19 Eylül 2023 18:05

Öldürülen üniversite öğrencisi Feray Şahin Mersin’de anıldı

Bekir ŞAHİN
Mersin

Mersin’de üniversite son sınıfta okurken o sırada polis olan Fatih Burak Aykul tarafından öldürülen 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Feray Şahin, ölümünün 6. yılında anıldı. Kızlarını kadın cinayetine kurban veren Anne Aysel ile Baba Bekir Şahin katilin cezasızlığına isyan ederek, “Suç işleyenin yanına kalıyor, ölen canların hesabı sorulamıyor, analar ağlıyor” diye feryat ettiler. Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan ise toplum olarak bu tür olaylara yeterli tepki verilemediğini, bu nedenle de böyle cinayetlerin artarak devam etiğine vurgu yaptı.

Mezitli Belediyesi öncülüğünde Feray Şahin Parkı’nda düzenlenen ölüm yıldönümü anma etkinliği için Belediye Başkanı Neşet Tarhan beraberindeki yurttaşlar ile anma etkinliğinin düzenlendiği parka kadar yürüdüler. Feray Şahin Anma etkinliğine Şahin ailesinin yanı sıra Belediye Başkanı Neşet Tarhan, CHP Mersin İl Kadın Kolları Başkanı Gülşah Yıldırım Genç, İHD Mersin Şube Başkanı Av Battal Gazi İnci, HDP Mersin İl Eş Başkanı Hoşyar Sarıyıldız ve Bedriye Kuş, Baro Eski Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, İHD Şube Eski Başkanı Hakkı Demir, CHP Mezitli Kadın Kolları eski başkanı Aslı Çalışkan ile yurttaşlar katıldı.

ŞAHİN AİLESİ 6 YILDIR ADALET ARIYOR

Mersin Toros Üniversitesi’nde İç Mimarlık Bölümü son sınıf öğrencisi Feray Şahin’in,

Mezitli İlçe Belediyesinde staj yaptığı sırada 19 Eylül 2017 tarihinde o sırada polis olarak görev yapan Fatih Burak Aykul tarafından öldürülmesinin üzerinde 6 yıl geçti. Ancak katil 1 buçuk yıl yattıktan sonra indirimli 5 yıl 3 gibi komik ama ödül gibi ceza ile sokağa bırakıldı.

Dava dosyası ise 4 yıldır Yargıtay’da bekliyor.

“GECİKEN ADALET, ADALET DEĞİL”

Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, anma sırasında yaptığı konuşmasında, belediyede staj gören üniversite son sınıf öğrencisi Feray Şahin’in kadın cinayetine kurban gittiğini belirterek “Bu üzücü olayın üzerinde 6 yıl geçti. Dava dosyası halen Yargıtay’da bekliyor ama katil sokakta geziyor. Geciken adalet, adalet değil. Aile acı içerisinde. Bunun bir an önce sonuçlanması gerek” dedi. Yurttaşların böyle cinayetlere karşı her platformda tepkilerini ortaya koyması, hiç kimse “benim başıma gelmez” diye düşünmemesi gerektiğini belirtti.

“DELİLLER YOK EDİLDİ, KATİL KORUNDU”

Feray Şahin’in babası Bekir Şahin yaptığı açıklamada, tıpkı öldürülen diğer kadınların yakınları gibi 6 yıldır adalet aradıklarını belirtti. Feray’ın suçsuz, savunmasız ve masum olduğu halde devletin silahının emanet edildiği Fatih Burak Aykul tarafından katledildiğini hatırlatan Şahin açıklamasına şöyle devam etti: “Olayın delillerinin birçoğu yok edilmişti, bazıları da eksik toplanmıştı. Bunlar araştırılmadı, sorgulanmadı sorumlular cezalandırılmadı. Cinayeti basitleştirip kendini kurtarmak isteyen katilin yalan, yanlış, asılsız iddialarıyla soruşturma ve dava süreci sonuçlandı. Ancak Adli Tıp, Feray’ın uzaktan atışla öldürüldüğü raporuna ve katilin DNA’sının Feray’ın tırnakları arasında çıktığını kanıtlamasına rağmen, gencecik kızı katleden katil indirimli komik ceza ile sokağa salı verildi. Bu facia karar, aileyi bir kez daha öldürdü. Bu hukuksuz, cezasızlık ile katil açıkça korundu. Hukuksuzluk, adaletsizlik, vicdansızlık, mağduru değil, katili koruma zihniyeti ailenin acısını daha da artırmış, öfkelendirmiş, hukuka olan güveni yok etmiştir. Olayın en acımasız, en vicdansız kısmı ise birçok kadın katili gibi Feray’ın katili Fatih Burak Aykul’da, maalesef verilen indirimli, ödül gibi cezayla bugün aramızda ve hiçbir şey olmamış gibi geziyor. Cinayetler en ufak ayrıntısına kadar araştırılsın bu süreçte ihmali olanlar cezalandırılsın ve katil en ağır şekilde cezalandırılsın istiyoruz. Katil belki de yeni katliam için, başka genç bir kızı öldürmek için, her an bir fırsat kolluyor. Bu sorumluluğu kim alıyor?  Kim bu katili koruyan? Hani yasalar önünde herkes eşitti. Yasalar katili korumak için mi var? Türkiye’de artarak devam eden kadına yönelik cinayet ve şiddet olayları meşrulaştırılırken, suç işleyenin yanına kalıyor, ölen canların hesabı sorulamıyor, analar ağlıyor.  Bu ülkede yaşayan kadınlar her an, evde, sokakta, iş yerinde, okulda erkek şiddeti ile karşı karşıya kalıyor. Bizler en temel hakkımız olan yaşam hakkımızı savunuyoruz ve isyanımızı haykırıyoruz. ‘Yeter artık’ diyoruz. Kadın cinayetlerini önleyici politikalar geliştirilsin ve şiddeti önlemeye dair var olan yasalar uygulansın. İstanbul Sözleşmesi yeniden uygulamaya konulsun. Kadın cinayetlerinde haksız tahrik indirimi, iyi hal indirimi uygulamalarından vazgeçilsin. Katiller değil, kadınlar korunsun.”

ANNE AYSEL ŞAHİN: AYARIYLA OYNADIĞINIZ KANTAR, GÜN GELİR SİZİ DE TARTAR

Anne Aysel Şahin’in kızı için kaleme aldığı yazıyı anma sırasında duygularına hakim olamadığından CHP Mezitli Kadın Kolu eski başkanı Aslı Çalışkan okudu. Anne Aysel Şahin’in kızını yitirişiyle ilgili duygularına detaylıca yer verdiği yazıda ayrıca şu ifadeler yer aldı:

“Ben şimdi burada o katilin annesine soruyorum, biz bu acıları yaşarken, o bir katil annesi olarak kafasını yastığa rahat koyabiliyor mu? Çok merak ediyorum, bizim yerimizde kendisi olsaydı ne yapardı.

Şimdi benim kızım, o kara toprağın altında ve buna sebep olan katil ve ailesi, hiçbir şey olmamış gibi, hayatına devam ediyor.

Katile o özgürlüğü veren hakim ve savcılara da soruyorum, içiniz rahat mı sizin adaletiniz bu?

Vicdanları sızlatan, acıları çoğaltan, hukuksuz kararlar sonucu Feray ve Feray gibi birçok kadınımız ve kızlarımız öldürülüyor, öldürülmeye devam ediliyor. Ben burada o hakim ve savcılara diyorum ki, ayarıyla oynadığınız kantar gün gelir sizi de tartar.”

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Onaylamadığımız taslağı masaya koymayın’

‘Onaylamadığımız taslağı masaya koymayın’

Toplu sözleşme sürecinde olan kamu işçilerinin, Türk-İş ve Hak-İş yöneticilerinin üzerinde anlaştığı sözleşme taslağının kendilerinden gizlenmesine tepkisi büyüyor. Bu hafta hükümete sunulması beklenen taslağın onayları alınmadan masaya konmamasını isteyen işçiler, “Biz mücadele etmezsek sözleşmenin sonu belli” diyor.

72 bin 88 TL: Türk-İş’in yoksulluk sınırı

30 bin TL: Kamuda ortalama ücret

58 bin 200 TL: Türk-İş ve Hak-İş’in istediği zamlı ücret

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et