sahibinden.com işçisinin mektubu: Uzaktan çalışmanın iptali birçok sorun yaratacak

sahibinden.com’da çalışan bir işçi

Türkiye’nin önde gelen yazılım şirketlerinden biri olan sahibinden.com, 2024 yılı çalışma modelini ilan etmek üzere 6 Ekim Cuma günü önemli bir toplantı gerçekleştirdi. Şirketin İstanbul, Ankara ve diğer illerdeki çalışma düzeninin ele alınacağı bu toplantıyı tüm çalışanları bir süredir heyecanla bekliyordu.

2023 düzeninde, şirket bünyesindeki İstanbul’dan çalışanlar hibrit çalışma modeline devam ederken, diğer illerdeki çalışanlar ise ayda bir kez İstanbul ofisini ziyaret etmek şartıyla uzaktan çalışmaya devam ediyorlardı. Ankara’daki ekip için ayrıca aralık ayında açılacak olan ofise geri dönme planı yürütülüyor.

SON DAKİKA KARARI

Uzaktan çalışılan dönemlerde imzalanan iş sözleşmelerine ‘Uzaktan çalışma kararı şirketin inisiyatifindedir ve bu kararı değiştirme hakkını saklı tutar’ konulu bir madde ekleyen sahibinden.com, uzaktan çalışma modelini tamamen kaldırma kararı aldı. Bu kararın ardından, 57 uzaktan çalışanın Ankara veya İstanbul’a taşınması ve hibrit çalışma düzenine geçiş yapması bekleniyor. Şirket çalışanlarına bu kararı iletme süresi ise oldukça kısa, son tarih 27 Ekim olarak belirlendi. Bu kararın 57 personele getirdiği zorluklar göz ardı edilemez. Şirket, taşınma kararını desteklemek amacıyla 50 bin TL ödeme yapacak olsa da İstanbul ve Ankara’daki yüksek emlak maliyetleri düşünüldüğünde bu miktar yetersiz görünüyor. Dahası, bu insanlar için hayatlarını değiştirecek bir gerekçe bulunmuyor gibi görünüyor.

Uzaktan çalışmayı iptal etmek ve ofiste bir arada çalışma motivasyonu olarak üst düzey yöneticiler sürekli sinerji kelimesini kullanıyorlar. Ofiste bir sinerji yaratacakmışız. Şahsi ve gündelik hayatında ekonomik zorluklarla boğuşmaya mecbur bırakılmış ve düzenini bozduğunuz insanlar ofiste nasıl sinerji yaratacaklar? En kötüsü de bu toplantıda duyurulan kararlar aktarılırken tercih edilen lügat... Öyle tepeden inme, öyle diktatörvari bir konuşma ile duyuruldu ki bu kararlar, insan kendisi çalışarak emeğinin karşılığını alan birinden ziyade, tepedeki adamın keyfine göre hayatı şekillenen bir oyuncak gibi hissediyor.

"İŞİMDEN OLURUM" KAYGISI

Şirketin bu kararını ‘Uzaktan çalışma modelini iptal etmek’ başlığına sığınan bir gizli toplu işten çıkarma olarak yorumluyorum. Uzaktan çalışmayı iptal etmek şirket vizyonu gereği kaçınılmaz ise bile, bunu yapmanın çok daha insancıl yöntemleri olabilirdi. Bu hali oldukça empati yoksunu ve vicdansızca. Örneğin, daha yeterli bir maddi destek sağlanabilirdi. Bu karar insanların hayatlarını yola koymasına yetecek bir süre zarfında çalışanlara iletilebilirdi. Çok daha insani bir lügat ile aktarılabilirdi.

Gizli bir emir gibi tepeden düşen bu karar birçok çalışanın hayatlarını etkileyecek. Şirketteki kültür, birlik olup buna karşı çıkmaya pek yakın görünmüyor, insanlar daha ben merkezli ve işimden olurum korkusu çok yaygın. Fakat bugün 57 çalışana yapılan adaletsiz davranış gün gelir bize de yapılır düşüncesinin çoğu kişinin aklını kurcaladığına da eminim. Beyaz yakalı ya da yazılım sektöründe çalışanlar olarak bu arkadaşların başına gelen herkesin başına gelebilir. Görece iyi koşullarımız olsa da güvencesiz çalışıyoruz, haksızlıklar karşısında elden pek bir şey gelmiyor iş değiştirmek dışında. Afallayıp kalıyor herkes. Kimsede ne yapılabileceğine dair bilinç de yok, çünkü bir araya gelecek araçlarımız yok.