor.

Eğitimin zaten sınırlı olan laik ve bilimsel yönleri de törpüleniyorken yeni dönemde karşımızda ÇEDES projesi gibi bir gerçek var artık. Eskişehir ve İzmir’de pilot uygulama olarak başlamış olan proje, yeni dönemde liselilerin laik ve bilimsel eğitim alma haklarının karşısında en büyük saldırılardan biri olacak. Proje kapsamında imam, vaiz, Kur’an kursu hocası gibi din adamları, okullarda öğrencilere “değerler eğitimi” vermek üzere “manevi danışman” olarak görevlendirilecek. Bu düzenleme sadece müfredatı değil bütün bir okul yaşamını, gençliğin sosyal ve kültürel alanlarını dinci-gerici saiklerle dönüştürmenin bir adımı.

AKP’NİN EĞİTİM HEDEFİ: DİNDAR VE KİNDAR UCUZ İŞ GÜCÜ

Eğitimde dinin ve dinci-gerici-milliyetçi ideolojilerin etkisinin artmasının AKP’yle başlayan bir tarihi yok. Geçmişten bu yana, özellikle de 12 Eylül Darbesi’nden beri eğitimin parasız, bilimsel ve laik yönlerine dönük bir saldırı sürecinden, buna dair geliştirilen politikalardan bahsedebiliriz. Ancak AKP döneminde bu türden müdahaleler muazzam hız kazanmış durumda.

İktidarın, kapitalizmin ve egemen sınıfların ihtiyaçları karşısında eğitime dönük müdahalelerinin çok farklı yönleri var. Bunlardan biri elbette her kademede ucuz iş gücü yetiştirmek. Dinci-gericiliğin etkisi altında; bulduğuna şükreden, sorunlarını kader olarak gören, patronlara ve siyasetçilere biat eden bir gençlik yetiştirerek işsizlik, yoksulluk, geleceksizlikten başka bir şey vadetmedikleri gençlerin ekonomik sistemin sömürüye açık bir parçası olmasını istiyorlar.

Dolayısıyla ülkedeki laiklik sorunu, liseliler için eğitim hakkı özelinde bir anlam kazanıyor. Din ile yurttaş arasına devleti sokarak, dini düşünceyi ve kültürü toplumu yeniden yapılandırmanın bir aracı haline getirmekte olan tek adam yönetiminin eğitim alanında da kültürel ve ideolojik iktidarını kurma, buna uygun bir toplumsal yaşam tarzı inşa ederek yönetme motivasyonuyla hareket ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Kutlu doğum haftalarının kutlandığı, seçmeli din derslerinin sayılarının artırılıp zorunlu hale getirildiği, öğrencilerin imam hatiplere zorunlu bırakıldığı ve bilimsel bilgi birikiminin, bilimsel düşüncenin zerresine zor erişilen bir eğitim süreci. Böyle bir eğitim projesiyle gençlerin insanlığın en ileri birikimiyle buluşması engellenmiş, yerini hurafeler ve din eğitimi almış durumda. “Asım nesli”, “dindar ve kindar nesil” vb. söylemlerle AKP’nin düşlediği yeni nesil gençliğin ideolojik çerçevesi çizilmeye çalışılırken tarikat-cemaat yurtları ve eğitim merkezleriyle gençlerin sosyal yaşamı da kuşatılıyor. Gençlerin siyasal İslamcılığın ve neo-Osmanlıcı toplumsal inşa sürecinin dayanağı olması hedefleniyor.

EĞİTİM SINIFLAR MÜCADELESİNİN KONUSUDUR

Öncelikle eğitim hakkı, her yurttaşın eşit bir biçimde bilimsel, laik, demokratik bir eğitim alma hakkını ifade eder. Parası olan özel okullarda -ki onların da eğitim niteliği tartışılır- farklı bir eğitim alırken olmayanın meslek liselerine, imam hatiplere ve hiçbir özelliği kalmayan anadolu liselerine mecbur bırakılması bu hakkın ortadan kaldırılması demektir. Çünkü buralarda gençler, kişisel, sosyal, kültürel ve akademik anlamda gelişimlerini sağlayabilecekleri bir eğitim ortamı bulamamakta. Müfredattan insanlığın en ileri birikimini öğrenmek, tartışmak, düşünmek, bilimsel bilgiyle buluşmak; böylesi bir eğitim ortamının parçası olmak her gencin hakkı olacaksa, bunu sağlamak devletin görevidir. Laik eğitim talebi bu noktada anlam kazanır. Çünkü laik eğitim savunulmazsa, devlet kurumları, eğitimi dinci-gerici düşünceler temelinde örgütlemeye, ayrımcı ve düşmanlaştırıcı bir eğitim ortamı sağlamaya devam eder. Bu sebeple ilimsel ve nitelikli bir eğitim hakkını savunmak, laiklik mücadelesinin bir parçasıdır. 

Öte yandan insanlığın ileri birikiminin yerine orta çağdan geri çağrılan hurafelerin, dini düşüncenin alması sınıflar mücadelesinin bir biçimde yansıması olduğu için önemlidir. Nitekim insanlığın geleceğini temsil eden, yeni ve daha ileri bir toplumun kurulmasında çıkarı olan sınıflarla gerici, tutucu ve baskıcı sınıfların mücadelesi ideolojik alanda sürdüğü ölçüde, eğitimin içeriğini de etkilemektedir. Bu yüzden eğitimi kendi çıkarlarına göre dizayn eden egemen sınıflar ve onların siyasal temsilcileriyle, işçi sınıfı ve onun siyasal mücadelesinin bir alanı da eğitimdir. Öyleyse taleplerimiz sınıfsal ve siyasal anlamlar kazanmaktadır.

Dolayısıyla eğitimin nasıl bir eğitim olacağı mücadelesi, işçi sınıfının, gençliğin ve diğer halk kesimlerinin, ilerici demokratik güçlerin “laik, demokratik, bilimsel, anadilinde, parasız eğitim” mücadelesinin kazanımlarının korunması ve ilerletilmesi mücadelesidir. Bu yüzden liselilerin yeni dönemde ilk dersi, laik ve bilimsel bir eğitim talebi etrafında bir araya gelmenin, birlikte ve örgütlü bir mücadelenin olanaklarını tartışmak olmalı.

ÖNCEKİ HABER

Bir olay: İstanbul Valiliğinin alkol açıklaması | Bir kavram: Yasak

SONRAKİ HABER

Depremzede olarak kamp tecrübesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa