Yoksul mahalleler çetelerin savaş alanına döndü
Mersin’de bulunan Şevket Sümer Mahallesinde yaşayan vatandaşlar sıklıkla çete çatışmalarına şahit oluyor. Durumdan rahatsız olan mahalle halkı can güvenlikleri konusunda tedirgin.
Fotoğraf: Evrensel
Mahsun KILIÇ
Mersin
Mersin’in Akdeniz ilçesinde bulunan Şevket Sümer Mahallesi son günlerde sıklıkla çete çatışmalarına sahne oluyor. Durumdan rahatsız olan mahalle halkı ise can güvenlikleri konusunda tedirgin.
Akdeniz, özellikle ’90’lı yıllarda Kürt illerinden göçün yoğun olduğu ilçelerden biri. Büyük ölçekli sanayi merkezi ve üretim merkezleri bulunan ilçede demografiyi ise yoksul halk kesimleri oluşturuyor. Yerel yatırımlar da eğitime yönelik yatırımlar da kısıtlı. Bununla birlikte mahallede gençlere sunulan alternatif imam hatip ya da meslek liseleri. Yoksulluk zincirini kıracak bir imkan tanınmayan mahallede uyuşturucu ve dolandırıcılık oldukça yaygın. Çete çatışmalarını HDP Akdeniz İlçe Başkanı Nizar Esen, Şevket Sümer Mahalle Muhtarı Abdülbaki Esen ve güvenlik gerekçesiyle ismini vermek istemeyen esnaf ile konuştuk.
HDP Akdeniz İlçe Başkanı Esen, “Yoksul ailelerin var ettiği bir semt bugünlerde suç mahallesine dönüştü. Bir dönem siyasal katılım ile hayallerini gerçekleştirmeye çalışan gençler şu günlerde çeteleşerek birbirlerini vuruyor, kolay yoldan para kazanmayı hayal ediyor” diyor. Mahalledeki çatışmalara müdahale edilmediğini de ifade eden Esen, “Caydırıcı tedbirlerin alınması gerekiyor. Gençleri istihdam etmenin kanalları açılmalı. Gençleri sosyal açıdan tatmin edecek bir yaşantı sağlanmalı” ifadelerini kullandı.
‘BİRİLERİ BU ÇETELERİ BESLİYOR’
38 yıldır burada yaşayan Mahalle Muhtarı Abdülbaki Esen ise “15 yaşındaki çocukları görüyorum, ‘Amca Keleş lazım mı?’ diye soruyorlar. Yoksul ailelerin çocukları şimdi lüks villalar alabiliyor, pahalı arabalara biniyorlar” dedi.
Muhtar olarak katıldığı mahalle düğünlerinde de sık sık çetelerle karşılaştığını söyleyen Esen, “Yanlarında koruma, bellerinde silahlarla reklam yapıyorlar. Birileri bu çeteleri besliyor. Devlet bunu biliyor ama bir şey yapmıyor. Cezaevine girenler de hemen çıkıyor. Mahallelilerin can güvenliği yok. Çatışma çıkan sokaklardaki evlerde hep kurşun izleri var. Çeteler ne yapsa yanlarına kâr kalıyor” diye anlattı durumu.
‘ÇETELER KAZANIYOR, OLAN GENÇLERE OLUYOR’
Geçtiğimiz günlerde çatışma yaşanan sokaklarda geziyoruz. Gündüzleri sokaklar sakin. Kurşun isabet eden evlere denk geliyoruz. Sokak başlarındaki gençlerin dikkatleri üzerimizde. Görüntü alamadan yolumuza devam ediyoruz. Sokaktaki bir esnafa çatışmaları soruyoruz: “Bekçiler ve polisler geziyor ama bir şey olmuyor. Sürekli oturdukları mekan var, yakınlarından geçtiğimiz zaman siyah poşetlerden para çıkarıp saydıklarını görüyoruz. Yoksul gençler hesap açıp kartlarını para karşılığı çetelere veriyor. Çeteler milyonlarca para kazanıyor, olan kart sahibine oluyor. Tepedekilerin çetelerle boy boy fotoğrafını gören gençler, biz de yapabiliriz diye düşünüyor. Çocuklarım için kaygılanıyorum.” Esnafın bahsettiği bu yöntem son yıllarda yaygın biçimde kara para aklamak üzere kullanılan bir yöntem.
Çatışmanın çıktığı yerin yakınındaki bir başka esnaf mahalledeki durumu, “Devlet yetkililerinin çetelerle ilişkilerini göz önüne alırsak burada yaşananlar sadece küçük bir versiyonu. Eskiden taş atan çocuk için kıyameti koparanlar şimdi keleşli çatışmalara sessiz kalıyor. Ortada polis yok” diye özetliyor.
‘CAMLARDAN UZAK OTURMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Yaşananların iktidarın bilinçli politikalarının bir sonucu olduğunu düşünen esnaf “Gençler politikayla uğraşmasın da ne yaparsa yapsınlar mantığı var. Daha önceden yemek bulamayan gençler çeteleşip insanları dolandırıyorlar. Geçen polislerle konuşuyordum; ‘Biz tutuklayıp teslim ediyoruz ama yasa da boşluk var’ diyorlar” ifadelerini kullandı. 2 gün önce de mahallede çatışma yaşandığını aktaran esnaf, “Çete üyeleri kısa sürede hapisten çıkıyor. Devletin her şeyin farkında olduğunu düşünüyorum” dedi.
Korkudan dükkanı erken saatte kapattığını anlatan esnaf bu korkunun evde de sürdüğünü ifade etti: “Çünkü o saatten sonra çeteler silahla gezmeye başlıyor. Evin içerisinde de korkuyoruz. Camlardan uzak oturmaya çalışıyoruz kurşun isabet etmesin diye.”