28 Eylül 2023 04:15

Dr. Pınar Sayan: Karabağ'da öncelik insani krizi engellemek

Dağlık Karabağ'daki gelişmeleri gazetemize değerlendiren Dr. Pınar Sayan: “Bundan sonra en önemli mevzu Karabağ Ermenilerinin hakları olacaktır. Bu aşamada öncelik bir insani krizi engellemek.”

Fotoğraf: Mil.ru CC BY 4.0

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Azerbaycan’ın önceki hafta başlattığı saldırı sonrası Dağlık Karabağ’da kontrolü yeniden ele geçirmesi üzerine bölgede yaşayan Ermeniler göç etmek zorunda kaldı. Dün itibarıyla en az 40 bin Karabağlı Ermeni’nin Ermenistan’a ulaştığı açıklandı. Dr. Pınar Sayan, “Bundan sonra en önemli mevzu Karabağ Ermenilerinin hakları olacaktır. Bu aşamada öncelik bir insani krizi engellemek” dedi. Sayan, bölge için en kötü senaryonun “Karabağ Ermenileri için hakkaniyetli bir durum oluşturulmazsa, bölgenin emperyal bir oyun alanına dönüşmesi ve bir şiddet döngüsüne girilmesi” olacağına da işaret etti. Zengezur Koridoru ile ilgili tartışmaların da yeni gündem olarak önem kazanacağı vurgusu yaptı.

BAKÜ, ULUSLARARASI ENGELLE KARŞILAŞMAYACAĞINI BİLİYORDU

Uzun yıllardır Azerbaycan ile Ermenistan arasında savaş konusu olan Dağlık Karabağ ile ilgili gelişmeleri Beykoz Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Pınar Sayan gazetemize değerlendirdi.

2020 yılındaki İkinci Dağlık Karabağ Savaşı’nı ve bu savaşın Azerbaycan’ın askeri zaferi ile sonuçlandığını hatırlatan Sayan, “Sonrasında da hem Avrupa Birliği hem Rusya tarafından ayrı barış görüşmeleri yürütüldü. Fakat her iki süreç de esas mesele olan Dağlık Karabağ’ın nihai statüsü meselesini barışçıl yollarla belirleme konusunda başarılı olamadı” dedi.

Dağlık Karabağ’ın uluslararası toplumun çoğu tarafından Azerbaycan toprağı olarak görüldüğünü söyleyen Sayan, “Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın da bu yönde açıklamaları olmuştu. Dolayısıyla uluslararası seviyede çok da bir engelle karşılaşmayacağını düşünen Azerbaycan zaten askeri üstünlüğü de elinde bulundurduğu için Dağlık Karabağ’daki egemenliğini askeri yolla tesis etme yoluna gitti” ifadelerini kullandı.

KARABAĞ ERMENİLERİNİN HAKLARI MÜZAKERE KONUSU OLACAK

Bundan sonra en önemli mevzu Karabağ Ermenilerinin hakları olacağına vurgu yapan Sayan şunları söyledi: “Birinci Dağlık Karabağ Savaşı neticesinde binlerce Karabağ Azeri’si yerlerinden edilmişti, şimdi benzer bir kaderi Karabağ Ermenileri yaşıyor. Şu an binlercesi Ermenistan’a kaçmaya çalışıyor. Her ne kadar Azerbaycan tarafından ‘entegrasyon’ yönünde açıklamalar yapılmış olsa da onlarca yıldır süren düşmanlık, savaşlar, çatışmalar ve abluka iki halkın bir arada ve tabii Karabağ Ermenilerinin Azerbaycan egemenliği altında yaşayabilmesi için güven yaratmıyor. Halihazırda hak ihlalleri ile ilgili iddialar var. Tabii Ermenistan açısından da 120 bin kişiyi yerleştirmek kolay olmayacaktır. Dolayısıyla bu aşamada öncelik bir insani krizi engellemek. Sonraki aşamalarda dediğim gibi Karabağ Ermenilerinin hakları ve kaderi müzakere konusu olacaktır.”

PAŞİYAN İKTİDARI ZAYIFLAYABİLİR AMA GÜÇLÜ ALTERNATİFİ YOK

Karabağ’ın Azerbaycan’a geçmesinin Ermenistan siyasetine yansımasına dair sorumuza da Sayan, “Ermenistan halkı için kadim ana vatanlarının bir parçası olarak gördükleri bölgeyi kaybetmenin ne kadar büyük bir şok ve üzüntü yarattığı ve toplumsal travmaları açısından tetikleyici olduğu açık. Onlar açısından başka bir trajedi olarak toplumsal hafızalarına kazınacak bir durum. Bunun tabii ki siyasete yansımaları olacaktır. İç siyaset açısından Paşinyan’ın iktidarı zayıflayabilir ama yeterince güçlü bir alternatif henüz yok. Fakat dış siyaset açısından daha farklı yansımaları olabilir” yanıtını verdi.

RUSYA İLE İLİŞKİSİ BİR ZORUNLULUK AMA BATI DA GÜVENİLİR DEĞİL

Karabağ saldırısının hemen öncesinde Ermenistan’ın Ukrayna politikası ve ABD ile ortak askeri tatbikat yapmasının Rusya ve Batı’yla ilişkileri konusunda bir dönüm noktasına işaret edip etmediği tartışılıyordu. Pınar Sayan “dönüm noktası” yorumundan çok emin olmadığını belirterek, “Kesinlikle Rusya’dan memnuniyetsizlik var ve bunu senelerdir dile getiriyorlar zaten. Uzun süredir Rusya ve Paşinyan hükümeti arasında açık bir gerginlik var” dedi.

Ermenistan’ın Rusya ile ilişkilerinin bir tercihten çok zorunluluk olduğuna dikkat çeken Sayan, şu değerlendirmede bulundu: “Azerbaycan’a karşı güvenliği açısından bir zorunluluk. Şu an Rusya, Ermenistan’a bu güveni de veremiyor. Fakat tüm bunlar Ermenistan’ın Rusya ile ilişkilerini kesip Batı blokunu tercih etmesine yeterli mi? İlk olarak bu tamamen Ermenistan’ın elinde değil. Rusya’nın Ukrayna ve Gürcistan konusundaki tepkilerini de düşünecek olursak… İkinci olarak da yine aynı vakaların gösterdiği gibi ‘Batı’ dediğimiz ABD ya da AB, çok da güvenilir bir güvenlik ortağı değil. Dolayısıyla Ermenistan kendi güvenliğini sağlayabilmek için farklı opsiyonları göz önünde bulundururken güvenliğini mi artıracak yoksa güvensizliğini mi, asıl problem bu.”

EN KÖTÜ SENARYO BÖLGEDE BİR ŞİDDET DÖNGÜSÜNE GİRİLMESİ OLUR

Rusya’nın Dağlık Karabağ sürecindeki tüm bu süreçteki pozisyonuna da yorumlayan Dr. Pınar Sayan, “AB tarafından da bir barış süreci başlatılmış olması, ABD ile yapılan ortak askeri tatbikat, Paşinyan’ın çeşitli açıklamaları; bunlar tabii ki Rusya’nın hoşuna giden şeyler değil. Şimdi Dağlık Karabağ tamamen Azerbaycan’ın eline geçtiği için teorik olarak barış gücünü de çekmesi gerekir. Her ne kadar Rusya’nın Ukrayna sebebiyle dikkati dağılmış olsa da Güney Kafkasya üzerindeki etkisinden kolayca vazgeçmesini beklememek gerekir. Açıkçası buradaki en kötü senaryo, Karabağ Ermenileri için hakkaniyetli bir durum oluşturulmazsa, bölgenin emperyal bir oyun alanına dönüşmesi ve bir şiddet döngüsüne girilmesi” değerlendirmesinde bulundu.  

KARABAĞ’DAN SONRA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN YER ZENGEZUR

Dağlık Karabağ’daki son durumun hemen ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Azerbaycan ziyareti gündeme geldi. Erdoğan Azerbaycan’a bağlı Nahçıvan Özerk Bölgesine gitmiş ve burada Azerbaycan Lideri İlham Aliyev ile doğal gaz hattı temel atma törenine katılmıştı. Ziyaret dönüşü yaptığı açıklamada ise, Nahçıvan ile Azerbaycan’ın diğer bölgelerini bağlayacak Zengezur Koridoru’nun bir an önce açılması için çalışacaklarını söyleyerek, “Bu koridor açıldığında Bakü’den çıkan bir araç ya da tren doğrudan Kars’a gelebilecek” ifadelerini kullandı. Ermenistan ise kendi topraklarından geçmesi planlanan ancak kendisinin kontrol edemeyeceği böyle bir koridor planına karşı çıkıyor.

Dr. Pınar Sayan da Erdoğan’ın ziyaretindeki Zengezur vurgusuna dikkat çekti. “İkinci Dağlık Karabağ Savaşı’ndan sonra, 9 Kasım 2020’de ilan edilen ateşkes belgesinde taraflar Nahçıvan ve Azerbaycan’ı birbirine bağlama konusunda uzlaşmıştı” diyen Sayan şu değerlendirmede bulundu:

“Fakat o tarihten beri çözülemeyen konulardan biri de bu oldu. Azerbaycan tarafından oluşturulmak istenen ‘Zengezur Koridoru’, Ermenistan’ın uluslararası toplum tarafından tanınan sınırlarından geçiyor. Dolayısıyla egemenlik konusunda anlaşmazlık yaşıyorlar. Bu yolun açılması Türkiye için ticaret hacmini artırması ve ulaşım maliyetlerini düşürmesi açısından önemli. Fakat aynı zamanda İran’ın da karşı çıktığı bir yol. Onun için Dağlık Karabağ’dan sonra dikkat edilmesi gereken yer Zengezur’dur. Az önce söylediğim emperyal mücadele açısından da bölgesel güçleri de işin içine katabilecek bir bölge.”

ÖNCEKİ HABER

İSO 500 listesi açıklandı: Ücretleri ezerek büyüdüler

SONRAKİ HABER

ÖHD'den birçok ilde ortak açıklama: "İmralı tecridine son verin"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa