22 Eylül 2023 19:20

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi: Aile değil İstanbul Sözleşmesi yaşatır

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, Bakanlığın Aile Çalıştayı'na dair açıklamasında, raporların gizlenmeden kamuoyuyla paylaşılmasını ve tartışılmasını istedi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını 81 ilde yapılması planlanan Aile Çalıştayına yönelik basın açıklaması yayınladı. Basın açıklamasında çalıştayların baroları ve kadın örgütlerini dışarda bırakarak düzenlenmesine tepki gösterildi, kadınların haklarına yönelik eylemlere karşı durulacağı ifade edildi.

“ÇALIŞTAY RAPORLARI GİZLENİYOR”

“Aile değil İstanbul Sözleşmesi yaşatır” başlıklı açıklamada seçimlerden itibaren gündemde tutulan nafaka hakkı, karma eğitim tartışmaları ve Medeni Kanun'u değiştirme taleplerinin bir bütün halinde, “Aile Çalıştayı” ismiyle düzenlenen toplantılarda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde tartışıldığı ifade edildi.

81 ilde yapılması hedeflenen, onlarca ilde ve Diyarbakır'da yapılan çalıştaylara baroların kadın hakları merkezlerinin ve kadın örgütlerinin katılımının sağlanmadığı vurgulanarak, “Kadınların en temel haklarının tartışıldığı, kanun değişikliklerinin önerildiği bu toplantılarda ne gibi kararlar alındığını bilememekteyiz. Zira toplantı raporları gizli tutulmakta ve kamuoyuyla paylaşılmamaktadır. Ancak yapılan çalıştaylarda aile kavramı üzerinden kadınların toplumsal rolünün kısıtlandığını, cinsiyetçi ve ayrımcı ifadelerle hak ve özgürlüklerinin Anayasa'ya aykırı bir biçimde yeniden tanımlandığını, kız çocuklarının eğitim haklarının tartışmaya açıldığını basına yansıdığı kadarıyla bilmekteyiz. Öncelikle alınan bütün kararların ivedilikle kamuoyuyla paylaşılmasını, bu toplantıların amaç, konu ve düzenleniş biçimlerinin kamuoyu önünde tartışılmasını talep etmekteyiz” denildi.

“ÖNCELİKLİ GÜNDEMİMİZ ARTAN ŞİDDEN VE KADIN CİNAYETLERİDİR”

Medeni Kanun ve Nafaka Hakkı tartışmalarında kadın hukukçuların dışarıda bırakılmasını kabul edilemeyeceğinin, kanunda yer alan her hak ve kazanımın mücadele sonucu elde edildiğinin ve toplumun bir kısmının ya da yöneticilerin insafına bırakılmayacağının altı çizildi. Verilerin ailenin bütünüyle olumlu tanımlamalardan oluşmadığını, yüceleştirmelerin kadınların hak ve özgürlüklerini kısıtladığını ve pekiştirilen toplumsal cinsiyet normlarının kadınların hayatına mal olduğunu gösterdiği vurgulandı.

Bu nedenle aile yeniden tanımlanacaksa kadınların bu sürece öncülük etmesi gerektiği söylenerek, “Ayrıca defaatle hatırlatmak isteriz ki öncelikli gündemimiz giderek artan ev içi şiddet, kadın cinayetleri ve İstanbul Sözleşmesi'nden çekildikten sonra uygulanamayan 6284 sayılı Kanun nedeniyle söz konusu şiddetin önlenememesi ve cezasızlık politikalarının norm haline gelmesidir. Bu nedenle her firsatta dile getirdiğimiz gibi İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden uygulanması için bütün sorumlu ve yetkililere çağrıda bulunuyor, kadınların aleyhine kurulan her söze, yapılan her eyleme karşı mücadele edeceğimizi yineliyoruz” ifadeleri kullanıldı. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Kardemir'de iş kazasında depremzede bir işçi yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

Sürgünler sağlık emekçilerini ve sağlık hizmetini nasıl etkiliyor? - Eylem Kaya Eroğlu | Sağlık Olsun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa