Tazminatımıza göz dikenlere karşı birleşik mücadele şart
Eskiden bir işçi kıdem tazminatıyla bir ev, yanında araba ya da arsa alırken, günümüzde ise belirlenen tavan sınırı karşısında alabildiği tazminatla hiçbir şey yapamaz oldu.
Fotoğraf: Evrensel
Bayram AKGÜL
Karşıyaka Belediyesi işçisi
İzmir
AKP iktidarı ve onu besleyen patronlar cephesinde kıdem tazminatının kaldırılması ile ilgili yeni bir hazırlık gündemde. Orta vadeli program adı altında işçi sınıfının en can alıcı birikimi ve hakkı olan kıdem tazminatının kaldırılması planlanıyor.
Bu programın içerisinde biz işçiler için çeşitli hak gasbı maddeleri yer alıyor. En önemli başlık ise kıdem tazminatı. Onun da adına tamamlayıcı emeklilik sistemi demişler. Neyi tamamlıyorlar merak ediyorum. Bütçe açığını ve örtülü ödeneklerden yaptığınız harcamaları bu yolla tamamlayacaksınız açık açık söyleyin bari.
Normal emekliliği layıkıyla verdiniz de tamamlayıcı emeklilik sigortası ile yeni bir emeklilik mi vereceksiniz, buna kargalar bile güler. Ucube bir hazırlık yapılmış, bunu da bize yenilikmiş gibi yutturmaya çalışıyorlar.
YILLARDIR TOPLANAN PARALARA NE OLDU?
Biz bu oyuna gelmeyeceğiz, kıdem tazminatımızı siz asalaklara yedirmeyeceğiz, o hak bizim çoluğumuzun ve çocuğumuzun hakkıdır. Biz işçilerin ve emekçilerin ve kısacası işçi sınıfının kıdem tazminatından başka hangi güvencesi kaldı mı ki? Herhangi bir güvence yok. Kıdem tazminatımız da kalkarsa patronlar için işçi atmak kadar kolay bir şey kalmayacak, kıdem tazminatı da kalkarsa patronları engelleyen ne kalır ki? Zaten yıllardır istedikleri de bu değil mi?
Yıllardır işsizlik sigortası adı altında toplanan paraların ne olduğunu düşünün. Örneğin deprem vergisi, TRT katılım payı gibi fonlarda biriken milyonlarca paraların ne olduğunu düşünün. Hangi işçinin emekçinin derdine derman oldu? Hangi işsize yaradı, hangi köylüye yaradı, deprem vergileri hangi depremzedelere hakkaniyetle paylaştırıldı ya da sağlıklı ve güvenceli konutlar olarak teslim edildi?
PATRONLARA TEŞVİK YAĞDI
Ne oldu biliyor musunuz? Duble yollara harcandı, büyük patronlara teşvik kredisi olarak hibe edildi, borçları silindi, örtülü ödenekler aracılığıyla çarçur edildi, AKP ve onun minik ortağı MHP’ye seçim desteği olarak gizliden aktarıldı. Oysa ki bizim için kıdem tazminatı işten atılmamızı engelleyen bir güvencedir. Kıdem tazminatı emekli olduktan sonra yıllarca kapatamadığımız ekonomik yararlarımıza bir merhemdir. Çalışırken iş ahlakı iş güvencesine uygun çalıştığımız sürece her an işten atılma korkusundan uzak, güvenle çalışmamızı sağlayan önemli bir haktır kıdem tazminatımız.
Eskiden bir işçi kıdem tazminatıyla bir ev, yanında araba ya da arsa alırken, günümüzde ise belirlenen tavan sınırı karşısında alabildiği tazminatla hiçbir şey yapamaz oldu. Kıdem tazminatı bizim için bu kadar önemliyken, patronlar için artık bir çerez parası haline gelmiştir. Konfederasyonlar bir an önce bir araya gelmeli, birbirini beğenmeme kaprislerinden vazgeçilip, her yerde en acil talepler etrafında toplanmalı ve adına ne denirse densin, mücadele platformlarıyla sokaklara çıkma cesareti göstermelidirler. Aksi takdirde bu sessizlik patronların ve onların hükümetlerinin işine yarar.