Faili meçhullerden katliamlara ve darbe suçlarına.. | 90'ların karanlığına zamanaşımı perdesi
Madımak Katliamı'nın firari sanıklar dosyası zamanaşımı ile kapatıldı. 90’lı yıllarda işlenen zorla kaybettirme ve faili meçhul cinayet ve katliam gibi suç dosyaları zamanaşımı riskiyle yüz yüze.
Fotoğraf: Evrensel
Birkan BULUT
Ankara
Sivas’ta 33 aydının Madımak Oteli’nde yakıldığı katliama ilişkin açılan ilk dava dosyası için 2012 yılında verilen zamanaşımı kararının ardından, firari sanıkların yargılandığı dosyası da zamanaşımı kararı ile düşürüldü. Katliam zaman aşımı kararları ile cezasızlıkla sonuçlandırılırken Türkiye’nin 2005 yılında ceza kanununda yaptığı düzenlemeyle yürürlüğe giren “insanlığa karşı işlenen suçlar”da zamanaşımı süresi işletilmiyor. TCK'nın 77. maddesine göre, cinayet, işkence, eziyet, köleleştirme, kişi hürriyetinden yoksun kılma, cinsel saldırı vb. suçların “siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi” insanlığa karşı suç olarak tanımlanıyor. Türkiye’de 90’lı yıllarda işlenen ve devletin de sorumlu olduğu pek çok suç zamanaşımı riskiyle yüz yüze. Çünkü bu dosyaların hiçbiri insanlığa karşı suçlar olarak değerlendirilmiyor.
Zamanaşımı kararı verilmemesi için mücadele edilen davalardan ilki, 1980 askeri darbesinin yargılaması olmuştu. Darbeci generaller Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya hakkında "ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezaları ölümleri nedeniyle düşürülürken, 12 Eylül cuntasının başta işkence olmak üzere işlediği suçlara ilişkin dosyalar zamanaşımıyla düşmüştü.
MUSA ANTER CİNAYETİNE ZAMANAŞIMI
JİTEM’in 1992 yılında öldürdüğü Kürt aydın, yazar ve gazeteci Musa Anter’in davası, 1990’lı yıllarda Kürt illerinde JİTEM tarafından işlenen zorla kaybetme ve katliamlarla ilgili yürüyen JİTEM ana davası ve 1993 yılında ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk cinayetiyle birleştirilmişti. Dava zamanaşımı kararıyla düşürüldü.
KIZILTEPE'DE 22 KİŞİ ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ
Mardin Kızıltepe'de, 1992-1996 yılları arasında 22 kişinin ölümünden sorumlu 4'ü asker 5'i korucu toplam 9 kişinin yargılandığı dava da zamanaşımına uğradı. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, örgüt yöneticiliği ve üyeliğiyle suçlanan tüm sanıklar beraat etti.
Diyarbakır’ın Kulp ilçesinin Alaca köyü ve Muş’a bağlı Kayalısü köyü civarında 8-25 Ekim 1993 tarihinde Abdo Yamık, Bahri Şimşek, Behçet Tutuş, Celal Aziz Aydoğdu, Hasan Avar, Mehmet Salih Akdeniz, Mehmet Şah Atala, Mehmet Şerif Avar, Nesrettin Yerlikaya, Ümit Taş ve Turan Demir adlı siviller öldürülmüştü. General Yavuz Ertürk komutasındaki Bolu Dağ Komando Tugayı tarafından yürütülen askeri operasyona ilişkin dava zamanaşımına uğratıldı.
DARGEÇİT'TE KEMİKLER KUYUDAN ÇIKTI
1995 yılında Mardin'in Dargeçit ilçesinde "PKK'lilere yardım ve yataklık ettikleri" gerekçesiyle gözaltına alınan ve yıllar sonra kemikleri bulunan 7 köylü ile bu olayı ihbar ettiği için öldürüldüğü iddia edilen bir uzman çavuşun cinayetleriyle ilgili 18 kişinin "taammüden öldürme" suçlamasıyla yargılandığı davanın sonucu da cezasızlık oldu. 2022 yılında sonuçlanan davada, "yeterli delil bulamadığı" gerekçesiyle tüm sanıklara beraat verdi. Öldürülenlerin kemikleri kuyularda bulunmuştu.
JİTEM DOSYALARI KAPANIYOR
90'lı yıllarda işlenen "faili meçhul" cinayetlerin üzerinden geçen 30 yıl nedeniyle bazı davalarda da önümüzdeki aylarda zamanaşımı karar verilmesi bekleniyor. 1993-1996 yılları arasında 18 kişinin öldürülmesine ilişkin Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ankara JİTEM davasında, aralarında Mehmet Ağar, İbrahim Şahin ve Korkut Eken’in de yer aldığı 19 sanık yargılandı. İstinaf mahkemesinin bozduğu beraat kararının ardından yeniden beraat kararı veren mahkeme, gerekçesini sanıkların beyanlarına dayandırdı. Mahkeme Ayhan Çarkın’ın itiraflarını sanık beyanları ile çelişkili bulurken, dosya yeniden istinafa gidecek. Ancak 30 Eylül'de ilk olarak Altındağ Nüfus Müdürü Mecit Baskın dosyasının, ardından diğerlerinin zamanaşımına girmesi bekleniyor.
VARTİNİS DAVASI 3 EKİM’İ BEKLİYOR
Muş'un Korkut ilçesine bağlı Vartinis'te, 3 Ekim 1993'te evlerinin ateşe verilmesi sonucu Nasır ve Eşref Öğüt çifti, en büyüğü 12, en küçüğü ise henüz 3 yaşında olan 7 çocuklarıyla birlikte yaşamını yitirmişti. Evden sağ kurtulan tek kişi olan Aysel Öğüt, daha sonra katliama ilişkin suç duyurusunda bulundu. Yargıtay’ın bozma kararı sonrası yeniden başlayan Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Vartinis Davası sürüyor. Son duruşmada sanık Bülent Karaoğlu’nun yakalanması için bakanlığa ve İnterpol’e yeniden soru sorulmasına, eksik hususların toplanmasına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 27 Eylül’e erteledi.