Açık daha da büyüyecek, fatura yine halka kesilecek
Açığın nedeni olarak faiz kararlarını, seçim harcamalarını ve mali disiplinden kopuş olduğunu söyleyen uzmanlar, devlet açığının artarak devam edeceğini söyledi.
Fotoğraf: Kenan Çetin/Evrensel
Murat UYSAL
İstanbul
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2022 yılına ilişkin devlet hesapları verilerine göre devlet açığı iki katına çıktı. Genel devlet açığı geçen yıl 309 milyar 422 milyon lira olarak tahmin edildi ve GSYH’ye oranı yüzde 2.1’e yükseldi. 2021’de söz konusu oran yüzde 1.1 düzeyinde gerçekleşmişti.
Uzmanlar devlet açığının iki katına çıkmasını Evrensel’e değerlendirdi. Açığın nedeni olarak faiz kararlarını, seçim harcamalarını ve mali disiplinden kopuş olduğunu söyleyen uzmanlar, devlet açığının artarak devam edeceğini, asıl rekorun 2023 yılında kırılacağını anlattı. Faturanın ise şimdiye kadar olduğu gibi dolaylı vergilerle halka kesileceğine dikkat çeken uzmanlar, sermayedarlardan servet vergisi alınması gerektiğini söyledi.
"AÇIK BÜYÜYEREK DEVAM EDECEK"
Prof. Dr. Mustafa Durmuş seçim döneminde yapılan harcamaların ve faiz artışının bu açığa neden olduğunu ifade ederek, “Faiz artışı önümüzdeki dönemde de devam edecek gibi görünüyor. Bu artış devlet bütçesinden karşılanmakta, bu da bütçede ciddi bir açık oluşturuyor. İktidarın mali disipline dönüş derken mali disiplinden nasıl koptuğunu görüyoruz. Önümüzdeki yıl için açığın bu rakamların çok daha üzerine çıkacağını söyleyebiliriz. Bir seçim daha yaşayacağız, iktidar bir kez daha kesenin ağzını açacaktır. Torba yasayla cumhurbaşkanına borçlanma yetkisi verilmişti, bu borçlanma seçim döneminde kullanılacaktır. Tüm bunlara bakınca açığın büyüyerek devam edeceğini söyleyebiliriz” dedi.
"FATURA HALKA ÇIKACAK"
Tüm bu açığı kapatmak için vergilere yüklenileceğinden söz eden Durmuş, “Açık demek enflasyonun artması demek. Türkiye’de enflasyon bir nevi vergi haline geldi. Enflasyonun artması dolaylı vergileri de artıracaktır. Elbette yeni vergilerin gündeme gelmesi de söz konusu. Borçlanmayı artırabilirler, iktidarın yeni bir torba yasa çıkarmasının önünde bir engel yok. Yani fatura yine vergi mükellefine, halka çıkacaktır” diye konuştu. Vergi adaletsizliğinden söz eden Durmuş, şunları söyledi: “Bir açık varsa, bu vergiyle kapatılacaksa servet vergisi gündeme gelmeli. Aşırı kâr vergisi alınmalı. Teşviklerle sermayedarlardan alınmayan vergiler alınmalı, vergi affı kıstasları daraltılmalı. Ancak iktidar karşısında bir baskı görmedikçe bunları uygulamayacaktır.”
"İKTİDARIN TAHMİNLERİNDE DE AÇIK BÜYÜYOR"
Ekonomist Dr. Murat Kubilay ise Türkiye’de bütçe açığının uzun yıllardan beri var olduğunu ancak 2022 yılında bunun kontrolden çıktığını söyleyerek, “Devletin faiz giderlerinin çok arttığını, kur korumalı mevduat gibi ek yükümlülüklerin çıktığını eklememiz gerekiyor. Asıl büyük etkinin 2023’te görüleceğini bekliyoruz. Orta vadeli programa baktığımızda ise çok daha karamsar bir tablo görüyoruz. Çünkü bu açığın GSYH’nin yüzde 6’sına kadar çıkabileceği öngörülmüş üstelik bu yeni gelecek vergilere rağmen böyle. Bunun da arkasında şu ana kadar ötelenmiş giderler var. Örneğin yüksek faizli borçlanmaların ödeme periyodu bu dönemde geri dönmeye başlayacak. Tahminlere göre OVP’de 2024’te bir rahatlama söz konusu olsa bile 2024 de aynı artışın devam etmesi mümkün. Ekonomik büyümede istenilen elde edilemediği zaman faiz giderleri de bu kadar yüksek olursa kamu bütçesinde bu açık sürecektir” diye konuştu.