02 Ekim 2023 16:56

Zorla emekli edilen Ataşehir Belediyesi işçileri direnişe başladı

Zorla emekli edilerek işten çıkarılan Ataşehir Belediyesi işçileri belediye önünde direnişe başladı: İşimizi geri istiyoruz.

Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel

Paylaş

Hilal TOK
İstanbul

İstanbul Ataşehir Belediyesinde çalışan EYT’li işçiler, belediye yöneticileri tarafından zorla emekli edildi. Emekli olmayı kabul etmeyen işçiler işten çıkarıldıkları Ataşehir Belediyesi önünde direnişe başladı. 28 Eylül’de kanunsuzca işten çıkarıldıklarını söyleyen işçiler işe iadelerini talep ediyor.

Belediyenin bilgi işlem servisinde çalışan 11 yıllık işçi Hasan Karaçay, “26 Eylül günü ‘iş akdini fesh ediyoruz’ diye aradılar. Gerekçe olarak emekliliğimin geldiğini imza vermem gerektiğini söylediler. Biz de KHK ile zorunlu emeklilik yasasının kalktığını ve işimize devam etmek istediğimizi söyledik. ‘Siz gelip imza vermiyorsanız biz sizi işten atacağız’ dediler. Biz ona rağmen çarşamba günü işimizin başındaydık. Perşembe günü sabah geldiğimizde kartlarımız basmadı. Yapılanın kanunsuz olduğuna dair çeşitli görüşmeler yaptık. Bizimle birlikte 9 kişi atıldı ama bu 9 kişi ile kalmayacak ve yüzlercesini kapsayacak” dedi.

“AÇLIĞA MAHKUM EDİLDİK”

İşlerine geri dönene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini söyleyen Karaçay, “Biz de arkadaşlarımız ile direnişe başlama kararı aldık. Çünkü Ataşehir'de başlayan bu işten atma uygulaması yarın tüm Türkiye'ye yayılacak. Taşerondaki 600 bin emekçinin bu direnişe destek olmasını bekliyoruz. İşimize dönene kadar direnişte olacağız. Şu andaki emekli maaşı ile geçinmek imkansız. Ataşehir Belediyesi bizi açlığa mahkum etti. Bizim alacağımız emekli maaşı kira ya da faturayı karşılayabilecek durumda değil. Daha önce bu yasa kalktığı için işime güvenerek borca girdim açıkçası. Pek çok arkadaşım da beş on yıl daha çalışırız diye düşündü. Ancak açlığa mahkum edildik” dedi.

“SENDİKA TELEFONLARA ÇIKMAMAYA BAŞLADI”

Ataşehir Belediyesi destek elemanı Gönül Gültekin da yaklaşık 11 yıldır belediyede çalışıyordu. Çalıştığı süre boyunca yerel seçimlerde belediyeye oy topladığını söyleyen Gültekin, “Sendika ile defalarca görüşme yapmaya çalıştık. Zorunlu emeklilik Kanunu'nun kalktığını bize imza dayatması yapılırsa kesinlikle imza atmamamız gerektiğini, yanımızda olacaklarını söylediler. Basını toplarız, arkanızda dururuz diyen sendika birkaç gün sonra ‘Kod 8 ile sizi işten çıkarttılar’ dedi. Daha sonra telefonlarımıza çıkmamaya başladılar” diye konuştu.

“İŞİME GERİ DÖNMEK İSTİYORUM”

8 bin lira emekli aylığıyla geçinmenin mümkün olmadığını söyleyen Gültekin, “Zorunlu emeklilik kalkmamış olsa bu durum bu kadar zoruma gitmezdi. Bizi arayanlara da bu durumun kanunsuz olduğunu söyledim. Ben de bu durumun yerel seçim yatırımı olduğunu düşünüyorum. Ben de seçmenim ama göz ardı edilebiliyorum. Yıllarca Ataşehir Belediyesi’nde seçim dönemlerinde çalıştım, oy topladım. Gece gündüz demeden çalıştık. Bu süreç beni çok üzdü. Bundan sonraki süreçte direnmeye devam edeceğim çünkü işime geri dönmek istiyorum” dedi.

BELEDİYE İŞÇİLERİNDEN DAYANIŞMA ZİYARETLERİ

Direnişe gün içinde diğer belediyelerden dayanışmaya, desteğe gelen işçiler de oldu. Maltepe, Kadıköy, Esenler belediyelerinden işçiler desteğe geldi. O işçilerden biri de Kadıköy Belediyesi’nde çalışan Yılmaz Şengül. Bu direnişe destek vermek için, yıllık izne çıkarak buraya geldiğini söylüyor, “Buradaki süreç bizce işçilerin sadece işe iade edilelim diye başlattıkları bir süreç değil. Çünkü burada üstünlerin hukukuna karşı da bir direniş var. Toplumsal muhalefetin temsili durumunda olan CHP'nin işçi hakları bakımından ileri bir adım atmasını beklerken iktidardan daha geri bir adımla karşılaştık. Burada başlayan sarı öküz davası yarın bütün belediye işçilerinin önüne çıkacak bir hukuksuzluk aslında. ‘Kod 8 ile çıkardık, emekli yaptık’ diyorlar. Kod 8'de işçinin talebi doğrultusunda bu kodu kullanabileceği açık ve net belli iken diyorlar ki; Türkiye Cumhuriyeti'nde işçinin hakkını koruyabilecek hiçbir yasa, mahkeme, kanun yoktur ben seni kod 8’den işten çıkarıyorum iki üç yıl süren davadan döndüğünde ben kamunun parası ile sana dört tazminat parası daha verip zaten seni çalıştırmayacağım’ diyor. Bunun adı işten çıkarmadır. Emekliye ayırma falan değil. İşçilerin önüne patronların dayattığı başka bir koddur.”

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Zenon paradoksu ve Kürt sineması

SONRAKİ HABER

EMEP Milletvekili Bayhan, Trendyol işçilerinin taleplerini Meclis gündemine taşıdı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa