Cumhuriyetin 100. yılında Altın Koza
Son yıllarda Festivalde özellikle genç yönetmenlerin ilk ya da ikinci filmlerinin yarışmaya hak kazanıp ödüllerle dönmesinin sinemadaki farklı bakış açılarını ve çeşitliliği arttırdığını düşünüyorum.
Altın Koza Film Festivali afişi, Fotoğraf: Hüseyin Orhan'ın kişisel arşivi
Hüseyin ORHAN*
Cumhuriyetin 100. yaşında Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivalinin 54. yılında 30’uncusu ile sanatseverlerin beğenisine sunulacak olması bu yılki festivale ayrı bir önem ve heyecan katmaktadır. Cumhuriyet sinemasının son yarım asırdan fazlasının belleğine sahip olan festival, bu süre boyunca hem Türk sinemasının gelişimini desteklemiş hem de sanatı ve sanatçıyı halkımızla buluşturma görevini üstlenmiştir. Bu yönü ile festivalin kendisi Türk sinema tarihinin en prestijli parçalarından biri haline gelmiştir.
Festival bu uzun tarihi geçmişi ile birlikte aynı zamanda Türk sinema tarihini koruyan bir belleğe dönüşmüştür. Festivalin hemen öncesinde başladığımız Festival tarihi boyunca ödül almış film yönetmen ve oyuncularından oluşan sosyal medya içeriklerine gösterilen yoğun ilgi ve hatta sinema severlerin 1969’dan günümüze “Büyülü bir yolculuğa çıktıklarını” ifade etmesi sanatseverler için festivalin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.
Festivalin 54. yılında bu tarihi misyonun gereği olarak iki önemli yayını da sinema dünyasına hediye edeceğiz. Türkiye’nin en önemli sinema yazarlarından Burçak Evren’in kaleme aldığı Cumhuriyetin 100. yılına özel “1923-2023 Cumhuriyetin Sineması” ve “1914-2023 Başlangıcından Günümüze Sinema Dergileri” kitapları hem sinemaseverler için hem de akademik çalışmalar için kaynak niteliğinde olacaktır.
Son yıllarında Festivalde özellikle genç yönetmenlerin ilk ya da ikinci filmlerinin yarışmaya hak kazanıp ödüllerle dönmesinin sinemadaki farklı bakış açılarını ve çeşitliliği arttırdığını düşünüyorum. Bu yılki festival afisi tasarlayan sanatçımızın da “Bir yandan yönetmenlerin değişen bakış açılarını bir yandan da izleyicinin çeşitliliğini sembolize eden gözler” tasarımı festivalin ruhuyla da uyumlu olmuştur.
Anadolu’da yasayan farklı kültürlerin bir arada yoğrulduğu büyük bir kültürel mozaik olma özelliği taşıyan Adana, bu rengarenk yapısının içinden çıkan sanatçıları ile Türkiye’nin sanat ve kültür hayatına geçmişten bugüne yön vermektedir. Farklılıkların ve farklı bakış açılarının sanatsal üretimdeki zenginliğini Adana’daki şair, yazar, ressam ve sinemacıların kendi alanlarında yarattıkları yeniliklerde görebiliriz. Bu sebeple festivalin en önemli dinamiğinin Adana halkının, Adana izleyicisinin, olduğunun bilincinde olup festivalin tüm içeriğini bu yönde kurgulamaya çalıştık.
Bu yüzdendir ki festivalin en önemli ödüllerinden biri “Adana İzleyici Ödülü”dür. Geçen yıl başlattığımız halkın seçtiğini halkla buluşturuyoruz içeriği ile bu ödülü alan filmin festivalimizin ilk yıllarına ev sahipliği yapan Atatürk Parkı’nda kurulacak yazlık sinemada gösterimi gerçekleşecek. Geçmişte neredeyse her mahallesinde bir yazlık sinema bulunan bu özelliği ile bir sinema kenti olarak anılan Adana bu tarihi nostaljik günlerini;14 ilçenin tamamında iki gezici sinema ile ilçe merkezleri ve köylerinde, 4 merkez ilçede kurulacak 5 yazlık sinemada ve 30 mahalle 30 film gösterimi ile tekrar yaşayacak.
Geçen yıl başlattığımız “Çukurova Altın Koza Film Akademisi” kapsamında bu yıl da usta oyuncular, yönetmenler ve akademisyenlerden oluşan geniş bir kadroyla, Türkiye’nin dört bir yanında yer alan üniversitelerin iletişim fakültelerinden davet edilen 100 öğrenciyi panel, söyleşi ve atölyeler vasıtasıyla buluşturacağız.
Festivalimizde, bir Altın Koza Efsanesi olan Altın Palmiye ödüllü Yılmaz Güney için, “Bence o, müthiş bir sinematik dehaya sahipti. Çok basit bir filmde bile harika fikirleri vardı. Bir de bence insan doğasının şaşırtan yanlarının da çok farkındaydı” diyen, Altın Palmiye Ödüllü Yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın 76. Cannes Film Festivali’nde Merve Dizdara “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü kazandıran filmi “Kuru Otlar Üstüne”nin Türkiye prömiyerinde filmin başrol oyuncuları Merve Dizdar, Deniz Celiloğlu ve Musab Ekici’yi birlikte ağırlayacağız.
Festival kapsamındaki tek ücretli gösterim olan “Kuru Otlar Üstüne”nin Türkiye prömiyerinin gelirleri doğrudan İhtiyaç Haritası’na aktarılacak. Ülkemizi derinden sarsan 6 Şubat deprem felaketinden etkilenen Hatay’da yer alan konteyner kent alanlarında, çocuklarımıza ve gençlerimize yönelik kalıcı mekanlar kurularak, çeşitli eğitim ve etkinlikler gerçekleştirilecek.
Festivalimize ev sahipliğini yapacak olan ve seçildiği günden bugüne sanatsal ve kültürel etkinliklere verdiği destek ile öne çıkan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Zeydan Karalar’ın da belirttiği gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında festivalin 30.sunu gerçekleştirmekten büyük onur duyuyoruz. Tüm sanat ve sinemaseverleri, Adana halkını bu heyecanı bizlerle paylaşmaları için 18-24 Eylül’de şehrin dört bir yanında kurulan açık hava sinemaları ve festival alanlarına bekliyoruz.
*Altın Koza AŞ Genel Müdürü