6 Ekim 2023 13:24
/
Güncelleme: 13:00

Merkezefendi Belediyesi deprem yönetmeliğine aykırı ruhsat yeniledi

Denizli Merkezefendi Belediyesi, Saraylar mahallesindeki 1975 yılında yapılan 34 yıllık binaya 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinin uygun olup olmadığına bakmadan kat imar ruhsatı verdi.

Merkezefendi Belediyesi deprem yönetmeliğine aykırı ruhsat yeniledi

Fotoğraf: Evrensel

Hilmi MIYNAT
Denizli

Denizli Merkezefendi Belediyesi, Saraylar mahallesindeki 1413 ada 141 parsel üzerindeki 1975 yılındaki imar yönetmeliğine göre yapılan 34 yıllık binaya 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinin istediği performansa sahip olup olmadığına bakmaksızın kat imar ruhsatı verdi. Merkezefendi Belediyesince düzenlenen 14 Ağustos 2023 tarih 984 sayılı yapı ruhsatındaki bilgilere göre mevcut yapının 1989 yılında ruhsatlandırılarak, 2B + Z + 4 normal katı yapılmış olup, 9 Haziran 1975 tarihli ve 15260 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik” esaslarına göre projelendirildiği belirlendi. Şu anda imalatı halen tamamlanmamış olan yapıya söz konusu ruhsatla 5. normal kat ilavesi için izin verildi. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Denizli Şubesi yaptığı açıklama ile "Güvenli ve sağlıklı yapı üretimi sağlanana kadar siyasi iktidarlara ve yerel yönetimlere görev ve sorumluluklarını hatırlatmak bizim görevimizdir" dedi.

İMO Denizli Şubesi adına Şube Başkanı Nigar Hüyük imzalı açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğine göre 5 yıl olan ruhsat geçerlilik süresi içinde yapımı tamamlanamayan yapılara, ruhsat süresi içinde yenileme yapılmak suretiyle ilk ruhsatının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan mevzuata göre devam etme hakkı verilmiştir. Yine aynı yönetmeliğe göre aynı şartlar altında ruhsat süresinin ikinci bir 5 yıl daha uzatılmasına olanak sağlanmıştır. (54. Madde 2-3-5) İmalatı tamamlanmayan kısımlar için yapı ruhsatının yenilenmesinde ruhsat geçerlilik süresi içinde idaresine başvurularak ruhsat yenilemesi yapılması, yapılmadığı takdirde yeniden imalatına devam edilebilmesi ise yönetmelikte belli şartlara bağlanmıştır. Yönetmeliğin 54-13. maddesinde bu yapıları kastederek; ‘yangın, deprem, ısı ve su yalıtımı, çevre ve enerji verimliliğine ilişkin hususlarda yürürlükteki ilgili mevzuatın, diğer tüm hususlarda yapının ruhsat aldığı tarihteki mevzuatın gerektirdiği tedbirlerin alınması zorunludur’ denilmektedir."

"MEVCUT YÖNETMELİĞE UYGUN OLUP OLMADIĞINA BAKILMALIYDI"

"Deprem açısından yapının günümüz deprem yönetmeliğinin istediği performansa sahip olup olmadığı araştırılmalıydı" diyen Hüyük şöyle devam etti; "Bu araştırma sırasında yapılacak deneylerle elde edilen veriler analiz edilerek yapının güncel deprem yönetmeliği olan 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinin istediği performansa sahip olup olmadığına bakılmalıydı. 1975 yılından sonra oluşturulan ilk kapsamlı Deprem Yönetmeliği 1997 yılında uygulanmaya başlanmış, 1999 yılında yaşanan İzmit ve Düzce depremlerinden sonra ve 2007 yılında revize edilmiş, 2018 yılında da son olarak Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği adı ile günümüzdeki halini almıştır."

"DEPREMİ DEĞİL AFETİ ÖNLEMEK MÜMKÜN"

Betonarme yapı elemanlarının sahip olması gereken minimum ebatlar, yapı çeliğinin sahip olması gereken nitelikler, kullanılacak betonla ilgili minimum değerlerin ve bunlar gibi çok hususun arasındaki farklılıklar 1975 yılındaki yönetmelikle 2018 yılındaki yönetmelik arasında belirgin farklar olduğunu ifade eden Hüyük, "Dolayısıyla söz konusu yapının bu şekilde ruhsatlandırılması yanlıştır. Mevcut yapının dayanım değerlerine göre yapılacak analizler sonucunda gerekirse güçlendirme projesi hazırlanarak bu projeye göre uygulamanın yapılması gerekmektedir. Biliyoruz ki depremi değil, afeti önlemek mümkün. Ve yapısal hasarların çoğu yapıların inşasında veya sonrasındaki denetimsizlik nedeni ile ortaya çıkmakta. Afet sonrasında yara sarmak istemiyorsak, depremden önceki tedbirleri almak, plansız ve çarpık kentleşmenin yanında mühendislik hizmeti almayan yapılara da engel olmak ve çözüm bulmak zorundayız" dedi.

YAPI STOĞU ENVANTERİ ACİLEN ÇIKARILMALI

Yurttaşların can ve mal güvenliğini sağlamak üzere, Denizli'deki yapı stoğunun acilen envanterinin çıkarılması, yapı güvenliği olmayan binalarda iyileştirme, güçlendirme ve yerinde yapısal dönüşüm yapılarak depreme dirençli hale getirilmesi gerektiğini ifade eden Hüyük, "Kamusal bir hizmet olması gereken yapı denetim hizmeti ticarileştirilmiştir. Proje denetimi ve yapı denetimi birbirinden ayrılmalı, meslek odaları bu sürece etkin olarak katılmalıdır. Her seçim öncesi siyasi ikbal uğruna gündeme getirilen imar affı / barışı uygulamalarına son verilmelidir. Güvenli ve sağlıklı yapı üretimi sağlanana kadar siyasi iktidarlara ve yerel yönetimlere görev ve sorumluluklarını hatırlatmak bizim görevimizdir" ifadelerini kullandı. (Denizli/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime  6 liralık ücret

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime 6 liralık ücret

Saray iktidarının “Milletimiz zenginleşecek” propagandasını yaptığı Gabar petrolünün arkasında ağır bir işçi sömürüsü var. Günde 12 saat çalışma, taşeronlaştırma, sendikasızlık, yoksulluk sınırının yarısı bile etmeyen ücretler… Öyle ki sadece 12.5 saatlik üretim tüm işçilerin ücretini karşılıyor, geri kalan patronların kasasına akıyor.

Şırnak’ta bir günde çıkarılan petrol, Batman’da çıkarılanın yüzde 87 fazlası.

Serbest piyasada ham petrolün varil fiyatı yaklaşık 75 dolar.

İşçiler iki günde çıkarılan petrol kadar ücret alsaydı aylık ücret 160 bin lira olurdu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et