Veliler: Eğitim bilimden koparılıyor
Okullara imam atanmasını öngören ÇEDES projesinin iptalini isteyen veliler, eğitimde karanlık bir tablo oluşturmak isteyenlere karşı laik ve bilimsel bir eğitim için mücadele çağrısı yaptı.
Fotoğraf: Emirhan Durmaz/Evrensel
Hazırlayanlar:
Eda AKTAŞ
Ramis SAĞLAM
Emirhan DURMAZ
Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)’ protokolü ile imam, vaiz ve müezzin gibi din görevlilerinin okullara ‘manevi danışman’ adı altında görevlendirilmesine veliler itiraz ediyor. İzmir’deki veli dernekleri, proje için pilot il seçilen kentte eğitim sendikaları, kadın dernekleri, emek ve demokrasi güçleriyle birlikte 16 Eylül’de ÇEDES projesinin iptal edilmesi için mitinge hazırlanıyor. Ayrıca veli dernekleri, kentin birçok noktasında açtıkları stantlarda ÇEDES’e karşı imza topluyor. Dosyamızın bugünkü konuğu olan veli dernekleri temsilcileri…
GERİCİ PROJELERE KARŞI MİTİNGE ÇAĞRI
Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, okullarda ÇEDES ve benzeri gerici projelerin tamamına karşı çıktıklarını söyleyerek “ÇEDES gibi projelere barikat örnekten başka seçeneğimiz yok” dedi. 16 Eylül’de İzmir’de ÇEDES’in iptal edilmesi için yapılacak büyük mitingi hatırlatan Kalafat “İzmir’de inanç örgütlerinin, veli derneklerinin, Eğitim Sen’in, emek ve demokrasi güçlerinin öznesi olduğu büyük ve geniş kapsamlı bir miting düzenleyeceğiz. Mitingle ÇEDES ve eğitimde gericiliğe karşı kitlesel bir tepki ortaya koyacağız” dedi. Eğitim sisteminin paralı olması, öğretmen açığı, depreme dayanıksız okul binaları ve okula aç gelen çocuklar gibi devasa problemleri olduğunu hatırlatan Kalafat “Ama MEB tüm bu sorunlar yokmuş gibi davranıyor. Tek sorunumuz okullarda çocuklara şükretmeyi öğretecek imamlar meselesi mi? Din görevlilerinin çocuklara ‘manevi danışmanlık’ yapması okullara dinamit koymaktan farksızdır. Bu çok tehlikeli” ifadelerini kullandı. MEB’in attığı bu adımın tüm toplumu etkileyeceğini ve büyük sorunlara yol açacağını ısrarla söylemelerine rağmen kendilerinin dinlenmediğini dile getiren Kalafat “O zaman sözünün anlamı bitmiştir, 16 Eylül’de yapacağımız kitlesel miting ile kendimizi anlatacağız” dedi.
‘KARANLIK BİR TABLO OLUŞTURULUYOR’
İzmir’de 800’ün üzerinde okula din görevlisinin atanacağını hatırlatan Kalafat, “Öncelikle okullara atanacağı konuşulan bu kişilerin hiçbiri pedagojik formasyona sahip değil. Pedagojik formasyonu olmayan birinin eğitim sürecinde çocuklara danışmanlık yapması demek, Anayasanın ilkelerine ters olduğu gibi yasal iş hayatının ilkelerine de terstir. Öte yandan bu görevlilerin nasıl ücretlendirileceği, nasıl pozisyonlanacakları, mesai saatlerinin ne olacağı gibi sorular ise yanıtsızdır. Hiçbir şeyin belli olmadığı, muğlak ve karanlık bir tablo oluşturulmak isteniyor” diye konuştu.
‘EĞİTİM HER YIL GERİYE GİDİYOR’
Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (Öv-Der) İzmir Şube Başkanı Behram Kaya, eğitim sisteminin her yıl daha da geriye götürüldüğüne vurgu yaptı. Eğitimin birçok ihtiyacı varken okullara yeterince bütçe ayrılmadığını öğrenciler, veliler ve öğretmenlerin birçok sorunla boğuştuğuna dikkat çeken Kaya “Birçok sorun ortada dururken MEB, ÇEDES gibi projelerle uğraşıyor” tepkisini gösterdi. ÇEDES’in iktidarın siyasi projesi olduğunu ama Türkiye’nin farklı köken ve inançlara sahip bir toplum olduğunu hatırlatan Kaya, “Türkiye toplumu homojen değildir. Türk’ü, Kürd’ü, Laz’ı, Çerkes’i, Hristiyan’ı, Yahudi’si, Sünni’si, Alevi’si var. Her renkten bir çiçek bahçesine kalkıp tek rengi dayatamazsınız” dedi.
‘SORGULAYAN NESİLLER İSTEMİYORLAR’
Eğitimin ana amacının bilinçli ve sorgulayan nesiller yetiştirmek olduğunu belirten Kaya, “Bu uygulamalar eğitimi bilimden koparmakta ve dinselleştirmekte. Bu tür projelerle tarikatların eğitime dahil olması ve eğitimi onların hizmetine açmayı amaçlıyor” dedi. İmam imamlığını yapmalı, öğretmen ise öğretmenliğini yapmalı ifadelerini kullanan Kaya “Bir kamyon şoförünün doktorluk yapamayacağı gibi. İmamların, vaizlerin ve pedagojik formasyon almayan kişiler eğitime dahil edilmemeli. Çocuk psikolojisinden anlamayan, yeterliliği olmayan insanlar çocukları eğitemezler. Proje, bir an önce geri çekilmelidir” diye konuştu.
Din eğitimi verilecekse bilim insanlarının önerdiği şekilde verilmesi gerektiğini söyleyen Kaya, “Bilim insanları, dini eğitimin 11-12 yaşlarından sonra verilmesini öneriyorlar. İçeriğinde ise önce dinlerin tarihi öğretilir. Dinlerin çok tanrılı dinlerden, tek tanrılı dinlere doğru evrimleşmesi anlatılır. Her dinin ritüelleri, kuralları ve kaideleri verilir. Küçük yaştaki çocuklara dini eğitimi kesinlikle verilmemeli. Bu bakımdan da projenin doğru olmadığı ortadadır” dedi.
‘OKULLARA İMAM DEĞİL ÖĞRETMEN İSTİYORUZ’
ÇEDES’in iptal edilmesi için 16 Eylül İzmir’de ‘ÇEDES projesine hayır. Laik, parasız, bilimsel eğitim istiyoruz’ şiarıyla yapılacak mitingde Öv-Der olarak yer alacaklarını belirten Behram Kaya, ‘Okullarda imam ve müezzin değil, öğretmen istiyoruz’ diyerek kent genelinde imza kampanyası başlattıklarını da söyledi. Konak, Bornova, Buca, Çiğli, Karşıyaka, Narlıdere ve birçok ilçede imza kampanyasını sürdürdüklerini anlatan Kaya, “İnsanlar ÇEDES konusunda yetersiz bir bilgiye sahip. Bunu daha iyi anlatmalıyız. Projenin ne olduğunu anlattığımız zaman veliler tepki gösterip, imzalarını atarak ‘okulların tarikatlara teslim edilmesini istemiyoruz’ diyorlar. Topladığımız imzaları MEB’e göndereceğiz” diye konuştu.