CHP TBMM Sağlık Grubundan 7 maddelik çözüm önerisi
"Sağlık sistemi alarm veriyor" diyen CHP TBMM Sağlık Grubu, sağlık alanında yaşanan sorunlara dair açıklama yaptı, 7 maddelik çözüm önerisi duyurdu.
Fotoğraf: CHP
CHP Genel Merkezi’nde bir araya gelen CHP TBMM Sağlık Grubu, sağlık alanında yaşanan sorunlara dair açıklama yaptı. CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman, 7 maddelik çözüm önerisini duyurduğu toplantıda, “sağlık sistemimiz, insan kaynağı yerine dev sağlık tesislerine yapılan yatırımlarla, koruyucu hekimliği ikinci planda bırakan, kar amacı güden tedavi edici hizmet kurgusu ile ama en önemlisi de sağlığı yönetenlerin bilimsellikten ve uluslararası kabul gören uygulamalardan uzak zihniyeti ile alarm vermekte” diye konuştu.
CHP Genel Merkezi'nde düzenlenen toplantıda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili Aylin Yaman 2002’de başlatılan Sağlıkta Dönüşüm’ün sağlık alanında yarattığı yıkıma değindi. Yaman, “1. Basamak göz ardı edilerek, hastaların sevk sistemi ortadan kaldırılmış, tüm yatırımlar tedavi edici hizmetlere, dev sağlık işletmelerine yapılmış, sağlık, kar odaklı bir yapıya dönüştürülmüş, bu durum, nitelikli sağlık hizmeti sunumuna engel olmuştur. Kontrolsüzce ve koruyucu hekimliğin zayıflamasıyla artan hastalık yükü nedeniyle, 2. ve 3. Basamak sağlık kuruluşlarına kışkırtılmış bir sağlık talebi yaratılmış; yıllar içinde yıllık hekime müracaat sayısı, 2002 yılında yılda 3,1 iken; 2022 yılında yılda 10’a kadar tırmanmıştır. Avrupa Birliği ülkeleri ve OECD ülkelerinde bu sayının yaklaşık yarısı olması, nasıl bir hasta yükü ile çalışıldığının bir göstergesidir”diye konuştu.
“YOKSULLUK ARTIK BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR"
Hekime müracaat sayısındaki artışın iktidar tarafından, “rahatça hizmete ulaşan hastaların, istedikleri gibi sağlık kuruluşlarını ziyareti” olarak lanse edilmek ile birlikte, esas problemin koruyucu hekimliğin yara alması, hayat koşullarının ağırlaşması, yoksulluğun derinleşmesi ile yetersiz beslenme ve çevresel etkenlerin yarattığı hasar vb nedenlerle hastalık yükünün artması olduğunu ifade eden CHP’li Yaman, “Yoksulluk artık bir halk sağlığı sorunudur. Son 20 yılda yaşlı nüfusun artışı, meme/kolorektal tümörler gibi, tarama programlarıyla saptanabilecek tümörlerin yıllar içinde tırmanması, kötü beslenmenin yarattığı ve giderek yükselen obez ve obez öncesi nüfus (15 yaş sonrası nüfusun %64’ü); 20-80 yaş arası nüfusun %15’inin diabetik olması (AB’de %7’lerde) hastalık yükünü artıran temel konular olmuştur. Öyle ki, 15 yaş üstü kadın nüfusunun %60’ına hiç smear yapılmamakta, %65’ine hiç mamografi taraması uygulanmamaktadır” dedi.
“BAKAN’IN BOYUN EĞİŞ İFADESİ AŞI TEREDDÜTÜ/REDDİNE ZEMİN YARATIYOR”
Yıllardır mücadelesi verilen HPV aşılarının ulusal aşı programına alınmasının adeta bir olay haline geldiğine de konuşmasında yer veren Yaman, “ önce ‘yaş grupları ve medeni hale bakılarak’, daha sonra ise bilimsel kabul gören uygulamaların ötesinde, 9-14 yaş aralığında yapılması gereken aşının, 18 yaş üstü aşılama yapılacağı söylemi ile bir halk sağlığı skandalına imza atılmıştır. Benzer vahim bir durum geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı’nın yeni covid varyantı içerikli aşılamanın bir BOYUN EĞİŞ olduğunu söylemesi, küresel sermayeye boyun eğmeyeceğini belirtmesi ile yaşanmıştır. Bir Sağlık Bakanı’nın bu açıklamayı yapması, aşmaya çalıştığımız her türlü aşı tereddütü/aşı reddine zemin hazırlayacak, yükseltmeye çalıştığımız sağlık okur-yazarlığı düzeyini hiç şüphesiz ki baltalayacaktır. Hemen her türlü aşıda, ilaçta, tıbbi sarf ve cihazda küresel sermayeye bağımlı olan, bunu aşmak için 20 yıl boyunca hiçbir yatırım yapmayan, hatta Cumhuriyet dönemi yatırımlarını ortadan kaldıran zihniyet, bilimin gerektirdiği ve tüm bilimsel platformların tavsiye ettiği aşı uygulamasını kabul etmemesi, küresel sermayeye boyun eğmemekten değil, halk sağlığı yatırımlarının bir maliyet kalemi olarak görülmesindendir” dedi.
“ÇÖZÜMÜ SADECE TESİSTE GÖREN ZİHNİYET ŞİDDETİN TIRMANMASINA ZEMİN HAZIRLADI"
Günlük 5-10 dk’lık randevularla, ortalama 100 hasta bakmaya başlayan hekimlerin tükenme noktasına geldiğini ifade eden CHP’li Yaman, “Polikiliniklerde çözüm bulamayan ve yığılmaya başlayan hastalar, çözümü, Acil Servislerde aramaya başlamış, sonuçta yıllık Acil servis ziyareti, nüfusundan daha fazla olan bir kaosa sürüklenmiştir. Son 20 yılda, Acil Yardım İstasyonu başına düşen nüfus tam 3 katına çıkmıştır.Tıkanan sistem, sağlık çalışanlarını ve hastaları karşı karşıya getirmiş, sağlıkta şiddeti tırmandırmış, vatandaşları hekimlere ve sağlık çalışanlarına düşmanlaştırmış, üstelik şiddet cezasız bırakılmıştır. Tükenen ve itibarsızlaştırılan sağlık çalışanları üzerine binen yük artık taşınamaz hale gelmiş, sağlık çalışanlarında arka arkaya yaşanan intihar vakaları, konunun vehametini gözler önüne sermiştir. Çözümü sadece tesis güvenliğinde arayan zihniyet, şiddetin tırmanmasına, ortamın çalışılmaz hale gelmesine zemin hazırlamıştır” dedi.
CHP’li Yaman’ın yapılması gerekenler başlığında anlattığı 7 madde şöyle:
- Öncelikle, 1. Basamak sağlık sisteminin sayısal ve nitelik olarak güçlendirilmesi, altyapısının desteklenmesi; aile hekimi başına düşen nüfusun (3.145), tedrici olarak 2000’lere indirilerek, kamuya ait binalarda ve kamuya ait insan kaynağı ile hizmet vermesi, aile hekimlerinin özlük hakları korunarak sağlanmalıdır. Güçlendirilen 1.basamakla birlikte akılcı ve doğru kriterlerle planlanan sevk mekanizması başlatılmalıdır. Koruyucu hekimliğin güçlendirilerek “önce hasta etmeme” prensibinin benimsenmesi, birçok vatandaşın sorununun 1.basamakta çözülmesine olanak sağlayacaktır.
- Poliklinik randevularının en az 20 dk olacak şekilde planlanması elzemdir. Kısa randevularla çözüm bulamayan hastaların yeniden hastaneyi ziyaretinin önüne geçilmesi şarttır.
- Kamuda ve üniversitede çalışan hekim, diş hekimi, eczacı, hemşire ve tüm sağlık çalışanlarının özlükhaklarının (çalışma saatleri, maaşlar, nöbet ücretleri, izinleri, emekliliğe yansıtılacak ödemeler vb) düzeltilmesi ve aynı düzenlemelerin aile hekimliği sistemleri; ve gıda güvenliği, çevre sağlığı, biyogüvenlik konularında hizmet veren, tek sağlık yaklaşımının vazgeçilmez üyeleri veteriner hekimler için de yapılması gerekmektedir.
- Tırmanan şiddet için sistemsel düzenlemenin yanı sıra caydırıcı ve cezai yaptırımların hızla hayata geçirilmesi çok önemlidir. TTB tarafından taslağı hazırlanan Şiddet Yasası’nın hayata geçirilmesi hızla gerçekleşmelidir. Medyada görünür kişilerin şiddeti olumlu gösteren konuşmaları, sağlıkta şiddet haberlerinin verilme şekli, şiddet için meşruiyet zemini hazırlamaktadır. Cezasızlık kültürü, şiddeti yaygınlaştırmaktadır.
- Yerli üretimin desteklenerek, tıbbi cihazdaki ve ilaç endüstrisindeki %85’lik ithalat bağımlılığının azaltılması, uzun vadede zorunludur. Bu sarmaldan çıkabilmenin bir yolu da yerli üretimdir.
- Servis yatak sorununun dışında yoğun bakım yatak doluluğu büyük sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Yoğun bakımlar daha maliyetli hizmetlerdir, yetişmiş insan kaynağı daha azdır ve maalesef, hastane yönetimlerinin maliyet kalemi olarak gördüğü alanlardır. Bu nedenle, özellikle çocuk yoğun bakım gerektiren durumlarda hastalar, ambulansla şehir şehir dolaşmak zorunda kalmaktadırlar. Yatırımların, ameliyathane, yoğunbakım gibi kritik alanlara yapılması ve bunun insan kaynağı ve düzeltilmiş özlük haklarıyla yapılması gerekmektedir.
- Tek başına bir basın açıklamasına konu olacak KÖİ ise, gerek yapısal büyüklükleri, ergonomiden uzaklıkları, hizmet sunumunu zorlaştıran statüleri ve en önemlisi de Sayıştay raporlarına da konu olan finansman yükleri ve usulsüzlükleri ile derhal durdurulmalı, mevcut sistemler yeniden düzenlenmelidir.
(Ankara/EVRENSEL)