Kirazlıyayla Sanatoryumu nasıl Swiss Otel oldu?
Gazeteci Bahadır Özgür, Uludağ Milli Parkı'ndaki Kirazlıyayla Sanatoryumunun nasıl Swiss Otel'e dönüştürüldüğünü anlattı.
Uydu görüntüsü: Mapquest
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine özel yapılan helikopter pistine inip, Uludağ Milli Parkı içine kurulan Swiss Otel’in açılışına katılacak. Milli parka yapılan helikopter pisti eleştirilere konu olurken, Cumhuriyet'in ilk dönem yapılarından Kirazlıyayla Sanatoryumunun otele çevrilmesi gündemde.
Bahadır Özgür, Gazete Duvar'daki yazısında, milli parktaki otelin sanatoryumdan otele dönüştürülme sürecini yazdı. Yazısında, "Milli park, helikopter pisti, otel… Bunlar bir yerlerde buluşuyorlarsa eğer, orada mutlaka bir usulsüzlük, kamusal servetin yağmalanması, bir sermayedarın çıkarının korunması vardır" diyen Özgür, yapılanın Cumhuriyet’in kültürel kimliğini de hedef alan bir yağma olduğunu ifade etti.
Uludağ’da ormanlık alana inşa edilen Kirazlıyayla Sanatoryumunun 1949 yılında tamamlandığı, binanın mimarlarının Anıtkabir’i de tasarlayan Prof. Emin Onat ve Cumhuriyet’in ilk kadın mimarlarından Prof. Leman Cevat Tomsu olduğu bilgilerini paylaşan Özgür, yapının özellikli bir mimari estetiğe sahip olduğunun da altını çizdi.
Sanatoryumun 1979 yılında, sağlık kuruluşu olarak kullanılmak kaydıyla Uludağ Üniversitesine devredildiğini belirten Özgür dönüşümün ilk evrelerini şöyle anlattı. "Lakin ülkede kamusal ne varsa piyasaya açan, özel çıkarı gözeten bir ekonomi politikasını hakim kılan Özal iktidarıyla beraber, sanatoryumun işlevi de buna uygun bir dönüşüme uğramaya başladı. 1983-1994 arası üniversiteye bağlı konaklama tesisi olarak kullanıldı. 2000 yılında kullanıma kapatıldı, Tarım ve Orman Bakanlığı’na devredildi."
"4 BİN METREKARE OLAN SANATORYUM ALANI 10 BİN METREKAREYE ÇIKARILDI"
"Bundan sonrası tam bir AKP klasiği" klasiği diyen Özgür, sanatoryumun otele dönüşmesini anlattı. Özgür'ün yazısından öne çıkanlar şöyle:
"2015 yılında tesisi Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) kiraladı. Oda yapıyı mimari özelliklerini tahrip ederek restore etti ve patronlar için Uludağ Yaşam Boyu Eğitim Merkezi gibi gösterişli bir adla kullanmaya başladı. Yani bir tür eğitim tesisi statüsü kazandırıldı. Üstelik yapılaşma yüzde 150’den fazla arttı."
"BTSO burasının oldukça maliyetli olduğuna, odanın işletmeye devam edebilmesinin mümkün olmadığına karar verdi. Ve Swiss Otel’e kiraladı. 4 bin metrekare olan sanatoryum alanı kiralandıktan sonra aniden 10 bin metrekareye çıkarıldı. Otele uygun değişiklikler yüzünden mimari özellikleri bütünüyle silindi. Böylece uluslararası bir turizm tekeli, asla otel kurulamayacak bir bölgeye yerleşti. AKP iktidarı ve Bursalı patronların çabasıyla, Cumhuriyet’in verem hastalarına tanıdığı bir ayrıcalık özel çıkarların tekeline alınmış oldu."
"Şimdi Erdoğan, bir Cumhuriyet mülkünü daha gasp edip sermayenin kullanımına sunmanın şerefine helikopteriyle oraya inecek, kırmızı kurdeleyi keserken, AKP’nin nasıl büyük hizmetlerde bulunduğundan, yerli ve milli bir atılım yaptıklarından bahsedecek. Bütün bunlar, Cumhuriyet bayrağının indirilip Fransız Accor Grup’un bayrağının çekildiği bir tören alanında gerçekleşecek." (HABER MERKEZİ)