16 Eylül 2023 04:22

"ÇEDES, tek din tek mezhep dayatmasıdır"

ÇEDES projesiyle iktidarın laik eğitimi hedef alarak çocukların geleceğini karartmaya dönük adımlar atmak istediğini dile getirenler kararlı: “Bu dayatmaya izin vermeyeceğiz.”

Fotoğraf: Andaç Aydın Arıduru/Evrensel

Paylaş

2021 yılında imzalanan ‘Çevreme duyarlıyım değerlerime sahip çıkıyorum (ÇEDES)’ protokolünün kapsamı 2022-2023 eğitim öğretim yılında genişletildi. Protokolle okullarda imam, vaizlerin ve Kur’an kursu hocalarının ‘manevi danışman’ olarak görevlendirilmesine toplumun geniş kesimlerinden itiraz var. ÇEDES projesinin çocukların sağlıklı gelişimini tehdit edeceğini, farklı inanç ve kimliğe sahip olanların ayrımcılığa uğrayacağı endişesini taşıyanlar, projeyle tek din tek mezhep dayatması yapılacağına dikkat çekiyor. Laik ve bilimsel eğitimle birlikte çocukların geleceğini de hedef alan projeye karşı bugün İzmir Gündoğdu Meydanı’nda kitlesel bir mitingle bir kez daha projenin bir an evvel iptal edilmesi çağrısı yapılacak.

‘LAİK EĞİTİME SALDIRI’

Alevi Bektaşi Federasyonları (ABF) Ege Bölge Temsilcisi Gülbahar Kaplan, iktidarın projeyi sunarken ‘Milli, ahlaki ve kültürel değerlerimizi korumak’ açıklamasını bir algı yönetimi olarak niteledi. “Okullarda vaizlere, Kur’an kursu hocalarına, imamlara ne gibi bir ihtiyacımız olabilir?​” diye soran Kaplan, herkesin kendi işini yapması tavsiyesinde bunarak “İmamlar, vaizler işlerini camide yapmalı” dedi. İktidarın hedefinin karma eğitim ve laiklik olduğunu dile getiren Kaplan, “İktidar, ‘değerler eğitimi’ adı altında, laik eğitime ve laikliğe saldırmakta. Eğitim kurumunu, kendi inançları ve ideolojileri doğrultusunda dizayn etmeye çalışmakta. Bu proje her şeyden önce çocuklarımızın geleceğini karartacaktır” diye konuştu.

‘MEZHEPÇİ YAKLAŞIM VAR’

Türkiye’nin etnik, dini ve kültürel anlamda çok çeşitli bir mozaiğe sahip olduğunun altını çizen Kaplan, “Bu ülkede Ortodokslar, Katolikler, Hristiyanlar var, bu ülkede Aleviler var, bu ülkede Kürtler var. Ülkemizde sadece Sünni, Müslüman ve Türkler yaşamıyor. Bırakın herkes eşit ve özgürce kendi erkanındaki yolu yürüsün. Hepimiz bu islamcı ve mezhepçi politikaların demokrasiye yönelik tehdidinin hızla farkına varmalıyız. ÇEDES ile birlikte okullar birer dinsel telkin alanı haline dönüştürülecektir. Kamusal eğitimin ilkelerinin çiğnendiği bu protokole hep birlikte karşı çıkmalıyız” ifadelerini kullanarak iktidarın, insanların samimi duygularını istismar ettiğini, işsizlik ve yoksulluğun üzerinin bu tür yöntemlerle örtülmeye çalışıldığını söyledi.  

‘ŞERİAT ADIMININ SİNYALİ’

Şeriatın gelmesinin bir günlük ve ani bir şey olmadığını belirten Kaplan, “İnsanlarla görüştüğümüzde ‘Şeriatın gelmesi o kadar kolay değil’ diyorlar. Ama bu hamle şeriatın erken sinyalleridir, ilk adımlarıdır. Biz bu bilinçle hareket etmek zorundayız. Önce temel hazırlanıyor. İşte bu protokol de bir temel oluşturma ve temel sağlamlaştırmadır. Çocuklarımıza yönelmelerinin sebebi erken yaşta onların beyinlerini yıkamaktır” ifadelerini kullandı. ÇEDES projesine sessiz kalmayacaklarını dile getiren Kaplan ‘Laik eğitim, laik yaşam, eşit yurttaşlık’ şiarıyla İzmir’de yapılacak mitinge katılma çağrısı yaparak “İktidarın tüm saldırılarına karşı laiklik ve demokrasiyi savunmak için mücadelemizi devam ettireceğiz. Vatandaşlarımızın ve bilhassa velilerimizin katılımını çok önemsiyoruz. Bu projenin geri çekilmesi için velilerin kararlılığı şart” diye konuştu.  

‘EĞİTİMDE GERİCİLİĞE İZİN VERMEYECEĞİZ’

Mustafa Güven (KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü): Eğitim Sen öncülüğünde miting başvurusu yaptık. Alevi dernekleri, demokratik kitle örgütleri, emek ve meslek örgütleri olarak 16 Eylül’de İzmir’de büyük bir miting düzenleyeceğiz. Bu sistemde laiklik zaten yok ama giderek daha da gerici uygulamalar hayata geçirilmek isteniyor.  Çocuklarımız için Gündoğdu Meydanı’nda olacağız. ÇEDES projesini durdurmanın yanı sıra laik, bilimsel, ana dilde ve eşit eğitim talep edeceğiz. Çocuğunun geleceğine sahip çıkmak isteyen herkesi mitinge bekliyoruz. Çocuklarımızın iyi bir eğitim alabilmesi için eğitimde gericiliğe ve laikliğin ihlal edilmesine izin vermeyeceğiz.

Hayrettin Çakmak (Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi): Biz okullara çocuklarımızı okuma yazma öğrensinler bu ülkeye katkıları olsun diye gönderiyoruz. Dolayısıyla bu proje bence doğru değil. 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

İskender Bayhan: Düzce’de işçiler haklarını aramasın diye Pekintaş işçisinin hakkı verilmiyor

SONRAKİ HABER

Türk Hava Kurumu Üniversitesi rektörlüğüne Arap Dili ve Edebiyatı profesörü Rahmi Er atandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa