Mücadele etmedikçe her şey daha kötüye gidiyor

Metal işçisi bir kadın
Esenyurt-İstanbul

Merhaba Evrensel okurları,

Gelen zamlara artık yetişemez haldeyiz. Asgari ücret sadece mutfağa yetiyor. Kiralar asgari ücretten de fazla. Ben 11 yıldır aynı metal fabrikasında çalışıyor olmama rağmen aldığım ücret asgari ücretten sadece bir tık daha fazla. Fazla mesaiye kalmadan geçinmemiz mümkün görünmüyor ki o da yetmiyor. Fazla mesailer de bizi sağlığımızdan ediyor.

Yıllardır çalışıyor olmama rağmen aldığım ücretin asgari ücretten pek bir farkı yok. Bari kıdem tazminatına bel bağlayalım diyorum. Eskiden işçiler kıdem tazminatı ile ev, araba alabiliyorlardı. Artık zamlar öyle arttı ki şimdi kıdem tazminatı da bir şeye yetmiyor, çalışanın güvencesi olmuyor. Zaten kıdem tazminatını vermemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Mesela benim çalıştığım fabrikada işveren kıdem tazminatını vermeyeceğini, isteyenin mahkeme yoluyla alabileceğini söylüyor. Yani işçi 65 yaşına kadar ağır sanayi koşullarına dayanabilirse emekli olacak ya da mahkeme yoluyla alacak tazminatını. İşçiler mahkeme yoluyla alabilse de davalar çok uzun sürdüğü için para çoktan erimiş oluyor. Avukat masrafları da cabası.

"İHTİYACIMIZ BİRLİK"

Yeni açıklanan orta vadeli program ile kıdem tazminatının kaldırılması isteniyor. Her ne kadar yetmiyor desek de kıdem tazminatı işçinin güvencesidir. Ancak bizim fabrikamızda kıdem tazminatının kaldırılacağı kimse tarafından bilinmiyor. Fazla mesai ve uzun çalışma sonucu akşam 20.00’de işten çıkan insanların haber izleyip bilgilenmesi çok da mümkün olmaz zaten. Ki televizyon kanallarının çoğu kıdem tazminatının kaldırılmasını gündeme getirmiyor. Fabrikadaki işçiler de boş zamanlarını borsada hisse kovalayarak geçirip en büyük güvencelerinden birinin ellerinden alındığının farkında olmadan borsadan para kazanmaya çalışıyor.

Fabrikadaki kadın arkadaşlar okulların açılmasından yakınıyor. Herkes kırtasiye masraflarından muzdarip. Kimisi biri ilkokula biri liseye giden iki çocuğundan birine günde 20, diğerine 100 lira verdiğini ve çok zorlandığını söylüyor. Bu yüzden beslenme ihtiyaçlarını evden karşılamaya çalıştığından bahsediyor. Ekmek ve Gül dergisinin başlattığı “okullarda ücretsiz bir öğün yemek” kampanyasından konuşuyoruz. Kampanyadan haberi olmayan kadın arkadaşlar buna ne kadar ihtiyaçları olduğunu söylüyorlar.

Biz borsa hissesi kovalamak gibi sadece kendimizi kurtarmaya yarayan çözümlere yöneldikçe, gasbedilen haklarımıza karşı fabrikamızda ve mahallemizde birleşmedikçe, mücadele etmedikçe her şey daha kötüye gidiyor. Kıdem tazminatımız için, insanca ücretler almak için, uzun çalışma saatleriyle sağlığımızdan olmamak için ve çocuklarımızın okullarında sağlıklı beslenebilmesi için birlikte mücadele edelim...