Birliğimizi sağlamaya ihtiyacımız var!
Kendimizi, birliğimizi asla hafife almayalım. 400 iplik birleşirse bir halat eder ve o halatı hiç kimse koparamaz!
Fotoğraf: Kateryna Babaieva/Pexels
Şahin Metal’de çalışan bir grup işçi
Esenyurt-İstanbul
Evet, bu fabrika ülkemizin milli serveti. Ancak biz de bu milletin kendisi değil miyiz? Milletin servetini korumak için küçülüyoruz deyip o servetin asıl sahiplerini aç mı bırakacaksınız?
Öncelikle şunu net bir şekilde belirtmek istiyoruz. Bizim işçi arkadaşlarımızı bir şeye ikna etmek gibi bir amacımız yok. Çünkü zaten işten çıkarmalara devam edip küçük çıkarlarınızı işçilerin yaşamının önüne koydukça işçileri harekete geçmeye biz değil, siz ikna edeceksiniz. İşçileri işten kovarak size karşı harekete geçirmeye ikna etmeyin. Ancak görünen o ki bu süreç sizin önüne geçebileceğiniz bir süreç değil. Siz her ne pahasına olursa olsun kendi sınıfsal çıkarlarınızı düşünüp işçileri işten atmaya devam edeceksiniz. İşte bu noktada bizim ne yapmak istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır. Nasıl ki siz her koşulda kendinizi düşünüyorsanız biz de her koşulda birbirimizi bilinçlendirmeye devam edeceğiz. Siz patronlar olmanız gereken yerdesiniz, biz de işçiler olarak durmamız gereken yerde duracağız.
TALEPLERİMİZİ DİLE GETİREMİYORUZ
İşler yolundayken siz patronlar fabrikayla birlikte yükselirken, biz işçiler her daim fabrikayı omuzlayanlarız. Ancak en az önemsenen ve görmezden gelinen de biz işçileriz. Peki sendikanın olmadığı, insan kaynaklarının patronların yanında olduğu bir ortamda taleplerimizi nasıl ve kime ileteceğiz? İşte tüm bu genel sıkıntılardan sonra açlık sınırının altında çalışırken, duvarlarını bile biz işçilerin inşa ettiği Şahin Metal’in ‘küçülme’ girişiminin kurbanı da biz işçiler mi olacağız? Haklılığımız apaçık ortadadır. Taleplerimiz insani taleplerdir; iş, ekmek ve yaşam istiyoruz. Ancak bunu dile getirebileceğimiz bir ortam göremiyoruz. Fabrika yönetimi bırakın taleplerimize karşılık vermeyi belki de talepte bulunduk diye bizi işten çıkarabilir. Bu kısıtlı hareket alanında taleplerimizi Evrensel gazetesi aracılığıyla dile getirmek en meşru hakkımızdır.
KİME GÜVENMELİYİZ?
Şahin Metal’de çalışan tüm işçi arkadaşlarımıza sesleniyoruz. Şahin Metal’in, her gün hayallerinden biraz daha uzaklaşan gençlerine, evinin kirasını ödeyemeyenlere, faturalarını ödemekte zorlananlara, çocuklarını yokluk içinde büyütenlere sesleniyoruz. Eğer talep ettiğimiz şeyi, işten atılma korkusunun olmayacağı ve insanca bir ücret alabileceğimiz şartları almak istiyorsak, kendimize güvenmeli ve taleplerimizi pratik eylemlere dönüştürmeliyiz. Çünkü hiçbir patron “İşçiler zor durumda, servetimizin birazını onlara hibe edelim” demeyecek.
GÜÇÜMÜZÜN FARKINA VARALIM
Sürecin doğal bir süreç olduğu bilinciyle işçiler, kartlarımızı bir bir oynamalıyız. Fabrika içindeki en yakın iki üç arkadaşımızla taleplerimiz ve ihtiyaçlarımız konusunda fikir alışverişi yapmalıyız. Mevcut ekonomik şartlarda işten çıkarılmanın maliyetini ve psikolojik etkilerini konuşmalıyız. Bu yazıyı çalışma arkadaşlarımızla birlikte değerlendirmeli ve eksiklikleri kendi aramızda tespit edip tartışmalıyız. İş yerinde iki üç arkadaşımızla yapacağınız bu pratik eylemler, günün sonunda hepimizin işten atılıp atılmayacağını belirleyecek. Evet, tam olarak kaderinizi belirleyecek olan şey bu. Kendimizi, birliğimizi asla hafife almayalım. 400 iplik birleşirse bir halat eder ve o halatı hiç kimse koparamaz!