‘Kamusal alanların savunulmasında mimarlar dirençli olmalı’
Dünya Mimarlık Günü ile ilgili açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Başkanı Tezcan Karakuş Candan kamusal alanların savunulmasında mimarların dirençli olması gerektiğini belirtti.
Fotoğraf: Evrensel
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Dünya Mimarlık Günü etkinliklerini basın açıklamasıyla başlattı. “Dirençli Topluluklar için Mimarlık” temasıyla etkinlik yapacaklarını belirten Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, dirençli topluluklar yaratmak için dirençli mimarlık ortamı sağlamak gerektiğini söyleyerek, kamusal alanların savunulmasında mimarların dirençli olması gerektiğini belirtti.
Yapılan açıklamada konuşan Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlık günü temasının Uluslararası Mimarlar Birliği tarafından ‘dirençli topluluklar için mimarlık’ olarak belirlendiğini ifade etti. Dünyanın yok oluşa doğru gittiğini söyleyen Candan, “İklim krizi, savaşlar, vahşi kapitalizmin kentsel yayılması, gelir dağılımında ki eşitsizlik... Bu eşitsizlikle birlikte kentler evrende yaşayan insanların yoksullaşması, savaşlarla birlikte kültürel mirasın yok edilmesi ve aynı zamanda ekolojinin ve coğrafyanın altüst olması nedeniyle dünyanın bu yok oluşuna karşı birlik bütün mimarları sorumluluk almaya davet ediyor. Azgın kentleşme, sermaye odaklı yapılaşmalar ve doğayı dikkate almayan yaklaşımlar toplumun direncini kırıyor. Dolayısıyla biz de Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak hem bu dirençli topluluklar için mimarlık kavramını hem de Cumhuriyetin ve Başkentin 100 yılını kutlayacağımız ekim ayı kapsamında ele aldık” dedi.
“İnsanların yaşayabilmesi için dirençli mekanların ulaştırılması noktasında kamusal alanların savunulmasında mimarların dirençli olması gerekiyor” diyen Candan mimarların bu nedenle hedef gösterildiğini anlatarak, “Geçen hafta Yargıtay kararıyla Gezi Davasında kamusal bir parkı savunduğu için arkadaşlarımızın cezalarının onanması, Ankara Şubenin 3 YK üyesinin kentsel mücadeleden kaynaklı devlet memurluğundan ihraç edilmesi; yine YK üyelerinin basına ödül verdiği için cezalandırılmak istenmesi aslında bize bir kez daha hatırlatıyor ki insanlar için sağlıklı ortamlar dilerken, dirençli ortamlar yaratılmaya çalışırken önce bizim dirençli olmamız gerekiyor bu ülkede” dedi.
“DİRENÇLİ MİMARLIK ORTAMI SAĞLAMAK GEREKİYOR”
Dirençli topluluklar yaratmak için dirençli mimarlık ortamı sağlamak gerektiğini söyleyen Candan, “Mücadele edin diyor birlik. İnsanların eşitsizliğini, gelir dağılımını; eşitsizliğinin ve yoksullaşmasının dünyayı başka bir yok oluşa götürdüğünü, kültürel varlıkların ve ekolojinin yok edilişi, iklim kriziyle birlikte dünyayı yok edilişine karşı sorumluluk almamızı istiyor. Biz bu sorumluluğu yıllar önce almıştık. Türkiye'de mücadele etmek, dirençli mimarlık ortamları ve toplulukları yaratmak zor. Gezi’de de Atatürk Orman Çiftliğinde de TOGO'da da Merkez Ankara'da da verdiğimiz her bir mücadelede bizim direncimiz toplum tarafından sınanmış, iktidar tarafından sınavmış durumda. Direnişin başkentinde Cumhuriyetin 100. Yılında direnmeye biz devam edeceğiz” dedi. (Ankara/EVRENSEL)