AYM maden havzalarında oluşan zarardan tazminat talep edilemez maddesini iptal etti
AYM, taşkömürü havzası ile ilgili kanunda “maden işletmeciliği sebebiyle meydana gelen zararlardan dolayı hak ve tazminat talep edemezler” bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi.
YK Enerji kömür madeni | Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
Anayasa Mahkemesi (AYM) Taşkömürü Havzasındaki Taşınmaz Malların İktisabına Dair Kanun’da yer alan “…maden işletmeciliği sebebiyle meydana gelen zararlardan dolayı bir hak ve tazminat talep edemezler.” bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi. AYM’nin 13 Temmuzdaki oturumunda alınan karar dünkü Resmi Gazetede yayımlandı.
YASA MADDESİ TAZMİNAT HAKKINI ENGELLİYORDU
Zonguldak'ta yaşayan Sabri Uhrağ adlı yurttaşın, 2011 yılında evinin maden sahasındaki çökme nedeniyle kullanılamaz hale geldiği iddiası ile Türkiye Taş Kömürü Kurumu ve maden sahasını işleten firma aleyhine açtığı tazminat davası Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce reddedilmişti. Mahkeme kararı 1986 tarihinde çıkarılan 3303 sayılı taşkömürü havzasındaki taşınmaz malların iktisabına dair kanuna dayandırılmıştı. Söz konusu kanundaki madde bölgedeki hak sahiplerinin maden işletmeciliği nedeniyle meydana gelecek zararlardan dolayı bir hak ve tazminat talep edemeyecekleri hükmediyordu.
TBMM BAŞKANLIĞI KARARI AYM’YE İADE ETMİŞTİ
Kararın Yargıtay tarafından da onaylanması üzerine AYM’ye bireysel başvuru hakkını kullanan Uhrağ’ın başvurusuna AYM tarafından 2021 yılında “mülkiyet hakkı bağlamında etkili başvuru hakkının” ihlal kararı verilmiş ancak yasadaki “tazminat isteme yasağı” nedeniyle yeniden yargılamadan sonuç alınamayacağı ve benzer mağduriyetlerin doğmaması için yeni bir yasal düzenleme yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştı. TBMM’ye gönderilen bu AYM kararı Meclis Başkanlığı’nca kanun teklifi vermenin milletvekillerinin yetkisinde olduğu, hiç bir makam, organ, merci veya kişi bu yetkinin kullanılmasına herhangi bir şekilde müdahale edemez” denilerek AYM’ye iade edilmişti.
AYM İLGİLİ YASA MADDESİNİ ANAYASAYA AYKIRI BULDU
Geri gönderilen bu davayı geçtiğimiz temmuz ayında yeniden görüşen AYM bu sefer vatandaşın zararının tanzimi önünde engel teşkil ettiği ileri sürülen yasa maddesinin “dava açılması yolunun kapatılması mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkını ihlal etmektedir” gerekçesi ile Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti.
“DEVLET ANAYASAL YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMEMEZLİK EDEMEZ”
AYM kararında devletin yer altı madenciliği gibi tehlike arz eden bir faaliyetin yürütüldüğü havzada yapılaşmaya izin verip en azından engel olmayıp sonrasında sırf bireylere menfaat temin ettiği gerekçesiyle anayasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinin kabul edilemeyeceği vurgulandı. Yüksek mahkeme kararında “Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı ile bağlantılı olarak Anayasa’nın 40. maddesinde düzenlenen etkili başvuru hakkını ihlal ettiği belirtilmiştir” denildi.
AYM’nin dünkü Resmi Gazetede yayınlanan kararında şu ifadeler yer aldı; “5/6/1986 tarihli ve 3303 sayılı Taşkömürü Havzasındaki Taşınmaz Malların İktisabına Dair Kanun’un 3. maddesinin birinci fıkrasının “…maden işletmeciliği sebebiyle meydana gelen zararlardan dolayı bir hak ve tazminat talep edemezler.” bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline 13/7/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.”