Okul masrafları velilerin sırtına bindi: İki işte çalışıyorum ancak yetişiyorum

Okulların açıldığı bugünlerde önceliklerinin çocuklarının ihtiyaçları olduğunu ifade eden aileler, "Çocuklara yok diyemiyorsun. Çocuğa almama lüksün yok. Kendinden feragat ediyorsun" diyor.

10 Ekim 2023 05:00
Paylaş

Güney AKIN
Volkan PEKAL
Adana

Okullar açıldı, çocuğu okula giden ailelerin en önemli gündemi çocuklarının okul giderlerini karşılayabilmek. Sokak sokak okul araç gereçleri için kırtasiyeleri gezip, ucuz etiketi arayan ailelerden biri Ferdane ve Mehmet Yaman çifti. İki çocukları bulunan Yaman çifti okul masrafları için borçlanmış.

Baba Mehmet Yaman, masraflara yetişebilmek için iki işte birden çalıştığını söylüyor. Sabah saat 7’de bir börekçide çalışmaya başlayan Mehmet Yaman, oradan çıktıktan sonra farklı bir işe daha gidiyor: “Gece 10’a kadar çalışıyorum. Yani ben bir insan değil makineyim. Robotum. Durum budur. Soru bankası aldık. 160 TL verdik. Fiyatlar yüksek ama bir şekilde almak zorundayız” dedi.

"ÇOCUĞU OKULA YÜRÜYEREK GÖTÜRÜYORUM"

Yüksek okul servisi ücretlerinden yakınan Anne Ferdane Yaman ise çocuğunu okula yürüyerek götürmek zorunda kaldıklarını anlattı. Kira, servis ücreti, kırtasiye malzemeleri vs… tüm bunları asgari ücretli bir ailenin nasıl karşılayacağını soran Yaman, “3 kitaba 600 lira para vereceğim. Ekonomi güzelmiş. Nasıl güzel? Artık herkes evde alternatif işler yapmaya çalışıyor. Kadınlar un alıyor, evde makarna kesiyor. ‘Çocuklarımıza ucuza ne yapabiliriz’ diye düşünüyorlar. Ortam gerçekten çok kötü. Şimdi böyle, sonrasını düşünmek bile istemiyorum” diyerek geleceğe dair kaygılarını anlattı.

"KENDİMİZDEN FERAGAT EDİYORUZ"

Okulların açıldığı bugünlerde önceliklerinin çocuklarının ihtiyaçları olduğunu ifade eden anne Yaman, “Çocuklara yok diyemiyorsun. Çocuğa almama lüksün yok. Kendinden feragat ediyorsun. Yeri geliyor sen giyinmiyorsun, tatile gitmiyorsun ama çocuğun ihtiyacını sağlamak zorundasın. Çocuk, ‘Almazsam öğretmen eksi verebilir, arkadaşım aldı ben alamadım’ diyebiliyor. Milli Eğitim Bakanlığının verdiği kitapları öğretmenler kullanmıyor. Herkes ekstra kitap arıyor, kitapların fotokopisini alıyor. Çünkü devletin verdiği kitaplar yeterli olmuyor. Bu böyle gitmez” dedi.

"İŞSİZ MEZUNLARI GÖRÜNCE ENDİŞELENİYORUZ"

Geleceksizlik kaygısı ile çocuklarını okuttuğunu anlatan Yaman, “Çünkü çevremde atanamamış öğretmenler görüyorum, okumuş hiçbir yere gelememiş üniversiteliler görüyorum. Çocuğumu okutmak için içimde hevesim yok. Sadece vatana millete hayırlı, konuşmasını bilen bir insan olsun diye gönderiyorum. Bu çocukları okutmamak için eğitimde işleri o kadar yokuşa sürülüyor ki. Deprem, pandemi gördüler. Hâlâ okulları tatil etme peşindeler” dedi. 

HARÇLIKLA KİTAP ALIYORLAR

Okuldan çıkıp alışverişe gelen gençler de ekonomi ve geçinememekten şikayetçi. “Harçlığını nereye harcıyorsun?” diye sorduğumuz Lise Öğrencisi Efe “Kitapların parası olmuş iki yüz lira, çıktı çıkartıyoruz yine aynı fiyatlara geliyor. Ailemizden okul için harçlık alıyoruz ama test kitabı alabilmek için bir kısmını kısmak zorundayız. Aynı zamanda dershaneye gidiyoruz onun da masrafı var.”

Okulda ücretsiz yemek talebini hatırlattığımız Efe, “Keşke herkese dağıtılsa, okulda yemeğe para harcamayıp o parayı test kitaplarına yetiştirebilsek” dedi.  

ÇOĞU KREDİ KARTI İLE ÖDÜYOR

Kırtasiye işletmecileri de yüksek fiyatlardan memnun değil. Yüksek fiyat talebi azaltıyor. Kırtasiye İşletmecisi Haydar Korkmaz, “Vatandaşların çoğu ödemeyi kredi kartıyla yapıyor. Peşin ödeyen çok nadir. Öğrenci kafasında belirlediği fiyatı etikette görmeyince ucuz ürünler bulmak için almadan çıkıyor. Fakat her şey pahalı. Akaryakıt zamları tüm ürünlere yansıyor. Öğrencilerin ne kadar mağdur olduğunu anlıyoruz, elimizden geldikçe yardımcı oluyoruz ama nereye kadar olalım? Biz de evimize ekmek götürüyoruz” dedi.

OKULLAR AÇILDI, SAYACILAR İŞSİZ

Öğrenci okutan bir saya işçisi ile röportajımıza devam ettik. Tam da okulların açıldığı tarihlerde siparişlerdeki daralma nedeni ile ayakkabı işçilerinin çocukların ihtiyaçlarını karşılamada zorlandığını aktaran saya işçisi, “Her çocuğumun kırtasiye malzemelerine 1500’er lira harcadık, eski defterler, araçlar gereçler olmasa 1500 yüz lirayı rahatlıkla aşardı” dedi. Okul alışverişini kredi kartına yüklenerek ödediklerini anlatan işçi “Okulda kantinden yemek almak gerçekten zor. Annesi evde ne bulursa çantasına koyuyor, ekmeğin arasına peynir, domates gibi şeyler koyuyor. Bir de yanına harçlık veriyoruz ama kantinden yemek alamıyor, çok pahalı” ifadelerini kullandı.

"DEVLET MASRAFLARA EL ATMALI"

Devletten çözüm bekleyen baba “Tek başımıza hiçbir şey yapamıyoruz, devletin artık el atması gerekiyor. Gerçekten baş edemiyoruz, kantindeki fiyatları mı düşürür, okul öncesine yaptıkları gibi yemek mi verir orasını bilemiyorum” dedi. Okul öncesinde verilen yemek yardımının diğer okullarda da verilmesinin önünde bir engel olmadığına dikkat çeken işçi “Devlet bizi aklına getirirse rahatlıkla bu yardımları yapabilir, sadece biraz bizi de görsün” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Dibeybe: Bingazi'de silahlı çatışmalar yaşanıyor

SONRAKİ HABER

Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa