Karabağ’dan göç: İnsanlar tüm hayatlarını yakarak gidiyorlar
Dağlık Karabağ’dan Ermenistan’a kitlesel göç sürüyor. Bölgedeki gazeteciler, insanların geride bıraktıklarını "yaktıktan" sonra yola çıktıklarını yazıyor.
Fotoğraf: Mil.ru CC BY 4.0
Fin DE PENCIER
Eurasia.net
25 Eylül… Stepanakert’te Ermeniler öfkeyle eşyalarını topluyor, yakıyor ve dua ediyorlardı. Şehirdeki insanlar çeşitli kuyruklarda beklerken öğleden sonra şiddetli bir yağmur başladı.
Karabağ’ın İnsan Hakları Ombudsmanının Asistanı Meri Asatryan Instagram’da yayımladığı bir videoda “Gökyüzü kasvetli, hava ağır... Kimse buradan canlı çıkıp çıkamayacağını bilmiyor” dedi.
Sınırın Ermenistan tarafında her saat yüzlerce araç giriş yapıyor. Karabağlı Ermeniler yanlarında mümkün olduğunca çok şey getirmişler: Çiftlik hayvanları, ağır makineler, masa ve sandalyeler.
“Bütün gece boyunca (Karabağ’ın fiili başkenti) Stepanakert alevler içinde kalmış gibiydi. Gittiğiniz her yerde yangın vardı... Şehir tamamen uyanıktı. İnsanlar Artsakh’ı (Karabağlı Ermenilerin bölge için kullandığı Ermenice isim) terk etmeden önce tüm hayatlarını yakıyorlardı, büyük olasılıkla sonsuza dek” diyen Asatryan, tanıdığı hiç kimsenin Azerbaycan yönetimi altında yaşamayı planlamadığını söylüyor.
Dağlık Karabağ’dan üst düzey bir yetkili olan Davit Babyan, Ermeni kaynaklarının 120 bin olarak tahmin ettiği bölge nüfusu hakkında Reuters’e “Halkımızın yüzde 99,9’u gidecek” dedi.
Bu arada Azerbaycan İçişleri Bakanlığı Ermenilerden vatandaşlık başvuruları almaya başladığını açıkladı ancak kaç kişi olduğunu belirtmedi.
"NEREYE GİDECEĞİMİZİ BİLMİYORUZ"
Gün boyunca Goris-Stepanakert kara yolunda, Ermenistan ve Karabağ’ı birbirine bağlayan yol üzerindeki Azerbaycan’ın Laçin kontrol noktasına doğru ilerleyen araçlar kuyruk oluşturdu. Yerel Gazeteci Hayk Harutyunyan, bu yazı yazıldığı sırada Laçin üzerinden Karabağ’dan ayrılmayı bekliyordu: “Nereye gideceğimizi bilmiyoruz, orada (Ermenistan’da) bir evimiz yok... Azerbaycan’ın altında yaşamaktansa sokaklarda uyumayı tercih ederiz” diyor Eurasianet’e: “Bize karşı dört kez savaş açtılar, ülkemi işgal ettiler, kardeşlerimi, arkadaşlarımı, komşularımızı, ebeveynlerimizi öldürdüler ve onlarla birlikte yaşayamayız.”
Ermenistan hükümetine göre 25 Eylül günü saat 17.00 itibarıyla Karabağ’dan 6 bin 650 Ermeni Ermenistan’a kaçtı. Dağlık Karabağ yönetim yetkilileri, Azerbaycan’ın 9 aylık ablukası boyunca karneye bağlanan değerli yakıt rezervlerinin halka kaçmaları için ücretsiz olarak verileceğini duyurdu. Akşam saatlerinde Stepanakert’teki bir yakıt deposunda halkın aceleyle yakıt ikmali yaptığı sırada meydana gelen patlamada çok sayıda kişi yaralandı. Bir türlü rahat durmuyorlar.
22 Eylül’de Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Hikmet Hacıyev, silahlarını bırakan Artsakh Savunma Gücü adlı yerel ordu mensuplarına genel af çıkarılacağını söyledi. Al Jazeera’ye konuşan Hacıyev, “Azerbaycan, ikinci Karabağ savaşından, 44 gün savaşından ve son çatışmalardan silahlarını bırakan herkesin özgür olduğunu” açık bir şekilde ifade etti.
Bu affın, 1990’larda Ermeni tarafının kazandığı Birinci Karabağ Savaşı sırasında Azeri sivillere karşı “savaş suçu” işleyen, çoğunlukla Karabağ’ın fiili otoritelerine bağlı “seçilmiş kişiler” için geçerli olmadığını da sözlerine ekledi.
Ancak neredeyse tüm yetişkin Ermeni erkekleri bir şekilde askerlik hizmetine katılmış durumda ve pek çok kişi Bakü’nün geniş bir “savaş suçlusu” tanımı uygulayabileceğinden endişe ediyor.
Temmuz ayı sonlarında, 68 yaşındaki Karabağlı Ermeni Vagif Khachatryan, ilk savaşta Meshali köyünde Azerbaycanlılara yönelik bir katliama karıştığı iddiasıyla Ermenistan’a tıbbi tahliye sırasında tutuklandı. Khachatryan o savaşta görev almış ama ailesi bunun Artsakh Savunma Gücü komutanının şoförü olarak yapıldığını söylüyor; herhangi bir vahşete karıştığını reddediyorlar.
KORKU HER YERE YAYILMIŞ DURUMDA
Eurasianet şu ana kadar Karabağ’dan ayrılmaya çalışan Ermeni erkeklerin gözaltına alındığına dair bir habere rastlamadı ancak korku her yere yayılmış durumda.
“[Kontrol noktalarından] çok korkuyoruz ve şüpheleniyoruz çünkü orduyla ya da hükümetle bağlantısı olan erkeklere nasıl davranacaklarını bilmiyoruz ve babam uzun süredir hükümet için çalışıyordu ve onların kara listesinde olabilir... kontrol noktasından geçip geçemeyeceğini bilmiyoruz. Onun için gerçekten çok korkuyoruz.” Adının açıklanmasını istemeyen bir kadın Eurasianet’e böyle konuşuyor.
Şu anda Erivan’da yaşıyor ve “mümkün olan en kısa sürede” kaçacak olan ailesinin geri kalanını bekliyor, ancak Erivan’ın asla onun evi olmayacağını söylüyor.
Ermenistan sınırının hemen içinde, Goris kasabasında, mültecilerin işlemleri yapılıyor ve yerel bir kültür merkezinde ihtiyaçları karşılanıyor. Erivan’a doğru ilerlerken çoğu için yolculuk bitmiş değil.
Karabağlı bir adam bana “Bütün gece araba kullandım” diyor. Çok azı konuşma havasında.
Karabağ İnsan Hakları Ombudsmanının Yardımcısı Meri Asatryan, Karabağ’dan ayrılmadan önce Instagram’da paylaştığı son mesajında, doğduğu bölgeyi kontrol altına almaya gelen Azeriler için acı sözler sarf etti: “Hatıralarıma nasıl da saygısızlık ediyorlar. Değerlerimle nasıl da alay ediyorlar. Cennetime nasıl da tecavüz ediyorlar. En mutlu olduğum yere ulaşmalarına izin vermeyeceğim” diyor ofis belgelerini yakarken…