29 Eylül 2023 16:18

Kanada Parlamentosunda bir Nazi’nin ayakta alkışlanması sadece bir hata mıydı?

Bu olay, Kanada emperyalizminin Ukraynalı faşistleri aklama modeline ve Rusya’ya karşı savaş çılgınlığıyla körleşmiş egemen sınıfın tam aptallığına tüm dikkatleri çekmektedir.

Fotoğraflar: Mert Alper Dervış/AA

DÜNYA

Paylaş

Marcus KATRYNIUK
Benoît TANGUAY
Marxist.com

Kanada Parlamentosu, bilinen bir Nazi işbirlikçisini Avam Kamarasına davet ederek ve onu ayakta alkışlayarak yüzyılın halkla ilişkiler gafını yaptı. Utanç verici bir gaf olduğu kesin olmakla birlikte, bu tek seferlik bir hatadan daha fazlası. Bu olay, Kanada emperyalizminin Ukraynalı faşistleri aklama modeline ve Rusya’ya karşı savaş çılgınlığıyla körleşmiş egemen sınıfın tam aptallığına tüm dikkatleri çekmektedir.

22 Eylül’de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin konuşmasının ardından Meclis Başkanı Anthony Rota, oturuma konuk olarak davet edilen 98 yaşındaki Yaroslav Hunka’yı alkışlamaya davet etti. Rota bu kişiyi İkinci Dünya Savaşı’nda “Ruslara karşı Ukrayna’nın bağımsızlığı için savaşan” Ukraynalı bir “savaş kahramanı” olarak tanımladı.

Daha sonra Hunka’nın 2. Dünya Savaşı'nda, kötü şöhretli Waffen-SS’in Ukraynalı gönüllü birliği olan Galiçya Tümeni için savaştığı ortaya çıktı. Simon Wiesenthal Holokost Araştırmaları Merkezi’nin Dostları, tümenin “hayal bile edilemeyecek bir vahşet ve kötülükle masum sivillerin toplu katliamından sorumlu olduğunu” söyledi.

Bu büyük utançla karşı karşıya kalan Liberal Parti şimdi Rota’yı otobüsün altına atıyor. Rota, Hunka’yı davet etme kararının kendisine ait olduğunda ısrar ediyor ve skandal nedeniyle istifa ettiğini açıkladı bile. Ancak suçun sadece Rota’da olmaması gerekir.

Hunka’yı davet etme sürecinde, bir kişi bile onu incelemeyi düşünmedi mi? İkinci Dünya Savaşı sırasında Rusya’ya karşı kimin savaştığını bilmek için tarih doktorası yapmaya gerek yok.

Parlamentodaki 338 milletvekilinden tek bir kişi bile bu bağlantıyı kurmadı mı? Maliye Bakanı Chrystia Freeland Oxford’dan Slav çalışmaları alanında yüksek lisans derecesi ile mezun oldu! Bilmemesi söz konusu bile olamaz. Tüm ölçütlere göre, böylesine büyük bir hatanın ilk etapta gerçekleşmiş olması tek kelimeyle hayret vericidir.

Kanada’nın ana akım medyası bu olayı büyük ölçüde basit bir hata olarak küçümsemeye çalıştı. Örneğin, Globe and Mail köşe yazarı Andrew Coyne, eskiden Twitter olarak bilinen web sitesinde, “Tüm tarafların bu talihsiz durumu siyasileştirmekten kaçındığını görmekten memnuniyet duyduğunu” belirten bir paylaşım yaptı. Sanki bir Nazi’yi parlamentoya davet etmek özünde siyasi değilmiş gibi! Ve bunu basitçe “talihsiz bir durum” olarak nitelendirmek en hafif tabirdir. Coyne bu tür bir şeyin herkesin başına gelebileceğini düşünüyor gibi görünüyor, ancak bu makaleyi okuyan insanların büyük çoğunluğunun hiçbir zaman bir savaş suçlusuyla ilişki kurmadığına bahse girebiliriz.

Aslında bu, Kanada hükümetinin ülkedeki Nazi işbirlikçilerine gözlerini kapattığı ilk olay değil. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra federal hükümet 600 eski Galiçya Tümeni savaşçısının Kanada’ya yerleşmesine izin verdi. Bu kararın gerekçesi olarak da bu kişilerin “Almanlara duydukları sevgi nedeniyle değil Ruslara ve Komünist tiranlığa duydukları nefretten dolayı” Naziler için gönüllü oldukları iddiasıyla gerekçelendirildi.

Hitler yenildiği ve Soğuk Savaş başladığı için Kanada hükümeti artık Komünistleri gerçek tehdit olarak görüyordu.

Daha sonra bu Nazilerin Kanada’daki varlığı Kanada hükümetine hatırlatıldığında, bahaneler üretmeye devam etti. 1980’lerde ünlü Nazi avcısı ve Holokost’tan kurtulan Simon Wiesenthal, hükümete Kanada’da yaşıyor olabilecek 217 eski Galiçya Tümeni üyesinin bir listesini gönderdi. Daha sonra RCMP tarafından yürütülen soruşturmalar ve 1986’da yapılan bir kamu soruşturması, Nazi işbirlikçilerinin gerçekten de Kanada’ya yerleştiği sonucuna vardı. Ancak soruşturmaların hiçbiri sınır dışı edilmeyi önermedi, çünkü federal hükümet bu kişilerin Nazi geçmişlerini ülkeye taşındıklarında biliyordu ve SS’e “sadece üye olmak” bir savaş suçu işlediğinin kanıtı değildi!

Wiesenthal, defalarca harekete geçilmesi için ısrar ettikten ve bunu asla göremedikten sonra, sonunda Kanada hükümetinin eski Nazileri avlayacak siyasi iradeye sahip olmadığı sonucuna vardı ve daha sonra ülkeye geri adım atmayı reddetti.

Oakville’de bir, Edmonton’da iki ve Gatineau’da 2015 yılına kadar Nazi yanlısı bir bilim adamının adını taşıyan bir cadde de dahil olmak üzere ülke genelinde Nazi işbirlikçilerine adanmış çok sayıda anıtın varlığına da dikkat çekmek gerekir. Aslında, Kanada’da bu anıtlardan o kadar çok var ki, hepsini listelemeye adanmış koca bir Wikipedia sayfası var!

Hükümetin Ukraynalı faşistlerle olan ilişkisi günümüze kadar uzanıyor. Bir başka örnek de Maliye Bakanı Chrystia Freeland’dan başkası değildir. Freeland defalarca büyükbabası Michael Chomiak ile övünmüş ve onun “Ukrayna’ya özgürlük ve demokrasi getirmek için çok çalıştığını” söylemiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasında Chomiak bir Nazi propaganda gazetesinin editörüydü. Bu bilgi ilk ortaya çıktığında Freeland bunu “Rus dezenformasyonu” olarak nitelendirdi, ancak tüm kanıtlar bunun aksini gösteriyor. Freeland ayrıca Ukraynalı aşırı sağcı bir sloganı taşıyan bir atkıyla fotoğraf çektirirken yakalanmıştı.

Rusya’ya karşı savaşta Kanada, Ukrayna ordusu içindeki faşist unsurları aktif olarak destekledi. Savaşın başında Kanadalı yetkililer, Ukrayna Ulusal Muhafızları’na bağlı bir Neonazi birliği olan meşhur Azov Taburu üyeleriyle bir araya geldi. Hükümet yetkilileri taburun siyasi niteliğiyle ilgili haberleri büyük ölçüde görmezden geldi ve haberlerin ortaya çıkmasının kamuoyundaki imajlarını nasıl etkileyeceğinden daha çok endişe duydu.

Aslında, Parlamentodaki bu son Nazi savunuculuğu vakası sadece bir tesadüf değil, Kanada’nın savaşa dahil olma mantığından kaynaklanıyor.

Mevcut savaş çılgınlığı ve kamuoyunu Batı emperyalizminin Rusya karşıtlığının arkasında toplama arzusu, hükümetten ya da Parlamento’dan tek bir kişinin bile “Ukrayna gazisi” hakkında küçük bir araştırma yapmayı düşünmemesini ve Ruslarla savaştığından söz edildiğinde neden hepsinin eğitimli foklar gibi alkışladığını açıklamaya yardımcı oluyor. Kanada emperyalizmi için bu aşağılanma fazlasıyla hak edilmiştir.

KANADA NEDEN UKRAYNA İLE GERÇEKTEN İLGİLENİYOR?

Tüm bu gürültü patırtı, Zelenskiy’nin Rusya’ya karşı başlattığı karşı saldırıya destek toplamak için Batı’yı turladığı sırada yaşandı. Bu karşı saldırının tam bir başarısızlık olduğu ortaya çıktı ve Zelenskiy müttefikleri tarafından yüzüstü bırakıldığını hissetmeye başladı.

NATO ülkeleri Rusya’ya karşı yürüttükleri vekalet savaşına milyarlarca dolar akıttılar ve savaş harcamalarını yoksul halklarına haklı göstermekte giderek zorlanıyorlar. ABD’nin kamuoyunu Ukrayna’yı terk etme fikrini kabul etmeye hazırladığına dair işaretler var. Zelenskiy Kanada’ya gitmeden önce Washington’da ılık bir şekilde karşılandı ve sadece 325 milyon dolarlık yeni bir fon elde edebildi.

Kanada onu daha sıcak karşıladı ve müttefiklerine Rusya’ya karşı savaşta üzerine düşeni yaptığını gösterme hevesiyle 650 milyon dolar değerinde yeni fon sözü verdi. Eğer (Kanada Başbakanı) Trudeau, Putin’e bu halkla ilişkiler zaferini bir tepside sunmasaydı, ziyaret ne kadar başarılı olurdu! Elbette Rusya’nın Ukrayna’yı Nazilerden temizleme amacıyla işgal ettiği iddiası tamamen demagojiden ibaret ve Rusya’nın kendi ordusunda da bir miktar Neonazi var; ancak Ukrayna’nın -ve Kanada’nın- faşistlere karşı gösterdiği hoşgörü kesinlikle bu yalanı ortaya çıkarmaya hizmet etmiyor.

Trudeau bir zafer kazanmak yerine dünya sahnesinde bir palyaço gibi görünmeye başladı ve Batı’nın vekalet savaşının ikiyüzlülüğünü gözler önüne serdi. Hükümet her zaman Ukrayna’ya “özgürlük” ve “demokrasinin” savunulmasına yardımcı olmak için malzeme gönderdiğini iddia etti. Ancak “özgürlük savaşçılarından” anladıkları Waffen-SS için savaşmış kişileri de kapsıyorsa, bu onların amaçlarını sorgulamak için yeterlidir. Kanadalılar geçimlerini sağlamakta giderek daha fazla zorlanırken, hükümet Nazileri alkışlıyor ve emperyalizmin satranç tahtasındaki bir rakibini zayıflatmak için silahlara yüz milyonlarca dolar harcıyor.

Gerçekte Kanada, başta Amerika olmak üzere NATO’daki emperyalist müttefikleri uğruna bu savaşı teşvik etmiş ve desteklemiştir. Rusya, Batılı emperyalist güçler için dünya sahnesindeki başlıca düşmanlardan biri haline gelmiştir. Bu savaşın asıl amacı, Ukrayna’yı daha iyi yağmalayabilmek için Batı emperyalizminin saflarında tutmak ve bu süreçte Rusya’yı olabildiğince zayıflatmaktır.

Kanada her ne kadar kendisini dünya sahnesinde “iyi” ve “barışçıl” bir ülke olarak sunmayı sevse de, emperyalist bir güçtür. Hunka ve Azov Taburu liderleri gibi canlı canavarların suçlarına göz yummak da dahil olmak üzere, çıkarlarını ilerletmek için elindeki her türlü aracı kullanmaya hazırdır. Savaşın “özgürlük” için yapıldığına dair her türlü iddia, savaşın gerçek doğasını örtbas etmeye hizmet etmektedir.