Çeşme Turizm Projesi’ne karşı tepkiler devam ediyor: Proje Yarımada’yı bitirir
Çeşme Yarımadası’nın yüzde 55’inin imarını değiştirecek rant projesine karşı çıkan yaşam alanı savunucuları projenin yarımadayı bitireceğini belirterek geri çekilmesini istedi.
Fotoğraf: Ramis Sağlam/Evrensel
Ramis SAĞLAM
İzmir
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı “Çeşme Turizm Projesi” ne tepkiler devam ediyor. Çeşme Yarımadası’nın yüzde 55’inin imarını değiştirerek ranta açmak isteyen Bakanlık, mahkemenin iki kez sit derecesini düşürmesine rağmen projedeki ısrarından vazgeçmiyor. Dr. Enver Yaser Küçükgül ve Yarımada Talanını Durdur Koordinasyonu’ndan Siyaset Bilim Akademisyeni olan Murat Parıltı ile Çeşme Projesi’nin yaratacağı sorunları konuştuk.
Çeşme’de iki tane su kaynağının bulunduğunu söyleyen Dr. Enver Yaser Küçükgül, “Bunlardan bir tanesi Banyoz mevkii denilen Kadıovacık yolu üzerindeki kuyular. Bu kuyuların kapasitesi saniyede 220 litreyi buluyor. Diğeri de Kutlu Aktaş Barajı. Bu baraj yağmur suyu biriktirme alanı yüzey yağmur sularından oluşuyor. Bu suyu kullanan 46 bin nüfusa sahip olan Çeşme İlçesi, bu projeyle 1,5 milyonun üstünde bir nüfusa hitap edecek. Böylesi bir coğrafyada bu yükün taşınması mümkün görünmüyor. Yarımada, Çeşme sınırları içindeki yüzde 50’lik alanı Çeşme Turizm Projesi adı altında ranta teslim edilerek her açıdan bitirilmek isteniyor” dedi.
“KAMU ALANLARI GASBEDİLECEK”
Çeşme Turizm Projesi’nin kapladığı alanın yüzde 95’inin kamuya ait olduğunun altını çizen Küçükgül, “Bu kamusal alanlar açıkça gasbedilecek. Benzer bir örneğin hiçbir yerde görmeyeceğimiz bu durum sadece karasal alanları değil kıyıları, adaları ve suni adaları gasbedecek. En önemlisi de bu kadar geniş bir alana hizmet verecek bir doğal kaynağınız yok” diye konuştu.
Projenin kapsadığı alanın büyüklüğü düşünüldüğünde birçok sorunla birlikte geri dönüşümün akla geldiğini söyleyen Küçükgül, “Sadece bu proje kapsamında denizden üreteceğiniz ters ozmoz yönetimiyle suyun yarısından fazlası atık su olarak tekrar denize verilecek. Yani denizin tuzluluk oranı ve denizdeki tür oranını tamamen tahrip edecek şekilde kirlilik oluşturacaksınız. Çeşme projesinin yüzlerce kalem hasarlı tarafları var. Bunu bilirkişi raporu dile getirdi. Fakat bunu dikkate alan bir yönetim anlayışı yok. Çeşme Projesi’nin tasvip edilebilecek bir yönü bulunmuyor” dedi.
“BU PROJEYLE RANTA KURBAN EDİLİYOR”
AKP iktidarı tarafından dayatılan “Çeşme Turizm Projesi” diye adlandırılan projenin 2020 yılında yayımlanmasıyla tartışmaların odağına oturduğunu belirten Murat Parıltı, bu projenin İstanbul Kanal Projesi’nden hiçbir farkının olmadığını söyledi.
Projenin kamuya ait olan 166 milyon metrekarelik alanın Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından satışa çıkartılacağını hatırlatan Parıltı, “Bu karar açıkça bilimsel dayanaklarla yakından uzaktan ilgisi bulunmuyor. Her açıdan şehircilik ilkelerinin yok sayıldığı proje yasal mevzuata kamu ve doğa yararına açıkça aykırılık taşıyor. Çeşme bu projeyle ranta kurban ediliyor. Bu korkunç bir ekolojik yıkıma yol açacak. Mikro klimayı ciddi derecede etkileyecek” dedi.
“PROJE BİR AN ÖNCE İPTAL EDİLMELİ”
Çeşme Turizm Projesi'nin sadece Çeşme Yarımadası’nı değil bir bütün olarak Ege Bölgesi’ni olumsuz etkileyeceğini söyleyen Parıltı, “Çeşme Projesi vakit geçirilmeden derhal iptal edilmelidir. Doğal, kültürel ve tarihi değerlerin yok edecek olan bu proje, kısa vadede finansman sorunlarının giderilmesi amacı ile gerçekleştirilirken arazi sunumları kamusal kaynak israfına neden olacak. Uzun vadede ise doğanın tahribatına, insanlığın yıkımına neden olacak. Projenin hazırlanmasında ciddi gerekçelere dayanmayan ‘gerekçe raporları' oluşturulurken, proje halka kapalı doğa yıkımında geri döndürülemez tahribatlar yaratacaktır” diye konuştu.