Menfaat ilişkileri olmasa iyi yaşayacağız aslında
Türkiye’nin farklı meslek liselerinde okuyan öğrencilerin sorunları bu kadar benziyorken birbirlerine sırt çevirirlerse bu sorunları çözemeyecekleri açık olsa gerek.
![Menfaat ilişkileri olmasa iyi yaşayacağız aslında](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/245750.jpg)
Deniz DALKIRAN
Sincan/Ankara
Sincan çoğunlukla meslek liselerinin olduğu, organize sanayi bölgesinin yanında bulunan, nüfusun da ağırlıklı işçi-emekçilerden oluştuğu bir ilçe. Biz de bu ilçede gençlerle sohbetlerimizde ilk olarak meslek liselilerle karşılaşıyoruz, bu yazıda da meslek liseli arkadaşlarımızla yaptığımız sohbetin izdüşümünü aktaracağız.
Meslek liselerinde 3 farklı program bulunuyor: MESEM, Meslek Lisesi, Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi. Öğrencilerin staj programları farklılaşsa da ortak yanlarının öğrencilerin belli senelerde bir yandan staj yapmaları bir yandan da çoğu yoksul ailelerden geldiği için bu stajlar dışında da çalışmak zorunda olmaları olduğunu söyleyebiliriz. Birçoğunun haftanın 3 ya da 4 günü, 8 saati aşan mesaileri olsa da aldıkları ücret 3800 TL, asgari ücretin üçte biri ve çok üstüne çıkmıyor. Bu paraların ufak bir cep harçlığı ya da ev bütçesine katkının ötesine geçmediğini söyleyebiliriz.
Diğer yandan birçok meslek liseli, aldıkları staj ücretinin devletin kasasından çıktığını söylediğimizde şaşırıyor. Patronlarından aldıkları bu ücret, staj programları kapsamında devlet kasasından ayrılan “teşvik primleri” ile karşılanıyor. Bu kasanın büyük bir kısmı vatandaşın cebinden ödediği vergilerle doluyor. Yoğun mesailerde alın teri döktükten sonra öğrencilerin emeği karşısında aldığı ücret de bu kasadan çıkıyor. Patronların ücreti ödemek noktasında elini cebine attığı örnekler çok sınırlı, teşvik primlerine göz dikiyor öğrencilerin emeğini hiçe sayarak hareket ediyorlar. Burada karşılaştığımız bir cevap var: “Herkes kendi çıkarını kolluyor, menfaat ilişkileri olmasa iyi yaşayacağız aslında.”
BUNCA PARA NEREYE HARCANIYOR?
Gücü yetenin üste çıktığı bir yaşamdan rahatsız olma hâli sadece staj ücretlerinde karşımıza çıkan bir tartışma değil, başka sorunlarda da görebiliyoruz bunu. Bu sorunlardan en öne çıkanı kantin fiyatları. Birçok genç doyurucu olmayan bir tosta bile 50 TL veremeyeceği için evden yemek getirmeyi ya da ucuz marketlerden cips alarak açlığını geçiştirmeyi tercih ediyor. Bir genç, arkadaşlarıyla müdüre gidip kantin fiyatlarından şikâyet ettiğinde müdürün dalga geçer gibi hiçbir şeyin ucuzlamayacağını söylediğini iletiyor. “Zoruma gitti, dalga geçti resmen bizle” diyor. Okullarda 1 öğün ücretsiz yemek talebini konuşurken staj ücretlerini de tartıştığımız bir başka genç, yurtdışında kırtasiye masraflarının devlet tarafından karşılandığını ve bizde de bu tarz uygulamaların artması gerektiğini söylüyor. Devamında devletin vatandaşlara karşı sorumlu olduğunu, bu kapsamında eğitimin durumunu konuşuyoruz. Bütçe ayrılırsa meslek liselilerin ihtiyaçlarının karşılanabileceğini, eğitimdeki niteliksizliğin giderilebileceğini konuştuğumuzda arkadaşımız şaşkınlıkla soruyor: “Devlet niye destek çıkmıyor ki, hep mi bu eksiklikler vardı?”
İlerleyen tartışmalarımızda görüyoruz ki birçok arkadaşımız ülkenin gidişatından memnun değil, Erdoğan’a oy verdiğini söyleyenler de bunu ifade ediyor. Krizin etkileri, herkesin en canlı ele aldığı konu. Kantin fiyatları, dolmuş ücretleri ya da çekirdek-kola yapmak için bile paranın yetmemesi ilk verilen örnekler. Krizin nasıl çözüleceği de sıklıkla soruluyor, tabii bunca paranın nereye harcandığı da. Gençlerden biri yerli üreticinin desteklenmemesini, ürününü çöpe atmak zorunda kalan köylüleri sebep gösteriyor. Katarlılara verilen özelleştirmeleri eleştiriyor, “Yakında tüm ülkeyi Katar’a komple satacaklar” diyor. Başka bir genç ise deprem için toplanan yardım paralarının nereye harcandığının bile hala açıklanmadığını, televizyonda şov yapıldığını söylüyor. Hatta bu konuda bir rap şarkısı çıkarttığını ama Twitter’a yüklendiği an siteden silindiğini belirtiyor. Dinci-gerici politikalara harcanan bütçe de eleştirilen bir nokta oluyor bu tartışmalarda. ÇEDES'i sorunca “O ne?” diyenler oluyor ama “Her okula bir imam projesi” diye ifade edince anlaşılıyor. Bu projeye para harcanacağını ama lisesindeki yemekhanenin çalıştırılmadığını söylüyorlar.
DEĞİŞİM NASIL MÜMKÜN OLABİLİR?
Gençlerin çoğu ekonomik durumun düzeleceğine dair umutsuz. Okulu bırakıp bir an önce meslek sahibi olmayı düşünenler, futbolcu ya da rapçi olsam kurtulur muydum hesabı yapanlar, e-ticarete atılmak isteyenler, staj yaparken ek iş aradığını söyleyenler… Birçok genç bireysel yollardan bir kurtuluş arıyor. Muhalif olduğunu belirten gençlerinse birçoğu çözümü iktidarın değişmesinde buluyor, tabii iktidarı değiştirecek olan muhalefetin de. “Seçimleri beklemeyeceğiz de ne yapacağız?” diye soranlar çıkıyor. Önceki seçim sürecini sadece bekleyerek geçirenlerin de bir şey kazanmadığını, seçimden seçime bir değişim beklemenin gerçekçi olmadığını söylediğimizde ise “Aslında birleşmek lazım ama onu da yapamıyoruz” diyorlar.
Farklı politik kökenlerden gelme durumu ve sınıf arkadaşlarına duyulan güvensizlik, birleşemememe meselesini anlatırken öne çıkan nedenler arasında. Bu noktada kimlerle birleşeceğimiz ilk elden sormamız gereken soru olarak karşımıza çıkıyor. Meslek liseliler ekonomik krizin altında boğulurken devletin cep harçlığı niyetine verdiği paradan staj ücreti veren, çalıştığının hakkını vermeyen patronlarla birleşmeyecek olsa gerek. Türkiye’nin farklı meslek liselerinde okuyan öğrencilerin sorunları bu kadar benziyorken birbirlerine sırt çevirirlerse bu sorunları çözemeyecekleri de bir o kadar açık olsa gerek. Öğle aralarında, okul bahçesinde arkadaş gruplarında konuşulan bu konular henüz daha kalabalık bir birleşmeye olanak açmış durumda değil. Meslek liselilerin birbirine sırtlarını çevirmemesinin esas yolu da zaten aynı sorunu yaşadıkları sınıf arkadaşlarıyla bir araya gelip bunları tartışmasından geçiyor. Aksi takdirde bizim bu koşullarda olmamızdan çıkar sağlayanların bu çıkarlarından vazgeçmesi mümkün olmuyor. Eğer ki bir sonuca gidebilirsek, bu ancak aynı sorundan muzdarip olanların elini taşın altına koymasından, bu sorunların çözülmesi için de ortaklaşmasından, birleşmesinden geçiyor.
*https://www.evrensel.net/haber/499365/meslek-liselilerin-gundemi-gecim-derdi-bir-kola-icin-bile-para-topluyoruz
Evrensel'i Takip Et