28 yıl sonra gelen geciken adalet

Ramis SAĞLAM
İzmir

Sosyal Sigortalar Kurumunda memurluk, Yerel Yönetim Bakanlığında müfettiş yardımcısı, İçişleri Bakanlığında da mahalli idareler kontrolörü ve başkontrolör olarak 13 yıl çalıştıktan sonra siyasi baskılar nedeniyle 14 Haziran 1991 tarihinde görevinden istifa etmek zorunda kalan Ali Rıza Avcan’ın 2020 yılında yaptığı yeşil pasaport başvurusunun 28 yıl önce haberi olmadan “İki kez memuriyetten men” edildiği gerekçesiyle reddedilmesi üzerine başlattığı hukuk mücadelesi kazanımla sonuçlandı.

Görevinden ayrıldığı tarihten sonra hakkında iki ayrı suçtan tebligat yapılmadan, savunması alınmadan memuriyetten çıkarıldığını öğrenen Avcan Ankara 3. İdare Mahkemesine başvurdu. Avcan’ın talebi ‘zaman aşımı’ gerekçesiyle reddedildi. İstinaf mahkemesinin de aynı gerekçe ile talebi reddetmesi üzerine Avcan Danıştaya başvurdu.

SAVUNMASIZ CEZA VERİLDİ

Memuriyetten ayrıldıktan sonra verilen cezalar hakkında hiçbir bilgisi olmadığını söyleyen Avcan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ifade ediyor.

Dava açma süresinin başlamasında “yazılı bildirimin” esas alındığını belirterek bireysel olarak hak aramanın bu tarihten itibaren başladığına karar veren Danıştay 2. Dairesi ise usulsüz işlemin bozulmasına karar vererek 28 yıllık hukuksuzluğa son noktayı koydu.

İdare ve istinaf mahkemelerinin verdiği kararı hukuk dışı olarak değerlendiren Avcan, “28 yıllık süreyi dikkate alarak, kolayına kararlar vererek, benim hakkımı ihlal ettiler” dedi.

AVCAN NEDEN İSTİFA ETTİ?

Sosyal Sigortalar Kurumu’nda memur, Yerel Yönetim Bakanlığında müfettiş yardımcısı, İçişleri Bakanlığında ise mahalli idareler kontrolörü ve baş kontrolörü olarak 13 yıl çalışan Ali Rıza Avcan 14 Haziran 1991 tarihinde istifa etmişti.

2. MC Hükümetinin Yerel Yönetimler Bakanlığını kapatması üzerine 12 Eylül döneminde İçişleri Bakanlığında, ‘rütbe tenzili’ yapılarak mahalli idareler kontrolörü olarak çalışmaya başlar. İçişleri Bakanlığındaki yöneticiler, daha önce Yerel Yönetim Bakanlığında çalıştıkları için onu ve arkadaşlarını “CHP’nin müfettişi” diyerek dışlamaya kalkar.

İçişleri Bakanlığındaki görevi sırasında birtakım merkezlere, cuma günleri namazlara götürülmek istendiğini, reddettiği için cemaat mensuplarının hedefi haline geldiğini anlatan Avcan, ‘suç’ konusu olan bazı soruşturmaları yapmaması için baskı gördüğünü ve hatta baskıların raporları nasıl yazacağına kadar vardığını iddia ediyor. Bu süreçte soruşturmalar geçiren, hakkında davalar açılan Avcan, cemaat mensuplarının kendisiyle daha çok uğraşacakları düşüncesiyle 1991 yılında görevinden istifa etti. İstifa sonrası belediye başkanlarına danışmanlık yapmaya başlayan Avcan, “Danışmanlık yaptığım belediyeleri tek tek arayarak çalışmamı ve çalıştığım yerlerden hak ettiğim ücreti almamı engellediler” diyerek baskıların sürdüğünü ifade ediyor.