İHD: Yüksek güvenlikli ve S tipi cezaevleri kapatılsın
İHD, “ayakta sayım, izolasyon, çıplak arama, kötü muamele ve tecrit” uygulamalarının devrede olduğunu yüksek güvenlik ve S tipi kapalı cezaevlerinin kapatılmasını istedi.
Fotoğraf: MA
İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu, “Yüksek Güvenlikli ve S Tipi Kapalı Hapishaneler Raporu”nu derneğin Diyarbakır Şubesi’nde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Açıklamaya çok sayıda hak savunucusu katıldı. Açıklama yapan İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı ve Merkezi Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Ercan Yılmaz, F tiplerinin isimlerinin değiştirilmesi ve Yüksek Güvenlikli hapishanelerle tutukluların daha çok tecrit edilmesinin hedeflendiğini söyledi.
Merkezi Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen ve İHD Amed Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Erdoğan, hazırlanan raporu açıkladı.
19 CEZAEVİNDEN 155 BAŞVURU
Raporun tutuklular tarafından gelen mektuplar, aile başvuruları ve avukatlarla yapılan görüşmelerde aktarılanlar sonrası yapılan tespitler sonucunda hazırlandığını dile getiren Çevirmen, “Bu hapishanelerin özellikleri ve yaşanan hak ihlallerine dair 2022 ve 2023 yılları içinde S Tipi Kapalı Hapishanelerden 57 başvuru, 13 Yüksek Güvenli Kapalı Hapishanesinden 98 başvuru olmak üzere, 19 hapishaneden toplam 155 başvuru alınmıştır” dedi.
Çevirmen, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 1 Haziran 2023 verilerine göre, 19 adet Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve 7 adet S Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu olduğunu belirtti.
Çevirmen, hak ihlalleri şu şekilde sıraladı:
- Hapishanede ağırlaştırılmış müebbet alanlar, müebbet alanlar ve süreli hapis cezası alanlar ve tutukluların büyük kısmı mahpuslar tek kişilik hücrelerde, çok az bir kısmı 3 kişilik odalarda tutulmaktadırlar.
- Daha önce bulundukları hapishanelerde koğuş sistemi içinde bulunan mahpusların, İdare ve Gözlem Kurullarının 5275 sayılı kanunun 9/3 maddesi gereğince ‘Eylem ve tutumları nedeniyle tehlikeli hâlde bulunan ve özel gözetim ve denetim altında bulundurulmaları gerekli olduğu saptananlar ile bulundukları kurumlarda düzen ve disiplini bozanlar veya iyileştirme tedbir, araç ve usullerine ısrarla karşı koyanlar yüksek güvenlikli ceza infaz kurum gönderilirler’ dendiğinden mahpusların Yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarına gönderilmelerine karar verilmektedir. Bu hapishanelerde ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olan mahpusların yanı sıra, müebbet hükümlüsü olanlar, süreli hapis cezası almış olanlar ve tutuklu olarak yargılaması devam edenler de tutulmaktadır.
- Her katta farklı dosyalardan yargılanan mahpuslar tutulmaktadır.
- Hasta mahpuslar ve engelli mahpusların da bir kısmı tekli odalarda tutulmaya devam edilmekte, bu da yaşam hakkı ihlallerini beraberinde getirmektedir.
- Mahpuslar, çamaşırlarını bulundukları odalarda yıkamak ve kurutmak zorunda kalmaktadırlar. Tek bir oda içinde banyo, tuvalet ve yaşam alanının iç içe bulunması ortamın nemli ve mikrobik olmasına yol açacak ve bu nedenle çeşitli hastalıklar meydana gelmesi kaçınılmaz olacaktır.
TEK PENCERE KAFESLERLE KAPATILMIŞ
- Odaların tek penceresi tel kafeslerle kapatılmıştır. Bundan dolayı alınacak temiz havanın azlığı ve aydınlatmanın yetersizliği de sağlık sorunlarına yol açacaktır. Bu tellerin kaldırılması için Erzurum/Dumlu 1 ve 2 Nolu YGC’de pencerelerin tel kafesle kapatılmasından dolayı mahpuslar açlık grevi yapmışlardır.
- Antalya S Tipinde bulunan mahpuslar pencerelerdeki tel örgünün kaldırılması talebinde bulunmuşlar, kaldırılmayınca da ayrı ayrı odalarda kalan 7 kişinin söküp atmasından dolayı 2 ay etkinlik yasağı verilmiştir.
- Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tel kafesleri söken mahpuslar hakkında davalar açılmıştır.
- Mahpuslar, her hapishanede farklı olmakla birlikte günde 1 ya da 1,5 saat havalandırma hakkından yararlandırılmaktadırlar. Geri kalan 22,5-23 saati tek kişilik yerde kimse ile temas etmeden tutulmaktadırlar. Ereğli’de bir saat havalandırmaya çıkarıldıklarında tek sıra halinde ve duvar dibinden yürütme uygulamasına maruz kalmışlardır. Ayrıca mahpuslar spora çıkarıldıkları gün havalandırma haklarından yararlanamıyorlar.
ASKERİ DÜZENDE YÜRÜME DAYATMASI
- Mahpuslar, modülden dışarıya çıktıklarında ayakkabılarının çıkarılması istenmekte, görüşe ve spora çıkarıldıklarında tamamen askeri düzende tek sıra halinde yürümeleri istenmektedir. İnfaz koruma memurlarının askeri nizamda yürümeyi dayatmaları nedeniyle sürekli tartışmalar yaşanmaktadır.
- Yüksek Güvenlikli ve S Tipi Kapalı hapishanelerde idarenin inisiyatifine bağlı olarak açık görüşler 30 dakika ile 1 saat arasında yaptırılmaktadır. Bu görüşler avukat odası gibi camlı kabinlerde görüşe gelenler tek tek alınarak yapmaktadırlar. Bu şekilde aileler birbirinden ayrılmaktadırlar. Görüş saati 09.00’da başladığında açık görüşler ya hiç yapılamamakta ya da çok kısa sürmektedir. Zaten çok uzak şehirlerde yaşayan ailelerin sabah 08.00’da hapishane önünde olması neredeyse imkansız durumdadır.
- Kapalı görüş yapmak isteyenler, TC kimlik numaralarının son 6 hanesi ile giriş yaparak telefon açmak zorunda ve yapılan görüşmeler kayıt altına alınmaktadır.
MUHALİF MEDYAYA İZİN VERİLMİYOR
- Bu hapishanelerde TV kanalları mahpusların taleplerine göre değil idarenin isteğine göre verilmektedir. Mahpusların taleplerine rağmen Halk TV, Artı TV, Tele-1 gibi muhalif kanallara izin verilmiyor, bu kanalların yanı sıra Meclis TV yayınına da izin verilmemektedir.
- Radyo yayınları merkezi olarak yapılmakta ve bu gerekçe gösterilerek radyoları verilmemektedir. Sevk yolu ile gelen mahpusların yanlarında getirmiş oldukları radyolar da toplatılmıştır.
- Yeni Yaşam, Evrensel vb. muhalif olan gazetelere izin verilmiyor. Süreli olan yayınlarda da yasaklamalar bulunmaktadır.
- Diğer hapishanelerde olduğu gibi YGC ve S Tipi Hapishanelerde de çıplak arama dayatması yapılmaktadır.
- Aile telefon görüşmeleri haftada bir defa 10 dakika olarak yapılmakta ve politik mahpuslara görüntülü görüşme hakkı tanınmıyor.
- Kameralar yaşam alanlarını görecek şekilde konulmuştur.
KİTAP SINIRLAMASI
- Hapishaneler arasında mahpusların yanlarında bulunduracakları kitapların sayılarında da sınırlandırmalar bulunmaktadır. Örneğin Sincan’da her mahpus yanında 18 kitap bulunduruyor ve bu kitaplara sözlükler ve ders kitapları da dahildir. Elazığ Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde ise mahpuslar 7 kitap bulundurabiliyorlar. Manavgat S Tipi Kapalı Hapishanesinde mahpusların odada 5 kitap bulundurma hakkı, kütüphaneden de 3 kitap alabilme hakları var.
- Spor ve etkinliklerde her hapishanede farklı uygulamalar mevcuttur. Tespit edebildiğimiz kadarıyla; Ereğli Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde mahpuslar 2 haftada bir kez, 1 saat spora çıkarılmakta ve başka etkinlik yapılmamaktadır.
- Diyarbakır 1 ve 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde mahpuslar ayda bir kez bir saat aynı odada kaldıkları 3 kişi ile spora çıkarılıyorlar. Spora veya etkinliğe çıkarıldıkları gün havalandırma haklarından yararlandırılmıyorlar.
- Kırşehir Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde idare tarafından ‘Sohbet imkanının olmayacağı, aksi durumun örgüt içi haberleşmeye hizmet edeceğinin düşünüldüğü’ ifade edilmiştir.
- Çoğu hapishanede mahpuslar fotoğraf çektirmek istediklerinde tek kişi olarak fotoğraf çekilmeye zorlanmakta çok az yerde aynı fotoğraf karesinde maksimum 3 kişi olmalarına izin verilmektedir.
IĞDIR S TİPİNDE İŞKENCE
- S Tiplerinde de ağır tecrit koşullarında yaşam hakkı ihlalleri meydana gelmektedir. Hogır Batu isimli mahpus, Iğdır S Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumuna sevk edildikten sonra işkence ve kötü muamele ile ayakta sayım ve çıplak arama gibi hak ihlallerine maruz bırakıldığı konusunda derneğimize başvuru yapmış olup, aynı hapishanede şüpheli bir şekilde yaşamlarını yitiren Sezer Alan ve Sinan Kaya isimli mahpusların aileleri de çocuklarının yaşamlarını yitirmelerinden hapishane idareleri ve infaz koruma memurlarının sorumluluğu olduğu iddiası ile derneğimiz şubelerine başvuruda bulunmuşlardır.
- Sincan 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde mahpusların tek başlarına havalandırmaya çıkarılmalarından dolayı açlık grevi yapılmış ve aynı koridorda bulunan 6 mahpusun bir arada havalandırmaya çıkarılmaları talebinin kabul edilmesi ile açlık grevi bitirildi.
- Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tutulan Nedim Öztürk, ağır tecrit koşullarından kaynaklı olarak açlık grevine girmiş ve açlık grevinin 139’uncu gününde sevk talebi karşılanarak başka bir hapishaneye sevk edilmiştir.
- Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tutulan Hüseyin Karaoğlan, S Tipi ve Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanelerin kapatılması, disiplin cezalarının kaldırılması ve arkadaşlarının bulunduğu bir hapishaneye sevk talebiyle, 11 Eylül 2023’ten itibaren süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlamıştır.
- Farklı hapishanelerden sevk edilen mahpusların yanlarında getirmiş oldukları kitap, dergi, ajanda ve kolilere el konulmuş ve Kürtçe olan çalışmalar, yazılar ve makaleleri geri verilmemiştir. Sincan’da makas, cımbız, daksil, radyo ve kulaklıklar ‘yasak’ gerekçesiyle toplatılmıştır.
- Elektik faturaları çok yüksek gelmektedir. Kantin fiyatları yüksek ve çeşitliliği azdır. Yemekler kalitesiz, az ve yenilmeyecek şekilde, hatta bazı hapishanelerde yemekler için de bazen besin ürünleri dışında cisimler çıkmakta.
ÇİFT KELEPÇE UYGULAMASI
- Mahpusların revire çıkma talepleri geç cevaplanmakta, hastaneye gidişler sırasında mahpuslara çift kelepçe takılmakta, muayene sırasında kelepçeler çıkarılmamaktadır.
- Ağır hasta olan ve tek başına yaşamını devam ettiremeyecek durumda olan engelli mahpuslar dahi tek kişilik odalarda tutulmaktadır.”
YGC VE S TİPLERİ KAPATILSIN
Raporun sonuç ve değerlendirmeler kısmını okuyan Yusuf Erdoğan, hücre tipi cezaevlerinin insanların ruh ve bedensel bütünlüklerine zarar verdiğini, sosyal olan insan yaşamını olumsuz yönde etkileyeceğini ve özgürlüğünden mahrum kalma cezasının dışında da bir cezalandırma yöntemi uygulandığını belirtti.
“Hapis cezasının özü, kişiyi hürriyetinden mahrum bırakmaktadır” diyen Erdoğan, “Mahpusların maruz kaldığı tecrit uygulamalarını hukuken hapis cezası kavramıyla açıklamak mümkün değildir. Söz konusu uygulamalar Anayasanın 17/1. maddesi güvenceye alınmış kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı ile bağdaştırılmaz. Mevcut uygulamalar ancak kötü muamele ve zamana yayılmış işkence kavramlarıyla açıklanabilir uygulamalardır. Yüksek Güvenlikli, S Tipleri ve F Tipi Hapishaneler kapatılmalı, mahpusların, insan onuruna uygun bir yaşam sürmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca mahpusların yaşam hakkı, sağlık hakkı korunmalıdır” şeklinde konuştu.
“HAPİSHANELER BİRER İŞKENCE MERKEZİ”
Dersim’de ise Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, S ve Y tipi cezaevlerine ilişkin Sanat Sokağı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama yapan inisiyatif üyesi Elvan Özerli, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin artmaya devam ettiğini söyledi. Siyasi tutsakların infazlarının yakıldığını, iletişim, basın ve görüş yasakları ile tutuklular üzerinde yalnızlaştırma politikalarının izlendiğini belirten Özerli, “Tutsaklar üzerinde tam bir denetim ve hâkimiyet kurmak isteyen devlet, hapishaneleri birer işkence merkezine dönüştürmüş durumda. Açılan S ve Tipi hapishaneler ile bu politikalar her geçen gün derinleşiyor” dedi.