04 Ekim 2023 04:09

Emek Gençliği MYK Üyesi Kiper: Amfilerimizden başlayarak örgütlenelim

Emek Gençliği MYK Üyesi Bilgesu Kiper, üniversitelerde barınma, ulaşım, yemek, eğitimin niteliği ve baskı uygulamaları gibi ortak sorunlara karşı yürütülecek ortak mücadele için çağrı yaptı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Batu ENGİNER
İstanbul

Üniversitelerin YÖK tarafından ertelenen 2023-2034 eğitim yılı 2 Ekim’de başladı. Barınma, ulaşım, yemek başta olmak üzere üniversiteliler yeni eğitim dönemini pek çok ekonomik sorunla karşılıyor. Sorunlar yalnızca ekonomik değil. Eğitimin niteliğinden demokratik talepler karşısındaki baskı uygulamalarına kadar başkaca pek çok sorun da öğrencilerin gündeminde. Hem yeni dönemi hem öğrencilerin yeni döneme dair taleplerini ve mücadelelerini Emek Gençliği MYK Üyesi Bilgesu Kiper’le konuştuk.

‘OVP İLE EĞİTİM BÜTÇESİ KISILACAK’

Yeni eğitim döneminde üniversiteli gençliği nasıl bir gündem bekliyor?

Tek adam yönetiminin politikaları, öğrenci gençliğin yaşam koşullarını ağırlaştırıyor. Ekonomi politikaları, öğrencilerin temel ihtiyaçlarına ulaşımı zorlaştırırken, gençliğe yönelik baskı ve saldırıların artışı ise sosyal olanakların sınırlanmasını, siyasal olarak gençliğin kendisini ifade etmesini engellemeyi hedefliyor.

Orta vadeli plan eğitime ayrılan bütçenin azaltılması anlamına geliyor. Üniversitelere ayrılan bütçenin azaltılması eğitimin niteliğinin düşmesi, personel sayısının azaltılması ve kantin zamları gibi sonuçlar doğuracaktır. Üniversite öğrencilerinin temel ihtiyaçlara erişimi zorlaşacak. Tek adam yönetimi bu sorunları çözmek yerine, eğitim bütçesinden kısarak sorunu derinleştiriyor. Oysa her öğrencinin beslenme, barınma ve okula ulaşımını sağlayacak bir bütçe planı yapılmalı.

‘KARAR SÜREÇLERİNE DAHİL OLMALIYIZ’

Temel ihtiyaçlara erişimin zorlaşması birleşme ve mücadele eğilimini doğuruyor. Tek adam yönetimi ise buna engel olmak için kimi düzenlemeler yapıyor. Atanmış rektörler, soruşturmalar, eylem ve etkinlik yasakları, topluluklara gerçekleştirilen engellemeler… Örneğin ODTÜ’de rektörlük, eylem yapan öğrencileri hapis cezasıyla tehdit etti. Mezuniyete katılan öğrencilere soruşturma açıldı. Özetlemek gerekirse üniversiteli gençlik bu dönemi, baskı ve saldırıların da karşısında; temel haklar için mücadele ihtiyacı ile açıyor.

Biz de “Parasız demokratik üniversite, haklarımız için mücadeleye” sloganı etrafında yurt olanaklarının artırılmasını ve beslenmeye, barınmaya, ulaşıma gelen zamların durdurulmasını, ihtiyacı olan herkese burs verilmesini, bursların en az asgari ücretin yarısı olacak şekilde artırılmasını, antidemokratik uygulamalara son verilmesini ve öğrencilerin karar alma süreçlerine katılmasını talep ediyoruz.

‘TALEPLERİN MERKEZİLEŞMESİ İÇİN ÖTK ÖNEMLİ’

Demokratik üniversite talebi tam olarak neyi kapsıyor?

Üniversiteler, bilimsel bilginin üretildiği yerlerdir. Öğrencisinden akademisyenine, personeline kadar tüm bileşenlerinin demokratik karar mekanizmalarına katılması gerekir. Bugün üniversiteler tek adam yönetimi ve sermayedarların iş gücü ihtiyaçlarını en ideal biçimiyle karşılayacak şekilde dizayn ediliyor.

Üniversite kadroları cemaat-tarikat örgütlenmeleriyle işgal ediliyor, kulüp ve topluluk faaliyetleri baskılanıyor, ÖTK seçimleri askıya alınıyor, uzaktan eğitimle sosyal ve kültürel alanlar baltalanıyor, cinsel taciz ve şiddete karşı önleyici birimler kurulmuyor ya da işletilmiyor. Bu koşullar altında bilimsel bilgi üretiminin nitelikli olması mümkün değil. Üniversite öğrencilerinin kampüs yaşamına, eğitimine dair kararlara dahil olması, ihtiyaçlarını belirlemesi, üniversite yönetiminin tüm alanlarında kendi talepleriyle bulunabilmesi gerekir.

Öğrenci temsilcilikleri, öğrencilerin üniversiteye dair taleplerinin merkezileşebilmesi, bu talepler etrafında tüm gençliğin mücadelesinin seferber edilebilmesini sağlayan doğal öğrenci örgütleri olarak kazanılmışlardır. Ancak bugün pek çok üniversitede ÖTK seçimleri dahi yapılmıyor. Seçim yapılan yerlerde ise pek çok antidemokratik uygulamayla karşılaşıyoruz. Bu nedenle üniversite gençliğine çağrımız demokratik üniversite mücadelesinin bir parçası olarak olanaklarının olduğu her yerde ÖTK’lerin üniversite gençliğinin sözünün söylenebileceği alanlar olarak kullanılması, eğer böyle bir mevziye sahip değilse de kendini temsil edebilecek yeni mevzileri inşa etmesidir.

‘BURS ASGARİ ÜCRETİN YARISI DÜZEYİNDE OLMALI’

Çoğu öğrenci için zaruri olan burs ve kredilerin durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Temel ihtiyaçlara sürekli zam gelirken, burs ve krediler aynı oranda zamlanmıyor. Geçtiğimiz sene asgari ücretin yüzde 23’üne denk gelen KYK bursu, bugün yüzde 10’una denk geliyor. KYK bursu 1250 lira ancak üç öğünde yalnızca bir simit yesek dahi 900 harcamamız gerekiyor. Öğrencilerin eğitimlerini sürdürebilmesi için burs miktarı asgari ücretin yarısı düzeyinde olmalı.

Peki Emek Gençliğinin ‘Nasıl bir mücadele hattı?​’ sorusuna yanıtı nedir?

Ortak talepler etrafında Türkiye gençliğini mücadele seferberliğine çağırıyoruz. Sorunlarımız gibi mücadelemiz de ortak olmalıdır. Kitlesel mücadele sıra arkadaşlarımız, yurt arkadaşlarımız ve amfilerimizden başlayarak en yakınımızdan güç aldığımızda örgütlenebilir.

Tek adam yönetiminin üniversitelere yönelik saldırıları artacak. Bu saldırılara karşı mücadele aynı zamanda tek adam yönetiminin varlığına karşı bir mücadeledir ve ancak, tutarlı istikrarlı bir siyasal pozisyonun ürünü olabilir. Bu nedenle tüm üniversiteli gençleri parasız, demokratik üniversite talebinin yanı sıra özgün ve yerel talepleri de kapsayacak bu kampanya etrafında birleşmeye ve Emek Gençliğinde örgütlenmeye çağırıyoruz!

ÖNCEKİ HABER

Amasra Katliamı’nda ihmali ortaya koyan belge: 4 yıl 3 ay boyunca aspiratör değiştirilmedi

SONRAKİ HABER

Amasya'da doğum günü pastası yiyen 14 kişi zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa