1 Ekim 2023 04:50

Bir halkın belleği: İklim Kahverengi

Şerif KARATAŞ

Güneyde sınır komşumuz olan Suriye, 2011’de başlayan iç savaşla gündemimize girdi! Suriye’nin kuzeyi ise siyasetin gündeminden hiç düşmedi, hep güncelliğini koruyor. Nedeni de Kürt sorununun çözümsüz bırakılması.

Suriye tarafında Kürtlerin yanı sıra Araplar, Çerkesler, Süryaniler, Türkmenler yer alırken, sınırın Türkiye tarafı için Kürt nüfusunun ağırlıkta olduğunu hatırlatalım. 2011’deki iç savaşla birlikte ağırlıkta Kürtlerin de olduğu Suriye’nin kuzeyinde yer alan bölgede önce kanton şeklinde özerklikler ilan edildi. 2019 ekim ayında ise Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (KDSÖY) diğer adıyla Rojava Özerk Yönetimi ilan edildi.

13 Eylül 2014’te IŞİD’in Kobanê saldırısıyla birlikte, Suriye’nin kuzeyi Türkiye iç siyasetinin yanı sıra özellikle Avrupa’da önemli bir gündem olarak yerini korudu. Dünyada ve Türkiye’de IŞİD’in saldırılarına karşı protesto eylemleri başladı. Bu protestolar kamuoyunda Kobanê davası olarak biliniyor ve siyasetin gündeminde güncelliğini koruyor. IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protestolar gerekçe gösterilerek eski HDP eş genel başkanları ve MYK üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişinin yargılanması Ankara’da Sincan Cezaevi Kampüsünde sürüyor. Bu davayı hukuki boyutundan çok, siyasi intikam davası olarak değerlendirmek mümkün. IŞİD vahşetinin Kobanê’ye yönelik fiziki saldırısı 26 Ocak 2015’te durdurulurken, 2015’in ortalarına doğru IŞİD, kaleleri konumundaki kentleri kaybederek çekilmek zorunda kaldı.

Bu kısa hatırlatmalardan sonra sözünü ettiğimiz Suriye’nin kuzeyini anlatan, daha doğrusu oraya dair önemli kesitler sunan, okumakta geç kalmış olduğumu düşündüğüm bir romandan söz edeceğim. Siyasi tutuklu Yazar Sadık Aslan’ın kaleme aldığı İklim Kahverengi romanı. Roman Kor Kitap etiketiyle okurun karşısına çıktı. Tutuklu Yazar Aslan’ın 16 Mayıs’ta tahliye olması gerekiyordu. Fakat, kaldığı Elâzığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu İdare Kurulunun kararına takıldı. Aslan’ın avukatının Bianet’e yaptığı açıklamaya göre tahliyenin ertelenmesinin dayanağı “Sadık Aslan’ın hapishane hayatı boyunca örgün veya yaygın eğitime katılmamış ve üniversite öğrenimini tamamlamamış olması”. Bu sudan gerekçeyle Aslan’ın tahliyesi mayıs ayı itibarıyla 6 ay sonrasına bırakıldı! Yazarın Gündoğumuna Yürüyüş (2010), Solgun Sarı-Tor Hikâyeleri (2014), Baştan Başa (2023) çalışmalarının da yayımlandığını hatırlatalım. Yazar hakkında bu kısa bilgiden sonra romanına geçelim.

MÜCADELENİN HİKAYESİ

Hapishane koşullarında yazdığı romanda yazar yakın dönem tarihini anlatıyor. Romanda ağırlıklı olarak Suriye’nin kuzeyi anlatılırken, yazar bunu genç karakterler üzerinden yapıyor. Olaylar Suriye iç savaşı başlamadan önceki zaman diliminde geçiyor. Romanın kahramanları Kürt gençleri. Sınırın öteki tarafı olsa da mevzu Kürtler olunca, hikayeler zaman ve mekan dışında çok tanıdık! Roman, yok sayılma ve haksızlık karşısında var olma mücadelesi veren Kürtleri ve mücadelelerini genç kahramanlar üzerinden anlatıyor. Yazarın sözünü ettiği tarihe kadar Suriye’deki Kürtlerin resmi kimlikleri yoktu. Baas rejimi Kürtlerin varlığına resmi bir kayıt belgesi vermeyi çok görüyordu. Suriye iç savaşının patlak vermesiyle Kürtlere kimlikleri ancak verilmeye başlandı.

Asıl konumuza dönecek olursak roman 2000’li yılların başında Kürt gençlerin politikleşmesi ve verdiği mücadeleyi kahramanları üzerinden dile getirerek okuyucuya bir bellek sunuyor. Enes ve Araf’ın politik mücadeleyle tanışma hikayelerini okurken, dönemin Suriye’sinin siyasal iklimine ve kültürel tartışmalarına kahramanların gözüyle tanıklık ediyoruz. Roman ağırlıklı olarak geçtiği Afrîn hakkında geniş bir anlatı ile önemli bilgiler sunuyor okura. Afrîn demişken, yazarın anlattığı dönem ile şimdiki Afrîn’in aynı olmadığını hatırlatalım. Zira Türk Silahlı Kuvvetleri, içinde cihatçı grupların da olduğu eski adı “Özgür Suriye Ordusu”, yeni adı “Suriye Milli Ordusu” olan yapılanma ile birlikte 20 Ocak 2018’de Afrîn’e askeri harekat başlattı. Operasyonun adı ise Afrîn’le özdeşleşen “zeytindalı”! O tarihten beri Afrîn, Türkiye’nin desteklediği grupların yönetimi…

Araf ve Enes’in Halep’te siyasal mücadeleyle tanışma süreciyle başlayan roman, Halep ve sonrasında Şam’da Baas rejiminin işkencelerinden hapishaneye giden süreci ele alıyor.

Yazının başlarında da söylediğim gibi, İklim Kahverengi baskıya, haksızlığı karşı direnenlerin hikayesini anlatıyor. Şam’da hapishaneye düşen Araf’ın kitabın sonlarına doğru söylediği şu sözlerin direnci anlatan en önemli ifadelerden biri olduğunu düşünüyorum: “Gözlerim elli kişiyi örten kahverengi battaniyelerde takılı kalıyor. Kirine, kokusuna rağmen sarınmaya mecbur edildiğimiz dikensi battaniyeler. Koyu ve katı bir zamanın hükmü altında sürdürdüğümüz sancılı hayat gibi. Kahverengi sancılar.”  Direnme varsa umut  da vardır hep!

Ve yine Araf’ın sesiyle duyuyoruz: “Enes beni bekliyor. Yaralarımı saracak. Yaralarını saracağım. İyi geleceğiz birbirimize… Ve evet, bu zulüm rejimiyle görülmesi gereken bir hesabımız olacak…”

Araf, Enes, Alan, Roni, Sterâ ve diğerleri… Kahramanların hikayelerini, Suriye’nin kuzeyini merak edenler “İklim Kahverengi” kitabı sizi bekliyor…

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Erdoğan-Şimşek programıyla ücretleri açlık sınırının altına inen asgari ücretli işçiler ve emekliler, ramazan ayının ilk iftarını boş sofralarda karşılıyor: “Kırmızı eti zaten görmüyorduk, bu sene orucu açacak zeytin bile alamıyoruz…” Diyanet İşleri Başkanlığı da ‘Asgari ücretliler ve emeklilere fitre verilebilir’ fetvası yayımlamıştı.

İftar sofrasına 1 yılda gelen zam: Yüzde 45

Dört sene içinde güllaça gelen zam: Yüzde 1100

Pideye 2 yılda gelen zam: Yüzde 150

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
1 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et