‘Suç cezasız kalmaz, kalmamalı’
TGC, TYS ve PEN Yazarlar Derneği Sivas katliamı davasının zaman aşımı nedeniyle kapanmasına tepki göstererek, “Zaman aşımı failleri korumanın ve cezasızlığın aracı olmamalı” dedi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) ve PEN Yazarlar Derneği, Sivas katliamı davasında mahkemenin zamanaşımı kararı vermesine bir kez daha tepki gösterdi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıda zamanaşımı kararının insanlığa karşı işlenmiş suçları soruşturma ve failleri cezalandırma yükümlülüğüne aykırı bir düzenleme olduğuna dikkat çekildi. Zaman aşımının failleri korumanın ve cezasızlığın aracı olmaması gerektiği hatırlatılarak evrensel hukuka uyulmasının önemine işaret edildi.
Toplantının açılış konuşmasını TGC Başkanı Turgay Olcayto ve TYS Genel Başkanı Adnan Özyalçıner yaptı. Moderatörlüğünü TYS İkinci Başkanı Mustafa Köz’ün üstlendiği toplantıya konuşmacı olarak TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, PEN Yazarlar Derneği İkinci Başkanı Halil İbrahim Özcan ve TYS Yönetim Kurulu Üyesi Kamil Tekin Sürek katıldı.
“BU KOŞULLARDA DEMOKRASİ Mİ OLUR?”
Turgay Olcayto konuşmasında katliamın olmuş bitmiş bir olay gibi bahsedilmesini eleştirdi. İnsanlık suçlarında zamanaşımı olmayacağını vurgulayan Olcayto, “Olmuş bitmiş değil. Orada 33 arkadaşımız canımız gitti. İnsanlık suçlarında zamanaşımı Türkiye’nin en iyi yazarları, fotoğrafçı, tiyatrocu arkadaşlarımız… Hepsi yakılarak gittiler. Faşist, gerici, softaların düzenlediği bir darbeyle gittiler. Sonra da ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaştılar. Bir kısmı yurtdışına kaçtı. Kaçamayan üç beş kişi cezaevine konuldu. Onlar da şimdi birer birer bırakılıyor. Ve diyorlar ki 30 yılı doldurdu artık zamanaşımı oldu. Halbuki insanlık suçuna karşı zamanaşımı işlemez. Boşu boşuna Türkiye’de hala demokrasi olur mu kavgası içerisindeyiz. Bu koşullarda demokrasi mi olur?” dedi.
“ZAMANAŞIMINA UĞRATANLAR DA SUÇLUDUR”
Adnan Özyalçıner konuşmasında insanlık suçunun cezasız kalmaması gerektiğini söyledi. Sivas’ta yaşananların insanlık suçu olduğunu belirten Özyalçıner “Biliyorsunuz düşünce ve ifade özgürlüğü engellendikçe insan hak ve özgürlüklerinden söz etmek de yasak kapsamı içine alınıyor. Namık Kemal, ‘kanun kanun diye tepelendi’ demişti vaktiyle. Görünüyor ki kanunları tepelemekle yetinmiyorlar, insan insan diye tepeleniyor artık. Onun için yakılan canlarımızın hesabını sormak için burada toplandık. Gazeteci, yazar, sanatçı ve aydınlar olarak son bir kez daha uyarmak istedik. İşlenen bir insanlık suçudur. İnsanlık suçu zaman aşımına uğratılamaz. İşlenen bu insanlık suçunun, bu hain saldırının zamanaşımına uğramasına göz yumanlar suçu işleyenler kadar suçludurlar. Suç cezasız kalmaz, kalmamalı” ifadelerini kullandı.
"SİVAS KATLİAMINI ASLA UNUTMAMALIYIZ"
Moderatör TYS İkinci Başkanı Mustafa Köz zamanın bellekten yapıldığını hatırlatarak “Toplumsal yıkımlar asla unutulamaz, unutulmamalıdır bu toplantının konusu da budur. Sivas katliamını asla unutmamalıyız” dedi. Evrensel hukukun önemine dikkat çeken Köz şunları söyledi: “Cumartesi anneleri söz söyleme özgürlüğünü kullanıyorlar. Ama etraflarını sararak, ya da adliyenin etrafını sararak ülke toplu bir gözaltına sokuluyor ne yazık ki. Evrensel hukukun ülkemizde de işlemesi gerekiyor. Bu olmayınca sürekli ihlallerle karşılaşıyoruz. Sivas katliamı insanlık suçudur. Asla zaman aşımı olmamalıdır.”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş ise Madımak Davası’nda zaman aşımı başlığıyla yapılmış binlerce haber olduğuna dikkat çekti. Güneş “Toplum olarak bu davada zaman aşımı olacağını hep beraber beklemişiz aslında. Herkes adaletsizlik olacağını baştan kabul etmiş. Zaman aşımı ve cezasızlık tüm iktidarların kendileri gibi düşünmeyenlere karşı işlettiği bir politika maalesef. Madımak davasında zaman aşımı kararı vicdanları yaraladı. Bu karar davayı unutturmaya yönelik bir çaba olsa da unutmayacağız. Bu adaletsiz karar kuşaklar boyu hatırlanacak. Bu davada cezaevinde kaç kişinin yattığını, tahliye olduğunu avukatlar bile bilmediklerini açıklıyorlar kamuoyuna. Gazetecilere yönelik saldırılarda da, cinayetlerde de cezasızlık uygulaması gündemde. Gerçek failler hiçbir zaman cezalandırılmıyor. Sadece Gezi olayında 150 gazeteci yaralandı. İstanbul Valiliği’ne yaptığımız başvurular hep sonuçsuz kaldı. Yaşadığımız korku ikliminde ne kadar zor olursa olsun haksızlıkları görünür kılmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz.” dedi.
"DOSYAYI UYDURUK BİR GEREKÇEYLE KAPATTILAR"
PEN Yazarlar Derneği İkinci Başkanı Halil İbrahim Özcan “2 Temmuz 1993 günü Sivas’ta bir ortaçağ katliamı yaşandı. Tekbir getirerek “Şeriat isteriz”, “Dinsizlere ölüm” diye bağırıp Madımak Oteli’ni ateşe verenler, içerdekileri diri diri yakan cahiller, yobazlar güruhu uzatılmış duruşmalarla adeta ödüllendirildi. Bilindiği gibi yıllar sürdü duruşmalar” dedi. Halil İbrahim Özcan sözlerine şöyle devam etti: “Uzayan duruşmalar boyunca yakalananlar tek tek tahliye edildiler. Firari sanıkların ısrarla ve bilinçli şekilde yakalanamadığı bir sistemin içinde zaman aşımı denilerek dosyayı uyduruk gerekçeyle kapattılar. Oysa biliriz ki ‘Evrensel kuraldır; insanlığa karşı suçlarda zaman aşımı olmaz.’ Ama ne hikmetse ‘bu insanlığa karşı işlenmedi’ denilerek kolayca zaman aşımını uyguladılar. Bu alınan kararın hukuken de, vicdanen de, ahlaken de doğru olmadığı gün gibi açıktır. İçimiz bir kez daha yanmıştır bu kararla birlikte. Sivas katliamının ardında kalan karanlıklar mutlaka aydınlatılmalıdır. Hukukun genleriyle oynayan yöneticilerin vicdanları karalar bağlamıştır. Sivas katliamı asla unutulmamalı ve unutturmamalıdır. Unutanın ve unutturanın kalbi kurusun!”
"MADIMAK DAVASI SAHİPSİZ KALDI"
TYS Yönetim Kurulu Üyesi Kamil Tekin Sürek konuşmasına başlarken Madımak Davası ile ilgili olarak internette yeterli bilgi olmadığına dikkat çekti. Sürek “Dava sahipsiz kalmış gibi görünüyor. Dava sürecinin detayları maalesef haberlerde bile yer almıyor. Çok eksik. 2005 senesine kadar Türk Ceza Kanunu’nda soykırım suçları ve insanlığa karşı suçlar yoktu. 2005’de Türk Ceza Kanunu’na girdi. 2005 yılından sonra Sivas katliamı olsaydı bu kanun uygulanacak mıydı acaba? Latin Amerika gibi ülkelerdeki örneklerde olduğu gibi insanlığa karşı suç işleyenlerin yargılanmasının mümkün olması ancak geniş toplumsal destekle, mücadeleyle mümkün oluyor” ifadelerini kulandı. (KÜLTÜR SERVİSİ)
Evrensel'i Takip Et