Yük ortak olacaksa işçi maaşı almaya ne dersiniz?

Hizmet-İş üyesi bir grup işçi

Kayseri Büyükşehir Belediyesi

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan’a...

Bizler Kayseri Büyükşehir Belediyesinde çalışan işçiler olarak bu mektubu kaleme alıyoruz. Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş Sendikası üyeleriyiz. Yani sizin başkanlığını yaptığınız sendikanın üyesiyiz. Kayseri’de AKP’li belediye başkanlarıyla verdiğiniz pozlar sonrası konuşmanıza ilişkin görüşlerimizi Evrensel gazetesi aracılığıyla iletmiştik. Bir cevap vermişsiniz, “İşçilerin fedakarlık yapması konusu gerçeği yansıtmıyor” diye. Patronlara ve ekonominin bu halde olmasının nedeni olan hükümete vermediğiniz cevabı üyeniz olan biz işçilere vermişsiniz. En son Erdoğan’a oy istiyordunuz? Ne oldu da fedakarlık yapmalıyız demeye başladınız? Neyse, cevaba mektup ile karşılık veriyoruz.

İfadeniz tam manasıyla ne eksik ne fazla, şu şekilde: “Bütün bu zorluklar hepimizi etkiliyor. Ancak bu tür yüksek enflasyonlu dönemlerde en fazla çalışanlar etkileniyor. Bu dayanışmayı, birbirimizin üzerine yükleyerek değil, ortak olarak bu yükleri birlikte yüklenmemiz gerekiyor.”

Söylenecek o kadar çok şey var ki bir mektupta anlatmak imkansız. Tebrikler! İşçilerin alım gücünün düştüğünü sizler bilir miydiniz? Üyeleriniz aldığı ücretlerle yaşam mücadelesi vermeye çalışırken sizler; lüksünüzden, şatafatınızdan hiç ödün verdiniz mi?

- Sayın Arslan, maaşınızı ve bindiğiniz makam aracınızı açıklar mısınız? Üye aidatlarıyla aldığınız maaşlar ve makam araçları işçinin değil mi? Fedakarlık nasıl bir şeymiş birlikte bakmaya ne dersiniz? Satın makam aracınızı, maaşınız bir belediye işçisinin maaşını geçmesin öyle yaşayın?

- AKP, devletin bütün olanaklarını patronlar ve kendi belediyelerine aktarırken/harcarken söz söylediniz mi? Milyonlarca lira vergi borcu silinen holding sahiplerine ilişkin bir çağrı yaptınız mı? İşçilerden vergi alınmasın dediniz mi? Kıdem tazminatı tekrar gündemde. Amasız, fakatsız kıdemi savunacağız dediniz mi?

- Konfederasyon bünyesinde Genel Başkan Yardımcılığı yapan ve Özçelik-İş’in Genel Başkanı olan Kayserili Yunus Değirmenci’nin 2019 yılında bundan 4 yıl önce ‘30 ila 50 bin lira arası maaş alıyorum’ dediğini hatırlıyor musun? Şimdi o maaş iki katına çıkmıştır! 1.3 milyonluk makam aracına ne demeli? Biz pandemide ölüm pahasına çalışırken, Kayseri’de villasından çıkmayan sendika başkanı mı olur? Ortak yükleri birlikte yüklenmek gerekiyor değil mi? Hodri meydan.

- Hak-İş’e bağlı Öz Sağlık-İş Genel Başkanının akrabalarını işe almasına ne diyeceksiniz? Geçtiğimiz yıllarda 2 milyon, güncel fiyatıyla 4 milyonluk makam aracına ne demeli? Yetmezmiş gibi sağlık turizmine el atıp, sendikacılıktan patronluğa soyunuyorlar! Paraya gelince sendikacılar ve akrabaları olarak ortak bölüşüyorsunuz, fedakarlığa gelince işçiden bekliyorsunuz! İşçinin aldığı ücret ne ki, yoksulluk sınırı altında ücret alan işçilere ortak yüklenelim diyorsunuz?

- Hükümet, patron ile işçiler arasında orta yolu bulmaya soyunuyorsunuz ya, size mi düştü? Patronlar; kamuda, özelde işçinin sırtından kârına kâr katacak, işçiler açlık sınırında ya da biraz üzerinde ama yoksulluk sınırının çok çok altında yaşayacak, ekonomiyi beraber omuzlayacağız öyle mi? Bal, kaymak onlara, kuru ekmek bize? Var mı böyle bir dünya!

Bu liste çok uzar sayın Arslan! Mesele ne biliyor musunuz, sizin esas derdiniz, canınızı sıkan şey şu; Hizmet-İş üyesi işçilerin sesini yükseltmesine tahammülünüz yok. Hele de AKP’nin kalesi Kayseri’de Hizmet-İş üyeleri sesini çıkarırsa, koltuğunuz sallanacak, o yüzden korkuyorsunuz. Ama haklısınız, koltuğunuz sallansın. Çünkü o koltuk siz lüks yaşayın, işçi sendikasının başına geçip, işçileri yoksul bırakın diye orada durmuyor.

“İtibardan tasarruf olmaz” diyenler ve siz fedakarlık yapın