Eskişehir'de ÇEDES karşıtı yürüyüş: Okulları dindar ve kindar nesil projesine teslim etmeyeceğiz
İçeriğinde dini-gerici eğitim verilen ÇEDES protokolüne karşı tepkiler büyüyor. Eskişehir'de çok sayıda kişi, eğitimde ÇEDES ve diğer gerici uygulamalara karşı yürüyüş yaptı.
Fotoğraf: Andaç Aydın Arıduru/Evrensel
Eğitimde gerici müfredat ve uygulamalar her geçen gün artarken, "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesi adı altında dini içerikli eğitimin yaygınlaştırılmasına tepkiler çığ gibi büyüyor. ÇEDES'e karşı İzmir Mitingi'nin yürüyüş kolu, Eskişehir'deydi. Eğitim Sen üyeleri, kentte ÇEDES'e karşı birçok kitle örgütünün de destek verdiği bir yürüyüş gerçekleştirdi. Atatürk Lisesi önünde buluşan kitle, Hamamyolu Yediler Parkı'na kadar "Laik, bilimsel, demokratik eğitim", "ÇEDES hemen iptal edilsin", "Karanlığa teslim olmayacağız" sloganlarıyla yürüdü. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ve Eğitim Sen Genel Başkanı Necla Kurul da yürüyüşe katılanlar arasındaydı.
Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan, yürüyüşün başlangıcında bir açıklama yaptı. Alkan, hükümeti sert bir dille eleştirerek, "Bugün AKP iktidarı aslında Türkiye toplumuna tek bir şeyi dayatıyor: Fakirsiniz, açsınız ama dini anlamda sizi donatacağız. Burada AKP aslında işçilere, emekçilere, yoksullara, kamu emekçilerine, emeklilere, sokaktaki aç yurttaşlarımıza bir şey vaat etmiyor. Tek bir amacı var, toplumu kutuplaştırıp seçimi almak ve aynı zamanda gizli IMF politikalarını Türkiye’de hayata geçirmektir. 22 yıl önce iktidara geldiklerinde Türkiye’nin öz kaynaklarını, kamu iktisadi teşekküllerini sermayeye peşkeş çektiler. Okullarımızda bizler Eskişehir’de bir tebeşir parası dahi toplanmasına müsaade etmiyorduk. Bugün Eskişehir’in okullarında 35 bin lira 40 bin lira kayıt parası topluyorlar" dedi.
Ayrıca, ÇEDES ve benzeri protokollerle imamların okulları devraldığını ifade eden Alkan, laik eğitim mücadelesine sonuna kadar devam edeceklerini belirtti. Alkan aynı zamanda Eğitim Sen yürüyüşünün İzmir'de düzenlenecek büyük bir miting ile sona ereceğini açıkladı.
Ardından Söz alan Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, 12 Eylül darbesi sonrasında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin zorunlu hale geldiğini belirtti. Kurul, "Ondan önce bu ders seçmeliydi ve dinde zorlama olmaz anlayışıyla hareket ediliyordu. Ancak darbeler sonrasında bu ders zorunlu hale getirildi. Şimdi yeni bir sivil darbeyle karşı karşıyayız. Etkileri hala devam ediyor. Bu darbenin ardından açılmasına 2 hafta kala yeni bir zorunlu dersle karşılaştık, Din Değerleri ve Ahlak. Sanki ahlak ve değerlerimiz tamamen dine endekslenmiş gibi seçmeli derslerden biri zorunlu hale getirildi" dedi.
Kurul, iktidarın eğitim sistemindeki uygulamalarıyla öğrencileri kendi çizgisine çekmeye çalıştığını belirterek, "Öğrencilerimiz artık siyasal iktidarın çizgisine çekilmek isteniyor. Hangi projeyle? ÇEDES projesiyle. Adı çok masum gözüküyor ama arkasında ne var? Tabletler, bisikletler ve benzeri vaatler var ama arkasında ellerini ovuşturarak bekleyen dinci vakıflar, tarikatlar ve cemaatler var" şeklinde konuştu.
Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığını eleştiren Kurul, Bakanlığın Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile başka bir eğitim sistemi oluşturmaya çalıştığını iddia etti. Kurul, ÇEDES protokolünü de eleştirerek, bu protokolün yıllarca sürebileceğini ve dindar ve kindar bir nesil projesinin adım adım örülmek istendiğini ifade etti. Kurul, ÇEDES ve benzeri protokollere karşı mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı. (HABER MERKEZİ)