19 Eylül 2023 15:05

Esenyurt’ta öldürülen kadının evine 8 gün önce de polis gelmiş

Peri Dağlar’ın öldürülmesiyle ilgili açıklama yapan Esenyurt Kaymakamlığı, Dağlar'ın 8 gün önce de tehdit edilmesi üzerine polisin eve geldiğini, önleyici tedbir kararı talebinin olmadığını savundu.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

İstanbul Esenyurt’ta pazartesi günü Ramazan D. evde çocuklarının gözü önünde evli olduğu Peri Dağlar’ı bıçaklayarak öldürüp kaçmış ve yakalanmıştı. Esenyurt Kaymakamlığı yayımladığı açıklamada, Peri Dağlar’ın öldürülmeden 8 gün önce de tehdit edilmesi üzerine polisin eve geldiğini belirtti. Kaymakamlık açıklamasında “Olayla ilgili yapılan çalışma sonucunda ise; Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliği ekiplerinin, 10.09.2023 tarihinde P.D. isimli kadının tehdit edildiği yönünde ihbar almıştır. Alınan ihbar üzerine emniyet güçleri şahsın evine giderek işlem yapmış, ancak P.D.'nin ifadesinde, evde oldukları esnada polis ekiplerinin ikamete gelerek kendilerini büro amirliğine getirdiklerini, herhangi bir şikayetinin ya da önleyici tedbir kararı talebinin olmadığını beyan etmiştir. Olayla ilgili adli süreç devam etmektedir" ifadelerine yer verdi.

"ŞİDDETE UĞRADIĞI DÜŞÜNÜLEN KADINLA NASIL GÖRÜŞÜLDÜĞÜ ÖNEMLİ"

Gazetemize konuşan Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) Üyesi Avukat Eylem Sarıoğlu, kadının şikayetçi olmadığı koşullarda kadının serbest bir iradeyle mi şikayetçi olmadığını yoksa tehdit sürdüğü için mi şikayetçi olamadığını değerlendirmesi gerektiğini söylüyor: “Kadının şikayetçi olmadığına ilişkin beyanını sağlıklı verip verilmediğine ilişkin bir tespit yapıldı mı? Şikayetçi olmadığına dönük iradesi serbest bir şekilde mi verilmiş? Bu değerlendirme böyle yapılmalı. Bu anlamıyla kolluk kuvvetinin daha iyi eğitilmesi, kadınla daha sağlıklı görüşme yapılması, tehditten uzaklaştırılması, güvende olacağı olanakların anlatılması gerekiyor. Aynı evde yaşadığı eşini şikayet etmesi gerekiyor, kadın baskı altında ‘şikayetçi değilim’ diyor.” Kadının şikayetçi olup olmadığının nasıl sorulduğunun da önemli olduğuna dikkat çeken Sarıoğlu, “Kadına öldürülmekle tehdit edilip edilmediği mi soruldu yoksa şikayetçi olup olmayacağı mı? Kadın, ‘yok öyle bir olay yaşanmadı’ mı dedi, yoksa ‘şikayetçi değilim, biz çözdük’ mü dediği önemli. Eğer öldürmekle tehdit edildiyse bu, şikayete bağlı bir suç değil. Kamunun devam etmesi gereken bir dava” diyerek ihbar sonrasındaki görüşmenin detaylarının önemine de dikkat çekiyor.

Baskının devam edip etmediği, gidecek başka bir yeri, olanakları olup olmadığının kadına güven verici bir şekilde sorulmasının kritikliğinden bahseden Sarıoğlu, “Kadın şiddet gördüğü kişiyle aynı evde yaşamaya devam ediyorsa şikayetçi olmama devam edebiliyor, daha ayrıntılı açığa çıkarılması gereken bir görüşme yapılması gerekir. Polis gelince kapının arkasında erkek oluyor, ‘hadi şikayet et de göreyim’ diyor ve kadın vazgeçiyor. Dava sürecinde de bu görüşmenin evraklarının celbi talep edilince, evraklar üzerinden daha detaylı değerlendirilebilir” diye konuşuyor.

"ŞİDDETE DAİR BAŞKA BİR DELİL VARSA POLİS SORUŞTURMAYA DEVAM ETMELİ"

Sarıooğlu, kadına yönelik şiddetin şikayete bağlı bir suç olmadığına, bu suçun işlendiğine ilişkin kadının beyanından başka tanık görüşü vb. bir delil varsa soruşturmaya devam edilebileceğini söylüyor ve ekliyor: “Kadının şiddet gördüğü başka bir delille ispatlanabiliyorsa kadının şikayetçi olmamasının bir önemi yok. Dosyayı kapatmak için kadınların şikayetçi olmaması vesile yapılıyor. Eğer başka bir delil varsa şiddete ilişkin soruşturma yürütülmesi gerekiyor.”

 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Dedeoğulları saldırı davasında avukatların talepleri reddedildi

SONRAKİ HABER

Beltur işçisi insanca yaşam istiyor: Çocuğun beslenme çantası borçla doluyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa