Tutuklu Gazeteci Gök'ün avukatı Resul Temur: Yargısal işlem yok, husumet var
Gazeteci Abdurrahman Gök'ün avukatı Resul Temur, “Abdurrahman’ın dosyasında, onun durduğu yerde durmak, ona güç vermek baskıyı azaltır” diyerek çağrıda bulundu.
Av. Resul Temur | Fotoğraf: Şerif Karataş/Evrensel
Şerif KARATAŞ
İstanbul
Gazeteciler Abdurrahman Gök ve Mehmet Şah Oruç bugün hakim karşısına çıkacaklar. Hazırlanan iddianameyle gazeteciliğin yargılanacağına vurgu yapan Avukat Resul Temur, “Yargısal bir işlemden ziyade bir husumete dönüştüğünü” ifade etti. Temur, “Abdurrahman’ın dosyasında, onun durduğu yerde durmak, ona güç vermek baskıyı azaltır” diyerek dayanışma çağrısında bulundu.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 25 Nisan’da gözaltına alınarak, tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Abdurrahman Gök ve Gazeteci Mehmet Şah Oruç yaklaşık 5 aydır cezaevinde tutuluyor. Gök hakkında “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla hazırlanan iddianame Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Gazeteci Oruç hakkında hazırlanan iddianame ise, “yetkisizlik” kararıyla Diyarbakır’dan Bitlis’e gönderildi. “Örgüt üyeliği” iddiasıyla hazırlanan iddianame, Bitlis 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
"HUKUKİ KAPSAMDAN YOKSUN"
Bölgedeki tutuklu gazetecilerin davalarını da takip eden aynı zamanda Abdurrahman Gök’ün Avukatı Resul Temur’la dava öncesinde konuştuk. Avukat Resul Temur, “Abdurrahman Gök diğer gazeteci arkadaşları ile birlikte örgüt üyesi oldukları gerekçesi ile tutuklandılar. Gazetecileri tutuklamanın en yalın ve risksiz hali bu aslında. Bir gazeteciye örgüt üyesi dediğinizde onunla dayanışmak isteyenleri engelleyeceğiniz bir kalkan oluşturmuş oluyorsunuz. Yargısal mekanizma bu yol ile var olan adaletsizliğin sorgulanmasını ve görülmesini engellemiş oluyor” ifadelerini kullandı.
İddianameyle gazeteciliğin yargılandığına vurgu yapan Temur, “Gerekçe sadece var olan hukuksuzluğa alıştırma biçimi olarak değerlendirilebilir. Hukuki kapsam ve manadan yoksundur bu anlamda” dedi.
YARGI MEKANİZMASI BASKI ARACINA DÖNÜŞTÜ
Abdurrahman Gök ve diğer tüm gazeteciler açısından yargı mekanizmasının sistematik bir baskı aracına döndüğüne vurgu yapan Temur, şunları söyledi: “Her baskın ile, her yargılama ile Abdurrahman Gök’ü meslekte durduğu yerin gerisine itmeye çalışıyorlar. Fakat o, çalıştığı tüm gazetecilerle birlikte daha fazla sahaya iniyor, daha fazla haber topluyor ve ısrarla mesleğini sürdürmeye devam ediyor. Abdurrahman Gök’e yönelik bu baskıda doğrudan mahkemelerde yer aldığı için, baskıyı hukuki kapsamda değerlendirmek güç bir hal alıyor. Savcının bu dosya özelinde açık tanığı 4 defa dinlediği ve her seferinde Abdurrahman Gök’e ilişkin soru sorduğunu göz önüne aldığımızda bu durumun artık yargısal bir işlemden ziyade bir husumete dönüştüğünü rahatlıkla dile getirebiliriz.”
Dayanışmanın yan yana gelmekle olacağına dikkat çeken Temur, “Aynı düşünceye gelmek durumunda değil kimse. Fakat baskıya karşı ortak bir duyguyu ve duruşu sergilemek gerekir. Abdurrahman’ın dosyasında, onun durduğu yerde durmak, ona güç vermek baskıyı azaltır” ifadelerini kullandı.