Yeşil Sol Partili Çelenk: Bakanlık Suriçi ve Hevsel Bahçelerini koruma altına alacak mı?
Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, Sur ve Hevsel Bahçelerinin koruma altına alınması talebiyle Meclis'e önerge verdi.
Fotoğraf: Evrensel
UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesine alındıktan sonra hükümetin uyguladığı projelerden kaynaklı ağır tahribata ve yapısal değişikliklere uğratılan Sur ve Hevsel Bahçelerini Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk Meclis gündemine taşıdı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından yanıtlanması talebiyle Meclise soru önergesi veren Çelenk, “Diyarbakır’ın tarihi iki alanı olan Amed Surları ve Hevsel Bahçeleri, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından 2015 yılında Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmıştır. Dünya Miras Merkezi/ ICOMOS Ortak Reaktif İzleme birimi 2022 yılında, 28 Kasım- 3 Aralık tarihleri arasında Diyarbakır’ı ziyaret etmiştir. Yapılan inceleme ziyaretinde surların ve Hevsel Bahçeleri’nin Dünya Mirası Listesi’ne alınmasından sonraki müdahaleler ve değişiklikler incelenmiştir. Teknik inceleme yapan kurul, 9 Ağustos 2023 tarihinde incelemelerden elde ettiği raporu Türkiye’ye sunmuştur. İnceleme yapan kurul Dünya Mirası Listesi’ndeki Sur’un özünü bozacak denli ağır müdahalelerin yapıldığını, yapıların değişikliğe uğradığını ve bu değişikliklerin çok büyük bir bölümünün doğrudan taraf devlet Türkiye tarafından uygulanan projelerden kaynaklandığını tespit etmiştir” ifadelerini kullandı.
14 Eylül 2023 tarihinde Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde Dünya Mirası Komitesi 45. oturumunu gerçekleştiğini belirten Çelenk, “Oturumda Amed Surları ve Hevsel Bahçeleri’nin koruma altına alınmasına yönelik öneriye Türkiye, kararın ertelenmesi yönünde tavır bildirmiştir. UNESCO Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet ise yaratılan tahribatın, alanın üstün evrensel değerini etkilemediğini öne sürmüştür. Gülnur Aybet, raporun geç teslim edilmesini gerekçe olarak göstermiş, yetkililerin değerlendirme yapacak zaman bulamadığını ifade etmiştir” dedi.
"SURİÇİ VE HEVSEL BAHÇELERİ KORUMA ALTINA ALINACAK MI?"
Sevilay Çelenk, Bakan Özhaseki’ye şu soruları sordu:
1- Diyarbakır’daki Amed Surları ve Hevsel Bahçeleri’nin Birleşmiş Milletlerce koruma altına alınmasında ne gibi bir sakınca görülmüş, öneri neden ve hangi gerekçelerle desteklenmemiş, ertelenmiştir?
2- Önerinin erteleneceğine dair bakanlığınıza izahat yapılmış mıdır? Önerinin ertelenmesi görüşüne Bakanlığınızca mı karar verilmiştir? Bakanlığınızın gerekçesi nedir?
3- UNESCO Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet Suriçi’nin üstün evrensel değerini kaybetmediğini öne sürmüş ve Suriçi’nin miras alanı değil tampon bölge olması gerektiğini ifade etmiştir. Aybet’in bu görüşü Bakanlığınızın bilgisi ve muvafakati dahilinde midir? Bakanlığınızın Suriçi’nin, Diyarbakır Surları’nın, Hevsel Bahçeleri’nin ve On Gözlü Köprü ve civarının korunmasını öngören, bu bölgelerin Tehlike Altındaki Miras Listesi’ne alınmasına yönelik teklife dair görüşü nedir?
4- Diyarbakır’ın Suriçi alanının Dünya Miras Merkezi/ ICOMOS Ortak Reaktif İzleme tarafından korunmasına yönelik karar bir sonraki oturuma bırakılmıştır. Komite, Türkiye’nin vereceği cevabı beklemektedir. Taraf devlet olarak Türkiye’nin nasıl bir cevap vereceği, nasıl gerekçeler sunacağı bakanlığınızın bilgisi dahilinde midir? Bakanlığınız Suriçi ve Hevsel Bahçeleri’nin koruma altına alınmasına yönelik kamu yararı ihtiva eden kararı destekleyecek midir?
5- Suriçi, Diyarbakır Kalesi ve Surları, Hevsel Bahçeleri ve Dicle Vadisi’nin “üstün evrensel değerler” taşıdığı UNESCO Türkiye Millî Komisyonu tarafından değerlendirilmiştir. Üstün evrensel değerler hem ülke hem bölge hem de Diyarbakır şehri açısından üstün kamu yararı ihtiva etmektedir. Bu üstün kamu yararının UNESCO gibi uluslararası niteliği olan bir kurum tarafından, nitelikli bir koruma programına alınması nasıl ve hangi gerekçelerle engellenmektedir?
6- Taraf devlet olarak Türkiye Suriçi, Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri’nin Tehlike Altındaki Miras Listesi’ne alınması yerine “tampon bölge” olmasını neden desteklemektedir? Bu görüş ve eğilim, bakanlığınızın bilgisi ve muvafakati dahilinde midir? Bu görüşün gerekçeleri nelerdir ve söz konusu gerekçeler bakanlığınızın bilgisi dahilinde midir? (HABER MERKEZİ)