“İyi hekimlik cezalandırılıyor, yaşanan hukuk garabetine son verilsin”
Açlık grevi açıklamasına katıldığı için görevinden uzaklaştırılan Dr. Ayşe Uğurlu’ya ilişkin açıklamada iyi hekimliğin cezalandırıldığı belirtilerek hukuk garabetine son verilmesi çağrısı yapıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Ankara Tabip Odası (ATO) ile SES Ankara Şube, Adil yargılanma talebi ile açlık grevi yapan avukatlar Ebru Timtik ile Aytaç Ünsal ile ilgili basın açıklamasına katıldığı gerekçesiyle görevinden uzaklaştırılan Dr. Ayşe Uğurlu’ya ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Ankara İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturmanın “devlet memurluğumdan çıkarma” istemiyle Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildiği ifade edilen açıklamada yer alan çok sayıda hekim yaşanan hukuk garabetine son verilmesi çağrısı yaptı.
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde yapılan açıklamayı SES Ankara Şube üyesi Sabiha Akdeniz Günay okudu. Günay, “Dr. Ayşe Uğurlu’ya 25 Temmuz 2023 tarihinde insan haklarını savunduğu ve mesleki etik değerleri gözettiği için savcılık tarafından bir soruşturma açılarak, idari bir kararla 2 ay süreyle görevinden açığa alındığı kendisine tebliğ edilmişti. Gelinen son süreçte Ankara İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturma ‘’devlet memurluğundan çıkarma’’ istemiyle Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmiştir” diyerek yaşanan idari ve hukuki garabete son verilmesi çağrısı yaptı.
Yaşanan durumun ülkemizde insan haklarına, ifade özgürlüğüne ve mesleki etik değerlere karşı iktidarın baskıcı ve faşist tutumunun sıradan hale geldiğinin bir kanıtı daha olduğunu ifade eden Günay, “Adil yargılanma talebiyle açlık grevine giren ve 200 günü aşkın süre açlık grevinde bulunan ÇHD’li avukatlardan Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın sağlık durumlarının kritik bir noktaya gelmesi, zorla müdahale ihtimalinin ortaya çıkması üzerine; yaşamdan yana tavır alan insan hakları örgütleri, sendikalar ve hukukçu derneklerinin temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen bir basın açıklamasına katıldığı için bugün Dr. Ayşe Uğurlu cezalandırılıyor. Açlık grevi ülkemizde hapishanelerimizin acı bir gerçeği olarak karşımıza çıkmaktadır. Haksızlığa uğradığını ve başka çaresi kalmadığını düşünen insanlar bu eylem tarzına başvurmaktadır. Oysaki ülke olarak imzamızın olduğu İnsan hakları Evrensel Beyannamesinin 3. Maddesi gereği ‘Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır’der. Bu bağlamda bizler sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak yalnızca hastanelerde yatan hastalara hizmet vermeyiz. Her nerede olursa olun herhangi bir sağlık hakkı ihmalini halk sağlığı sorunu olarak değerlendiririz. Bahse konu olan eylemcileri de Tabip odaları ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası sağlık açısından takip etmiş; Ülkemizde sağlık için gereken koşullar, tedavi ve sonlandırma üzerine insanlık onuruna yaraşır bilimsel yöntemlerin oluşmasında öncü olmuşlardır. Çünkü ülkemizde Sağlık hakkı çeşitli yasalar ve sözleşmelerle koruma altına alınmış bir haktır” dedi.
İnsan haklarını savunanların, mesleki etik kuralları yerine getirenlerin üzerindeki bu hukuksuz baskı ve ceza düzeninden vazgeçme çağrısı yapan Günay, mesnetsiz soruşturma ile cezaların geri çekilinceye kadar eylemlerine devam edeceklerini açıkladı.
“ANKARA’DA BAŞKA AĞRI’DA BAŞKA HUKUK UYGULANIYOR”
Açıklamada söz alan Dr. Ayşe Uğurlu, sonu ne olursa olsun iyi hekimlik değerlerine bağlı kalacağını hatırlatarak, insan haklarını savunmaktan vazgeçmeyeceğini ifade etti.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut da söz alarak şunları söyledi. “Ayşe Uğurlu sadece bizim onurumuz değil, aynı zamanda TTB İnsan Hakları Kolu’nun da bir üyesidir. Eşitsizlikleri asla kabul etmemiz mümkün değil. Bakın 2016-2020 yılları arasında da açlık grevleri vardı. Ankara Tabip Odası Malta ve Tokyo Bildirgelerine bağlı açıklama ve takiplerini ve açıklamalarını yapardı. Ancak bu konularla ilgili herhangi bir idari ve hukuki süreç başlamadı. 2016’dan farklı bir hukuk mı geldi de bugün Dr. Ayşe Uğurlu cezalandırılıyor? Bölgesel eşitsizlikleri görüyoruz. Aynı açıklamayı Ankara ile Ağrı Tabip Odaları yapıyor. Ankara’da hukuki süreç yokken Ağrı’da hukuki süreç başladı. Davaya müdahil olduk. Hakim sordu; ‘neden müdahil olmak istiyorsunuz?’, dedi. ‘Ankara’da farklı bir hukuk, Ağrı’da farklı bir hukuk var mı? Onu görmeye geldik’ dedik. Bu yüzden belirli dönemlerde verilen bu farklı kararları kabul etmemiz mümkün değil. Hekimlik andını iyi okumak gerekiyor. Bu kararı veren İl Sağlık Müdürü bu andı unutmuş belli ki. Biz ATO ve TTB olarak kendisinden randevu istedik ancak randevu vermedi. Burada yapılan iyi hekimlik değerlerine bağlı kalmaktır. Bunu bir kez daha hatırlatıyoruz.” (Ankara/EVRENSEL)