Başakşehir Şahintepe mahallesinde halk, "sürgüne" karşı nöbette

Başakşehir Belediyesine bağlı Şahintepe Mahallesi’nde devam eden kentsel dönüşüm projesini mahalleliler “sürgün projesi” diye adlandırıyor. Şahintepeliler, Çetinkaya ailesinin evinde nöbet tutuyor.

15 Eylül 2023 04:28
Son Güncellenme Tarihi: 19 Eylül 2023 13:20
Paylaş

Nisa Sude DEMİREL
İstanbul

Başakşehir Belediyesi’ne bağlı Şahintepe mahallesinde bir süredir kentsel dönüşüm projesi devam ediyor. Mahalleliler projeyi “sürgün projesi” diye adlandırıyor. Projeye karşı Şahintepe mahallesi halkı, tahliye tebligatı gönderilen Çetinkaya ailesinin evinde 100’ü aşkın gündür nöbet tutuyor. İstanbul’un yoksul mahallelerinden biri olan Şahintepe’de mahalleliye ait taşınmazlar yerine kilometrelerce uzaklıktaki köyden başka taşınmazlar veriliyor. Bu uygulama sırasında mahalleli yüzbinlerce lira borçlandırılıyor. Sulukule, Fetihtepe gibi örneklerde olduğu gibi mahallelerinden sürgün edilmelerine izin vermeyeceklerini söyleyen mahalleliler, Şahintepe Barınma Hakkı Meclisi çatısı altında birleşerek mücadele ediyor.

ÜÇ DEFA İMAR UYGULAMASI DENENDİ

Mahalledeki kentsel dönüşüm hazırlıkları 2012 yılında Kanal İstanbul güzergahındaki mahallenin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından rezerv alanı olarak ilan edilmesiyle başladı. Bakanlığın sitesinde rezerv alan, “Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının veya İdarenin talebine bağlı olarak veya resen, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenen alanlardır” olarak tanımlanıyor. Barınma Hakkı Meclis Hukukçusu Korkmaz Aslan, “Şahintepe’de binlerce insan olmasına rağmen imara açılacak alan olarak ilan edildi. Böylece Şahintepe’nin kentsel dönüşüme girmesinin önü açıldı” dedi.

ARSALAR KÖYE TAŞINDI

Mahalle için daha önce 2 defa imar uygulaması hazırlandı ancak mahallelinin itirazı ile uygulama iptal edildi. Mahalleli, bu iptal kararlarının ardından pandemiden bir ay önce Şahintepe Mahallesinin Sonevler bölgesi için bir imar uygulaması yapıldığını ancak kimsenin haberi olmamasından kaynaklı itiraz edilmediği için imar planının tapuya tescil olduğunu söylüyor. Aslan, mahallenin geri kalan kısmı için 2020 yılında tekrar imar uygulaması yapıldığını ve yine çok sınırlı itiraz olduğu için tapularda tescil olduğunu söyledi.

2022’nin başında mahallenin alt tarafında başlayan imar uygulaması kapsamında, sahip oldukları taşınmazların kilometrelerce uzaklıktaki Arnavutköy’ün Hacımaşlı mahallesine taşındığını öğrenen mahalleli birleşerek mücadele etmeye başladı. Aynı düzenleme alanında ikinci kez parselasyon yapılmasının hukuka aykırı olduğunu ifade eden Aslan, “Hacımaşlı’ya dair açılan davalara Bakanlık ‘Biz yeni uygulama yapıyoruz zaten, itirazları değerlendiriyoruz’ dedi. Mahkemeler de Bakanlığı'n bu savunmasını dikkate alarak “Karar Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin kararlar verdi ve imar uygulaması resmi anlamda iptal edilmemiş oldu. Dosyalar şimdi Danıştay’da. Dava dosyaları Danıştay'a kadar taşındığı için Bakanlık Hacımaşlı’yla ilgili bir adım atamıyor” şeklinde konuştu.

‘BİRAZ HUKUK BİLEN KİMSE O SÖZLEŞMEYİ İMZALAMAZ’

Aslan, yedi ada için 2022 Haziran ayında Başakkent AŞ’ye yetki devredildiğini, bu işlemle birlikte mahallede kentsel dönüşümün ayak sesleri duyulmaya başlandığını anlatıyor. Bakanlığa ait olan yetkinin belediyeye, belediyeden de peyder pey belediyenin şirketi olan Başakkent AŞ’ye devredildiğini anlatan Aslan, “Toplam 34 ada kentsel dönüşüm kapsamına girdi. Çetinkaya ailesinin sürgün süreci ise 2022 aralık ayında Belediye Meclisi'nde 16 adada Başakkent A.Ş'ye yetki devredilmeden önce başlıyor. Henüz Başakkent AŞ’nin yetkisi yokken Çetinkaya ailesinin evinin etrafı metal bariyerler ile çevriliyor” dedi.

Sonrasında Çetinkaya ailesinin evi için satış kararı alındığını anlatan Aslan, dava açılmasıyla satış kararına yürütmeyi durdurma kararı çıktığını söyledi. Henüz mahkemeden herhangi bir tebligat gelmeden belediyenin eve tebligat gönderdiğini ve yürütmeyi durdurma kararının kaldırıldığını belirten Aslan, “Tebligatta evin iki gün sonra satılacağını bildirdi” şeklinde konuştu. Bu sırada başka bir avukatın açtığı davadan o 16 adadaki yetki için önce yürütmeyi durdurma kararı ardından iptal kararı çıktığına dikkat çeken Aslan, “Çetinkaya ailesinin evi Başakkent AŞ’nin yetkisine yürütmeyi durdurma kararı gelmişken satıldı. Yetki iptal olmuşken tahliye tebligatı geldi. Biz tahliye tebligatına karşı dava açmamıza rağmen birkaç aydır sonuç alamıyoruz. Başakkent AŞ’nin ‘hunharca’ kentsel dönüşüm anlayışı bu. Biraz hukuk bilgisi olan kimse o sözleşmeyi imzalamaz” ifadelerini kullandı.

‘6 BİN LİRAYA EV BULAMAZSIN’

100 günden fazla bir süredir Çetinkaya ailesinin evinde nöbet tutan mahalleliler “Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz elbette ama böylesine karşıyız. Burada bizim yararımıza, halkın yararına hiçbir şey yok” şeklinde konuşuyor. Mahalleliler sürgün ya da rantsal dönüşüm olarak niteledikleri bu süreçte karşı çıkma sebeplerini şöyle anlatıyor: “En az 200 bin TL borç çıkıyor bize, TEFE/TÜFE’ye göre katlandıkça katlanıyor. Burada kim bir milyon lira borç ödeyebilir? Kira desteği bir yıl, 6 bin TL diyorlar. İstanbul’un hiçbir yerinde 6 bin TL’ye bir ailenin sığacağı ev bulamazsınız. Verecekleri daireler 1+1, 55 metre kare evler. Evi sattığımız durumda da belediye bizden yüzde 2 komisyon alıyor”

‘BİZE YAŞAM ALANI TANIMIYORLAR, ‘SAT GİT’ DİYORLAR’

Mahalleliler Şahintepe’de çok uzun süre elektrik, su, toplu taşıma gibi temel hizmetlere ulaşamadıklarını anlatıyor. Marmaray’a 6 kilometre uzakta olmalarına rağmen Şahintepe’ye marmaray gelmediğini, toplu taşımanın halen sıkıntı olduğunu söyleyen mahalleliler, “Biliyoruz ki tüm bu hizmetler biz buradan çıkarıldığımızda parası olanlara sağlanacak. Bize burada bir yaşam alanı tanımıyorlar. Kentsel dönüşümün ardından ‘sat evini, git’ diyorlar. Buraya kurulacak hayat bizim için tasarlanmıyor. Bu evlerimizden çıktıktan sonra İstanbul’da hiçbir yere gidemeyiz, sürüyorlar bizi” diyor.

Evinin önünde günlerdir nöbet tutulan, 60 yaşında olmasına rağmen hâlâ inşaatlarda çalışan İsmail Çetinkaya, “İmzalamadım tabi ki sözleşmeyi çünkü bize hiçbir şey vermiyor. 1+1, 55 metrekare iki tane daire veriyor. Üstelik bir de bir sene önceki hesapla 200 bin TL borçlandırıyor. Şimdi bir milyona yakın. Ödemem mümkün değil. Hakkımızı versin, verdiği daireyi de bina köşelerinden veriyor. Ben zaten şu an kendimi zor geçindiriyorum. Ne yapayım, hakkımı savunmayayım mı?” diye soruyor. Çetinkaya ailesinin tahliye süresi 23 Eylül’de sonra erecek. Aile ve her akşam nöbete gelen mahalle halkı mücadeleye devam edeceklerini vurguluyor.

ÖNCEKİ HABER

Akkuyu Nükleer Santrali'nde 1500 işçi yemekten zehirlendi

SONRAKİ HABER

Yeşil Sol Parti Milletvekili Çiçek Otlu Elazığ 1 No’lu Cezaevinde yaşanan hak ihlallerini Meclis'e taşıdı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa