Nuray Gök Aksamaz’ın yeni şiirleri: Göğümüz Nar
Ozan, yazar Nuray Gök Aksamaz, Onlarca yapıtından sonra “Göğümüz Nar” adlı şiir yapıtıyla okurlarına ulaşır. Doğamızın, göğümüzün nar oluşu umudumuzun da var olduğunu gösterir.
Fotoğraf: Nuray Gök Aksamaz'ın kişisel arşivi
Hasan AKARSU
Ozan, yazar Nuray Gök Aksamaz, eğitimciliğinin yanında, sivil toplum kuruluşlarındaki çalışmalarıyla da tanınır. Birçok kuruluşa üye olan ozanın şiirleri, yazıları yazın dergilerinde ilgi çeker. Onlarca yapıtından sonra “Göğümüz Nar” adlı şiir yapıtıyla okurlarına ulaşır. Doğamızın, göğümüzün nar oluşu umudumuzun da var olduğunu gösterir.
Ozan, aşka adını vererek yaşama sevincini çoğaltır. Çocukluğunun ceviz ağacını ve kendisini tanık olarak gösterirken “zorbalığın kör karanlığında” “günün aydınlığını da tartar. Umutla bakar yarınlara. Ceviz ağacında, dikiş makinesinde annesini görür “erişimsiz dünyasında”. Sevgilisinin doğasını, eşsiz güzelliğini ve savaş sonrası barış dolu bir dünyayı, sevgiyi, yitirdiği ozan arkadaşını özler. Yüreğinde sevinç çığlığı olan ozan, dünyanın en güzel aşkını yaşamak ister. “Güneşin bir yanağında” düşler görür sonra. Rüzgâr onun sevgilisidir, “deliliği geçene kadar” söyleştiği. Doğa ve hayvan sevgisi, insan sevgisini de çoğaltır ozanda. Arayışlarını, özlemlerini yansıtır dizelerine. Bir anda çok şey yapmak ister çoğu insan gibi. İleriye kalanı ne güzel yansıtır: “Her şeyden susuzlukla aşk kalıyor ileriye.” (s.22).
Baykuşla konuştuğu olur: “Seslendirsene şiirimi baykuş// Ruhumun göründüğü o sahneyi arıyorum” der (s.23). “Köz aşklar” yaşayan ozanın göğü, “sokaklar gibi dalgalıdır.”
Tüm aşkların özgürce uçmasını ister. Özgürlüğü, aşkları yüceltir ve sevmenin önkoşulu olarak özgürlüğü gösterir. Doğasız ve insansız kalmaktan korkar da “mutluluk denizine“ açılmaktan korkmaz.
HER ŞEY İNSANLIK İÇİN
Ozan, sevileri, doğa ve hayvan sevgisini öne çıkarırken “Güneşin Yaprakları”na göndermede bulunur. Gözyaşıyla mayalanan şarabını, “göğün şarabını” içer “Sevgisiz kalmış tüm gönüller için” (s.30).
Gökyüzünde kızaran narların bereketli doğasına kavuşmak dileğiyle yazar şiirlerini. İşçilerde “emeğin tadını” duyumsar, çevrimiçi yaşamları kınar. Doğa tutkunu olduğu için, insanları sevdiği için orman yangınlarına üzülür. Doğayı sevmemekle suçlar yangına neden olanları. Maden ocaklarındaki çöküntülerden duyulan acı çığlıklar, ağıtlar ozanın da yüreğini yakar. Soma’da ve Amasra’daki patlamalarda iktidarın duyarsızlığını kınar. Aynı durum mülteciler ve kaçak göçmenler için de geçerlidir. “Düzensiz göç” için önlem alınmasını ister: “…Şimdi ölümsüzlük değil umudumuzun önceliği/ yaşayabilmesidir kendi doğalarında çocukların” (s.39).
“Kadınların özgürlüğü için kanat çırpan” Füruğ Ferruhzad’ı, Mehsa Emini’yi sevgiyle anar. Deprem acıları için de: “Deniz kumundan mercan taşlarıyla ölümlerdeyiz…” (s.43) derken yapıların niçin yıkıldığını anımsatır. Onca depremden, onca ölümden sonra: ”Hangi depremi ağladığımı bilemiyorum artık kuşlarla” (s.43) diye seslenir ve Madımak’tan yükselen “Temmuz Alevleri”ni de unutamaz, zamanaşımına uğratılmasını kınar.
Gezi Direnişi, Akbelen Direnişi bir umuttur yarınlara. Ünlü ozan, yazar Güngör Gençay da gerçekliğin sislerini dağıtan bir ozan olarak yer alır şiirinde. Her şey insanlık içindir.
Ozan, yazar Nuray Gök Aksamaz, “Göğümüz Nar” yapıtındaki şiirleriyle yaşama sevincini çoğaltır ve yaşama tutunma direncini gösterir. Yalın, akıcı şiirleriyle yaşadıklarımıza tanıklık eder.
(*) Göğümüz Nar-Nuray Gök Aksamaz, Şiir, Artshop, Eylül 2023, 70 s.