20 Eylül 2023 17:48

Cezaevlerinde insanlık suçu işleniyor: Demokrasi, eşitlik ve özgürlük hakkına saldırı

Antep'te cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine, hasta mahpusların tedavi süreçlerinin engellenmesine ve keyfiyete göre çıkarılan kararlara dikkat çekildi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Antep'te cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, hasta mahpusların tedavi süreçlerinin engellenmesi ve Gözlem İdare Kurulu’nun keyfiyete gören çıkardığı kararlara ilişkin,  İHD Antep İl Binası’nda EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, ÖHD yönetim kurulu, avukatlar ve hasta mahpusların annelerinin katılımıyla basın toplantısı gerçekleştirildi.

"2015’DEN BERİ YAYGIN HAK İHLALLERİ YOĞUNLAŞTI"

Cezaevlerindeki genel duruma ilişkin konuşan İHD Antep Şubesi Eş Başkanı Bahri Oğuz, 12 Eylül döneminden bu yana cezaevlerinin insanlık dışı muamelelere hafızalara yerleştiğini ve bu sebeple insan hakları mücadelesinin de önemli bir parçası olduğuna değindi. Türkiye’nin insan haklarına olan yaklaşımının cezaevleri üzerindeki politikalarla görülebileceğini belirten Oğuz, ‘’2015’ten itibaren baskıcı ve otoriter uygulamaların yoğunlaşmasıyla birlikte cezaevlerinde de yaygın hak ihlalleri yaşanıyor. İdare ve Gözlem Kurulu’nun keyfi kararları, hasta mahpusların tedavi ve diğer ihtiyaçlarının karşılanmaması da bunların bir örneği’’ dedi.

"KEYFİYETE VE SİYASİ SAİKLERE GÖRE HAREKET EDİLİYOR"

Yaklaşık bir buçuk aydır 70’e yakın mahpustan cezaevlerinde yaşanan ağır koşullara ilişkin mektuplar aldığını söyleyerek söze başlayan EMEP Milletvekili Sevda Karaca, başta hasta mahpuslar olmak üzere mahpusların, insanlık dışı uygulamalarla sağlıklı kişilerin bile yavaş yavaş hasta edilip ölüme mahkum edildiklerini ifade etti. Hasta mahpusların rahatsızlıkları nüksettiğinde revire götürülmemesi, götürülse dahi kelepçeli muayene yapılması, gün ışığı, temiz ve sıcak suya erişimin kısıtlılığı ve jandarma tarafından insanlık onuruna aykırı bir biçimde ağız içi aramaların yapılması gibi pek çok sorunun yaşandığını söyleyen Karaca, bu uygulamaların mahpuslara ikinci bir cezalandırma yöntemi olarak sunulduğunu ve İdare ve Gözlem Kurulu’nun keyfiyetle, ATK’niın siyasi saiklere göre hareket ettiğini belirtti.

KADIN MAHPUSLARA AÇILAN SORUŞTURMA

Geçtiğimiz günlerde Sabahat Tuncel’in, Sincan Cezaevinde İdare ve Gözlem Kurulu kararları ile tahliyeleri engellenen ve infaz yakmalarla, açık ilçe cezaevlerine geçme hakkı engellenen çok sayıda mahpusun sesini duyurmak amacıyla üç gün yemek almama eylemi yapmalarını ardından kadın mahpuslara soruşturma açıldığını hatırlatan Karaca, açılan soruşturmayı kınadığını ve savcıların bile yer almadığı bu kurullarda keyfiyetle alınan kararlardan derhal vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca sekretaryasında bulunduğu ve özellikle kadın olmaktan kaynaklı çoklu ayrımcılıklara maruz kalan kadın mahpusların sesini duyurabilmek için ortaya çıkan ‘’Kadın Mahpuslar için 1000 Kadın Girişimci’’ kampanyasıyla da açılan soruşturmalar için bakanlığa başvuruda bulunacaklarını belirti.

ADALET BAKANLIĞINA ÇAĞRI

Karaca, ‘’Hasta mahpuslar konusu Erdoğan’ın iki dudağı arasına bırakılmayacak kadar hayati bir meseledir. Bugün yalnızca siyasi mahpuslar için değil adli mahpuslar açısından da önemlidir. Hasta mahpuslara yönelik bu eziyeti sadece hasta mahpusların meselesi olarak değil bu ülkenin demokrasi eşitlik özgürlük ve özgürce siyaset yapma hakkına yönelik de bir saldırı olarak değerlendiriyoruz. Başta Antep olmak üzere ülkedeki bütün vakaları gündemde tutmaya devam edeceğiz.’’ diyerek hasta mahpusların bir an önce sağlığına kavuşabilmeleri ve ailelerinin de çaresiz bırakılmaması için Adalet Bakanlığını göreve davet etti.

"FİZİKSEL ŞİDDET VE KÖTÜ MUAMELE VAR"

Yüzde 94 engeli bulunmasına rağmen 6 yıldır cezaevinde tutulan Şaban Kaygusuz’un cezaevinde yaşadığı koşulları aktaran anne Durri Kaygusuz, ‘’Kirli bir savaşın içinde hem elini hem de ayaklarını kaybetti. Sırasıyla Siirt, Diyarbakır Kayseri cezaevlerinde kaldı. Cezaevi koşulları iyi değil. Fiziksel işkence ve kötü muamele var. İnsan hakları olsaydı, Adalet Bakanlığı olsaydı oğlum bugün cezaevinde değil evinde olurdu’’ diyerek mafyaları ve çeteleri değil oğlu gibi hasta ve suçsuzları serbest bırakmalarını talep etti.

AVUKAT DURAN: ÖZ, KURUL HEYETİNİN SORUMLULUĞUNDA

Epilepsi hastası olan ve 6 yıl 3 ay ceza alan Mehmet Emin Öz’ün durumu hakkında konuşan Avukat Bülent Duran, “Mehmet Öz, İdare Gözlem Kurulu huzuruna çıkarıldığında hiçbir soru sormadan sadece, “Ne yapacaksın, pişman mısın değil misin” diye soruyor. Gözlem Kurulu, infazını tamamlayan Mehmet Öz hakkında olumsuz görüş vererek “Örgütsel ilişki içindedir diye” rapor veriyor ve tahliyesini 4 kez erteliyor. Mehmet Öz epilepsi hastası günde 7 kez bayılıyor. Aşağıya inip çıkarken merdivenlerden düşme riski var. Yanında biri olmasa belki düşüp beyin kanaması geçirip hayatını kaybedecek’’ diyerek hasta mahpusların koşullarına bilerek göz yumulduğunu, hasta mahpusların başına gelecek herhangi bir şeyin savcı ve gözlem kurulu heyetinin sorumluluğunda olduğunu ifade etti. (Antep/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Akşener açıkladı: İYİ Partinin İzmir adayı Ümit Özlale

SONRAKİ HABER

İHD’den Patnos Cezaevi raporu: İşkence kamera kayıtlarında saklı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa