10 Ekim Katliamı’nda hayatını kaybedenler anıldı: Adalet ve barış mücadelemiz sürecek

10 Ekim Ankara Gar Meydanı’nda katledilenler için birçok kentte anma etkinlikleri düzenlendi. Anmada katliamın 8 yıldır aydınlatılmadığı belirtilerek adalet ve barış mücadelesinin süreceği belirtildi.

10 Ekim 2023 14:32
Son Güncellenme Tarihi: 10 Ekim 2023 21:01
Paylaş

Emek ve demokrasi güçlerinin 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Gar Meydanı’nda düzenledikleri “Barış ve Demokrasi” mitingine yönelik IŞİD’in gerçekleştirdiği bombalı saldırının üzerinden 8 yıl geçti. Katliamda 104 kişi hayatını kaybederken, yüzlerce kişi de yaralandı. Katliamın 8’inci yılında hayatını kaybedenler için hem patlamanın yaşandığı yerde hem de birçok kentte çeşitli anma etkinlikleri düzenlendi.

ANKARA GARI ÖNÜNDE ANMA

10 Ekim 2015'te Ankara’da Emek Barış Demokrasi Mitingi’ne yönelik bombalı saldırı sonucu yaşamını yitiren 104 kişi katliamın 8’inci yılında Adana’da anıldı.

Anma Adana Tren Garı önünde gerçekleştirildi. Eyleme Adana’daki demokrasi güçleri, siyasi partiler ve 10 Ekim aileleri katıldı. Basın açıklamasını KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Eser Demirçin okudu. Ankara Gar Katliamı’nın Cumhuriyetin 100 yıllık tarihinin en büyük katliamı olduğunu ifade eden Demirçin, aradan geçen 8 yılda asıl sorumluların yargı önüne çıkmadığını belirterek ““Adalet mücadelemiz bu katliamda katillere yol verenler ve katliamın asıl sorumluları yargı önüne çıkarılıncaya ve cezalandırılıncaya kadar devam edecektir” dedi.


İSTANBUL

DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği, KESK İstanbul Şubeler Platformu, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, TTB İstanbul Tabip Odasının çağrısıyla bir araya gelen Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri 10 Ekim Ankara Gar Katliamında yaşamını yitirmek için Kadıköy İskele Meydanında bir araya geldi.

Yüzlerce yurttaşın buluştuğu anmaya Dostluk ve Kültür Derneği, Emek Partisi, EHP, DGB, Cumartesi Anneleri, BDSP, Kaldıraç, İstanbul Tabip Odası, UİD-DER, Halk Evleri, Sol Parti, Öğrenci Dayanışması, Enerjisen, KÖZ, Devrimci Gençlik Dernekleri, Halk-Der katıldı. Açıklama sırasında sık sık “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Katillerden hesabı emekçiler soracak”, “10 Ekim'in hesabı sorulacak”, “Unutmak yok, affetmek yok” sloganları atıldı. Filistin’deki direnişe sık sık vurgu yapıldı.

"8 YIL ADALET ARAYIŞIMIZLA GEÇTİ"

10 Ekim Barış Derneği adına açıklamayı 10 Ekim’de hayatını kaybeden yurttaşlardan Dilek Deli’nin babası Faik Deli okudu. Deli, açıklamaya “Bir devlet düşünün ki, kendi insanına karşı yapılan katliama sessiz kalsın. Sessiz kalmayı bırakın katillere yol versin, sırtlanını sıvazlasın. Yargılama sürecinde hakikat ortaya çıksın, adalet gerçek anlamda tesis edilsin diye çaba gösterdik. Hala da gösteriyoruz. Avukatlarımızın bin bir zahmetle ortaya koyduğu deliller yok sayıldı. Katliamı aydınlatabilecek nitelik taşıyan devletin kendi soruşturmaları, istihbarat raporlar görmezden gelindi. Emniyet müdürlüğü mahkemenin kendisinden istediği bilgiler için ‘yok’ demeye bile tenezzül etmedi, cevap vermedi” diye başladı.

Katliamın olduğu yere bir anıt yapılma taleplerinin dahi uygulanmadığının altını çizen Deli, “Bu 8 yıl devlet ve siyasi iktidar tarafından bizim taleplerimizi yok saymakla, katliamın üstünü örtme gayretiyle geçti. Bizim açımızdan ise adalet arayışıyla, barış isteğiyle geçti. Biliyoruz Türkiye'de adaletin tesisinin ne kadar zor olduğunu. Savaş çığlıklarının çoğaldığı dönemlerde ‘barış’ diye haykırmanın nelere mal olduğunu biliyoruz” dedi.

"BORCUMUZU BARIŞ, ADALET, EŞİTLİK, KARDEŞLİK MÜCADELEMİZLE ÖDEYECEĞİZ"

Şenyaşar ailesinin, Madımak, Suruç, Roboski ailelerinin adalet çığlığının kendilerinin de çığlığı olduğunu söyleyen Deli, “Madımak Katliamı suçlularının türlü gerekçelerle affedilmeleri, davanın zaman aşımı gerekçesiyle düşürülmesi aynı zamanda bize de bir ihtardır. Soma'da madenci yakınına atılan tekme aynı zamanda bize de atılmıştır. İş cinayetlerine dönüşen iş kazaları sesimiz kısılsın diyedir. Bu toprakları bütün zenginliğini yağmaya açanlar, bir avuç şirkete, sermaye grubuna peşkeş çekenler talan edenler, ekokırım yapanlar adalet arayışımıza, barış isteğimize kulak asmayanlardır. Bütün bunlar bize gösteriyor ki, 10 Ekim 2015 Gar Katliamı bitmedi devam ediyor. Yargılama süreciyle devam ediyor” diye konuştu.

Deli basın açıklamasını, “Katledilen kardeşlerimiz, anne babalarımız, çocuklarımız, yoldaşlarımız bu ömürlerini bize borç olarak bıraktılar. Bu borç adalet mücadelemizle, barış mücadelemizle, eşitlik, kardeşlik mücadelemizle ödenebilecek bir borçtur. Bu borcu ödemekte kararlıyız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu meydan barış meydanı oluncaya kadar, bu meydana bu katliamı hatırlatacak anıt yapılana kadar buradayız. Burada olacağız” diyerek bitirdi.

"SAVAŞIN KAZANANLARI SİLAH SATICILARI"

Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu okudu. Yaşadığımız coğrafyada barış istemenin bile zor olduğunu söyleyen Arslanoğlu, "Türkiye’nin en uzun süren siyasal, düşünsel davalarından birisi de Barış Derneği davasıdır. 12 Eylül cuntasının büyükelçi, doktor, avukat, mimar, mühendis, yazar demeden tutukladığı, yargıladığı ve yıllar süren davlar sonunda da beraat eden insanlarımızın yaşadıkları, tüm topluma bir ‘ibret vesikası’ olarak sallanmaya devam edilmektedir.

Biz barış dedikçe saldıranlar, Ukrayna'da, Libya'da , Sudan'da, Lübnan'da, Afganistan, İran, Irak ve Suriye'de, Filistin'de yaşanan ve bazıları halen devam eden savaşların ağır ekonomik faturalarının işçiler, emekçiler tarafından nasıl ödendiğini de gizlemek isteyenlerdir. Her savaşın bir faturası vardır. Her savaşın kazananları ve kaybedenleri vardır" dedi.

Savaşların kazananlarının silah üreticileri, silah satıcıları, onlarla işbirliği yapanlar olduğunu söyleyen Arslanoğlu, "Onlar kazanırken, her ne hikmetse bu faturayı ödeyenler çocuklar, kadınlar, emekçiler, yani halklardır. Dünyaya ve coğrafyamıza hakim olan bu kurulu düzenden beslenenler, 10 Ekim 2015’te Ankara’da DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi mitingini kana buladılar. 104 canımız, yoldaşımız, arkadaşımız, eşimiz, dostumuz, çocuğumuz, her yaştan onlarca insan vahşice, hunharca, acımasızca katledildi" ifadelerini kullandı.

"İNCELEME YAPILMADAN DOSYA KAPATILDI"

Katliamın ardından bugüne kadar hiçbir sorumlunun mahkemelerde hesap vermediğini, tek bir kişi bile istifa etmediğini hatırlatan Arslanoğlu, "Dava avukatları somut delilleri ortaya koyduğu halde, katliam sorumlusu olmasına karşın kimliği tespit edilemediği iddia edilen, fotoğraf ve videolarda apaçık görünen ve X-Y diye kodlanan kişiler hakkındaki dosyada hiçbir şey, tek bir işlem bile yapılmadı. Katliamla bağlantılı oldukları tespit edilen ve açık kimlikleri bilinen IŞİD militanları hakkında hiçbir işlem yapılmadığı gibi, bütün evraklar avukatlar tarafından mahkemeye sunulmasına karşın savcılığın aldığı kısıtlılık kararıyla dosya gizlenmeye çalışıldı" ifadelerini kullandı.

Yargılanma boyunca yapılan diğer hukuksuzluklara ilişkin konuşan Arslanoğlu, "Katliamın planlayıcısı şahıs ihbar edildiği, katliamdan bir gün önce kimlik bilgileri tespit edildiği halde hakkında hiçbir işlem yapmayan ve yargılama boyunca delilleri gizleyerek, evrak göndermekten imtina ederek görevini yapmayan kamu görevlileri hakkında da tek bir işlem yapılmadı. Katliamın doğrudan faili olan kişiler hakkında görevlerini yapmayan ve hakkında suç duyurusunda bulunulan Gaziantep Emniyeti personeli hakkında soruşturma dahi açılmadı. Katliama ilişkin görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmeyen Ankara Emniyeti personeli hakkındaki suç duyurusunda ise hızla ve hiçbir inceleme yapılmaksızın dosya kapatıldı" dedi.

Mahkemenin bir an önce dosyayı kapatmayı arzuladığını söyleyen Arslanoğlu," Mahkeme karşısında 8 yıl boyunca süren davada avukatlar ısrarla 'Neyi gizliyorsunuz, kimi koruyorsunuz?' diye sordular. Siyasi iktidar ve onun mahkemesi buna cevap vermedi, veremedi. Üstelik davada, sürekli hale gelen heyet değişikliği dava dosyasının sürüncemede kalmasına neden oldu ve katliamın aydınlatılmasına engel olmaya devam ediyor" diyerek yaşananları anlattı.

"GERÇEK FAİLLERİ KORUYANLARI UNUTMAYACAĞIZ"

10 Ekim katliamı davasının avukatlarının gerçekliği kimi yönleriyle apaçık ortaya sermiş olmasına karşın, siyasi iktidarın hâlâ gerçekleri ve gerçek failleri gizlemenin peşinde olduğuna dikkat çeken Arslanoğlu, "Katillerin kim olduğunu anlamak için katliamın kimleri ve neyi hedef aldığını görmek yeterlidir. Katliamı planlayanları, engel olmayıp destek verenleri, katliamın ardından ambulans yerine TOMA gönderenleri, yaralılara ve kitleye gazla saldıranları ve onları yönlendirenleri asla ve asla unutmayacağız! Gerçek failleri ısrarla koruyanları, gizleyenleri unutmayacağız! Tek tek hesap soracağız ve bir bir hesap verecekler" şeklinde konuştu.

Arslanoğlu, "8 yıl önce ülkemizin kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına her köşesine acı düştü. Yıllarca unutamayacağımız bir acı. Göz rengimiz ne olursa olsun gözyaşlarımız aynı renkti ve ağıtlarımız hangi dilde yakılırsa yakılsın aynı acıyı anlattı. Bu ülkede barış istemenin bedelini canlarımızla ödedik! Bu vahşi katliamı yapanlar ve yaptıranlar da mutlaka cinayetlerinin bedelini ödeyecekler. Bu ülkenin aydınlık geleceğini bombalayanlar, barış isteyenleri kana bulayanlar, bizi kendi kanımızda boğmaya çalışanlar er ya da geç hesap verecekler! Her ne yaparlarsa yapsınlar saltanatları bir gün mutlaka yıkılacak, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın" dedi.

"EMEK, BARIŞ, DEMOKRASİ KAZANACAK"

Barış içinde, kardeşçe, özgürce, insanca yaşanan bir ülke için mücadeleyi sürdüreceklerine vurgu yapan Arslanoğlu, "Kalleşçe vurarak, öldürerek, bizi kardeşlikten- barıştan vazgeçireceğini sananlar bilsin ki ağıtlarımız, gözyaşımız, acılarımız ve öfkemizle birleşmeye devam edeceğiz. Kalplerimiz özgür, eşit, demokratik ve adil bir ülke için birlikte atıyordu, şimdi yumruklarımız da bu amaca ulaşmak için beraber gökyüzüne uzanıyor. Er ya da geç, katiller kaybedecek, emek-barış-demokrasi kazanacak" ifadelerini kullandı. (İstanbul/EVRENSEL)


İZMİR

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, 10 Ekim Ankara Katliamı’nın 8’inci yılında Alsancak Gar karşısındaki 10 Ekim Anıtı önünde bir araya gelerek katliamda yaşamını yitirenleri andı. “Katil IŞİD işbirlikçi AKP”, “Faşizme ölüm halka hürriyet”, “10 Ekim'i unutma unutturma”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Katillerden hesabı emekçiler soracak” sloganlarının atıldığı anmada açıklamaya 10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin aileleri ve yaralı olarak kurtulanlar da katıldı.

1 dakikalık saygı duruşu ardından konuşan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği İzmir Temsilcisi Mustafa Özdağ, katliamda yaşamını yitirenlerin isimlerini sayarak, 8 yıldır adalet mücadelesini devam ettiğini söyledi.


ADANA

10 Ekim 2015'te Ankara’da Emek Barış Demokrasi Mitingi’ne yönelik bombalı saldırı sonucu yaşamını yitiren 104 kişi katliamın 8’inci yılında Adana’da anıldı.

Anma Adana Tren Garı önünde gerçekleştirildi. Eyleme Adana’daki demokrasi güçleri, siyasi partiler ve 10 Ekim aileleri katıldı. Basın açıklamasını KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Eser Demirçin okudu. Ankara Gar Katliamı’nın Cumhuriyetin 100 yıllık tarihinin en büyük katliamı olduğunu ifade eden Demirçin, aradan geçen 8 yılda asıl sorumluların yargı önüne çıkmadığını belirterek ““Adalet mücadelemiz bu katliamda katillere yol verenler ve katliamın asıl sorumluları yargı önüne çıkarılıncaya ve cezalandırılıncaya kadar devam edecektir” dedi.


DİCLE DELİ MEZARI BAŞINDA ANILDI

10 Ekim Katliamında yaşamını yitiren Zeytinburnu Silivrikapı Mezarlığı’ndaki mezarı başında anıldı.

Anmada konuşan Dicle Deli’nin babası Faik Deli "Biliyoruz, ülkenin çeşitli yerlerinde 10 Ekim'i unutturmamak için eylem ve etkinlikler yapılıyor. 104 canımızdan biri olan Dicle Deli'yi unutturmamak için buradayız. Yan yana olamasak da mücadelemiz birdir. Barışa, demokrasiye olan inancımızı asla yitirmedik, yitirmeyeceğiz. Gerçek sorumlular adaletin önünde hesap verinceye kadar mücadele edeceğiz" dedi.

(İstanbul/EVRENSEL)


KOCAELİ

10 Ekim katliamının yıl dönümünde Kocaeli Emek ve Demokrasi Güçleri de alandaydı. İzmit İnsan Hakları Parkı'nda yapılan açıklamada 10 Ekim'in üzerinden geçen 8 yıla rağmen sorumluların hala yargılanmadığı vurgulandı.

Açıklama metninde "Dava süreci iktidarın ve siyasallaşan yargının katliama bakış açısını ele vermektedir. Katliam sorumlusu olmasına karşın kimliği tespit edilemediği iddia edilen, fotoğraf ve videolarda apaçık görünen ve X-Y diye kodlanan kişiler hakkındaki dosyada 5 yıldır tek bir işlem yapılmamıştır. Katliamla bağlantılı oldukları tespit edilen ve açık kimlikleri bilinen IŞİD militanları hakkında bir işlem yapılmadığı gibi, bütün evraklar avukatlarca sunulmasına karşın savcılığın aldığı kısıtlılık kararıyla dosya gizlenmektedir. Katliamın planlayıcısı ihbar edildiği, katliamdan bir gün önce kimlik bilgileri tespit edildiği halde hakkında hiçbir işlem yapmayan kamu görevlileri ve yargılama boyunca delilleri gizleyerek, evrak göndermekten imtina ederek görevini yapmayan kamu görevlileri hakkında tek bir işlem yapılmamıştır. Kamu görevlilerinin sorumluluklarını ortaya seren mülkiye müfettişleri raporunun elde edilmesi için açılan ve kazanılan davaya rağmen bugün hala evraklar katılan avukatlarına verilmemiştir. 8 yıldır katliamın aydınlatılması, gerçek faillerin açığa çıkarılması için talep edilen esaslı bilgi ve belgelerin neredeyse tamamı, büyük bir engelleme gayretiyle reddedilmiştir" ifadeleri yer aldı.

Basın açıklamasının ardından 8 yıl önce katliamın yaşandığı gün alanda olan ve yakınlarını kaybedenlerin ailelerinin mesajlarının yer aldığı sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.

(Kocaeli/EVRENSEL)


GEBZE

Gebze Emek ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Gebze Kent Meydanı'nda düzenlenen açıklamada "10 Ekim'i unutma unutturma", "Faşizme karşı omuz omuza" ve "Savaşa hayır barış hemen şimdi" sloganları atıldı. "Filistin halkı yalnız değildir" sloganının da atıldığı açıklamada Filistin halkıyla dayanışma duyguları paylaşıldı. 

Basın açıklamasını okuyan MMO Gebze İlçe Temsilcisi Barış İnce, 8 yıl önce katliamın göz göre göre geldiğini belirtti. 10 Ekim'den önce yaşananları hatırlatan İnce, "10 Ekim katliamından önce aynı merkezden planlandığı düşünülen 5 Haziran 2015 Diyarbakır ve 20 Temmuz 2015 Suruç katliamları yaşandı. Her üç katliamın sadece planlaması değil sözümüz ona 'ihmaller zinciri' de büyük benzerlikler taşımaktadır. Her ne hikmetse her üç katliamın öncesinde güvenlik güçleri ortadan kaybolmuş, arama noktaları kaldırılmıştır! Her üç katliamın dava süreci de birkaç maşaya ceza verilerek kapatılmak istenmektedir" dedi. 

"ER YA DA GEÇ SORUMLULAR CEZALANDIRILACAK"

10 Ekim'de yitirilenlerin mirasına sahip çıkacaklarını vurgulayan İnce, "Barış Karanfillerimiz bu ülkenin eşitlikçi, laik, insan haklarına dayalı, demokratik bir hukuk devleti olması için mücadele eden herkesin yüreğinde dır. Hiçbir canımızın hatırasına gölge düşürülmesine, anma etkinliklerimizin engellenerek, müdahale edilerek 10 Ekim Katliamının unutturulmak istenmesine izin vermeyeceğiz. Adalet mücadelemiz bu katliamda katillere yol verenler ve katliamın asıl sorumluları yargı önüne çıkarılıncaya ve cezalandırılıncaya kadar devam edecektir. Bizler IŞİD'e ve IŞİD zihniyetine, gericiliğe, laiklik karşıtı faaliyetlere, halklarımızın düşmanlaştırılmasına teslim olmadık, olmayacağız. Bir kez daha savaş rüzgârlarının estirildiği bu dönemde ülkemizde, bölgemizde ve dünyada bedeli ne olursa olsun barış politikasını savunacak, emek ve demokrasi mücadelesini yükselteceğiz. Yitirdiğimiz arkadaşlarımızın bizlere bıraktığı en değerli miras olan emek, barış, demokrasi mücadelesini hep beraber, kol kola omuz omuza büyütmeye kararlıyız. Er ya da geç, sorumlular cezalandırılacak; emek kazanacak, demokrasi kazanacak, barış kazanacak" diye konuştu. (Gebze/EVRENSEL)


ESKİŞEHİR

Ankara'daki Barış Mitingi'nde hayatını kaybedenler Eskişehir'de aynı saatte gerçekleştirilen 2 farklı eylemle anıldı. 

TMMOB, Eskişehir Bilecik Tabip Odası (EBTO)ve KESK Hamamyolu Caddesi Yediler girişinde bir araya geldi. Ellerinde katliamda yaşamını kaybedenlerin fotoğraflarını taşıyan kitle adına basın metnini EBTO Başkanı Hamit Güçlüer okudu. 

104 kişinin yaşamını yitirdiği ve 500'e yakın kişinin yaralandığı Ankara Garı önünde yapılan saldırının üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen acısının hala taze olduğunu söyleyen Güçlüer, gerçeklerin açıklığa kavuşturulmasını istediklerini belirtti. 

"İKTİDAR GERÇEKLERİ GİZLEMENİN TELAŞI İÇİNDE"

DİSK ise TMMOB, EBTO ve KESK ile aynı saatte Ulus Anıtında bir açıklama yaptı.

DİSK adına açıklamayı DİSK Bölge Temsilcisi Zeynep Kaya yaptı. Katliamın ardından bugüne kadar hiçbir sorumlunun mahkemelerde hesap vermediğine ve tek bir kişinin bile istifa etmediğine dikkat çeken Kaya, "10 Ekim katliamı davasında 8 yıldır adalet mücadelesi veren avukatların gerçekliği kimi yönleriyle apaçık ortaya sermiş olmasına karşın, siyasi iktidar hala gerçekleri ve gerçek failleri gizlemenin, örtbas etmenin telaşı içerisinde. Çünkü bütün suçları, sorumlulukları ve suç ortaklarıyla birlikte yakalandılar! Katillerin kim olduğunu anlamak için katliamın kimleri ve neyi hedef aldığını görmek yeterlidir. Katliamı planlayanları, engel olmayıp destek verenleri, katliamın ardından ambulans yerine TOMA gönderenleri, yaralılara ve kitleye gazla saldıranları ve onları yönlendirenleri asla ve asla unutmayacağız! Gerçek failleri ısrarla koruyanları, gizleyenleri unutmayacağız! Tek tek hesap soracağız ve bir bir hesap verecekler!" dedi. (Eskişehir/EVRENSEL)


KAYSERİ EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ: EMEK, BARIŞ VE DEMOKRASİ MÜCADELEMİZ DEVAM EDİYOR

Kayseri Emek ve Demokrasi Güçleri, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nın yıl dönümünde Kent Meydanı’nda bir araya geldi. “Katillerden hesabı emekçiler soracak”, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi”, “10 Ekim’i unutma, unutturma” sloganlarının atıldığı eylemde, 10 Ekim’de hayatını kaybedenlerin ismi okundu ve karanfil bırakıldı.

“KATLİAM GÖZ GÖRE GÖRE GELDİ”

Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı okuyan Eğitim Sen Kayseri Şube Başkanı Sedat Ünsal, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı,  başkentin ortasında, bütün güvenlik bürokrasinin gözleri önünde gerçekleşti. Katliamı gerçekleştiren canilerin istihbarat tarafından takip edildiği, canlı bomba ihbarının olduğu, katliam sorumlularının istihbarat görevlileri ile katliam öncesinde ve sonrasında görüştüğü çok sayıda belge ile kanıtlandı. Katliamı gerçekleştiren IŞİD katilleri, patlama malzemeleri ile binlerce kilometre yolu adeta elini kolunu sallayarak, her hangi bir kontrole tabi olmadan geçti. Gelinen aşamada ortaya çıkan gerçekler bu katliamın önünün açıldığı göstermektedir” dedi.

Açıklamaya devam eden Ünsal, “ Barış Karanfillerimiz bu ülkenin eşitlikçi, laik, insan haklarına dayalı, demokratik bir hukuk devleti olması için mücadele eden herkesin yüreğindedir. Hiçbir canımızın hatırasına gölge düşürülmesine, anma etkinliklerimizin engellenerek, müdahale edilerek 10 Ekim Katliamının unutturulmak istenmesine izin vermeyeceğiz. Adalet mücadelemiz bu katliamda katillere yol verenler ve katliamın asıl sorumluları yargı önüne çıkarılıncaya ve cezalandırılıncaya kadar devam edecektir.

Bugün; 42 ilde defnettiğimiz canlarımızın, yüzlerce yaralımızın ve on binlerce yoldaşımızın sözü işçilerin, kamu emekçilerinin eylemlerinde ve grevlerinde, kadınların özgürlük mücadelesinde, ekoloji savunusunda yaşıyor” ifadelerini kullandı.

“MÜCADELE MİRASINA SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Son olarak sorumluların er yada geç hesap vereceğine dikkat çeken Ünsal, “ Bizler IŞİD’e ve IŞİD zihniyetine, gericiliğe, laiklik karşıtı faaliyetlere, insanlarımızın düşmanlaştırılmasına teslim olmadık, olmayacağız. Bir kez daha savaş rüzgârlarının estirildiği bu dönemde  bölgemizde ve dünyada bedeli ne olursa olsun barış politikasını savunacak, emek ve demokrasi mücadelesini yükselteceğiz. Yitirdiğimiz arkadaşlarımızın bizlere bıraktığı en değerli miras olan emek, barış, demokrasi mücadelesini hep beraber, kol kola omuz omuza büyütmeye kararlıyız. Er ya da geç, sorumlular cezalandırılacak; emek kazanacak, demokrasi kazanacak, barış kazanacak” diye söyledi. (Kayseri/EVRENSEL)


MANİSA

Manisa’da 10 Ekim Gar Katliamını protesto etmek ve kayıpları anmak için Manolya Meydanı’nda basın açıklaması düzenlendi. Emek, Demokrasi ve Barış Platformu’nun çağrısıyla gerçekleştirilen açıklamayı Eğitim Sen Manisa Şube yöneticisi Ayşe Dubaz gerçekleştirdi.

“10 Ekim’i unutma, unutturma”, “Hak, hukuk, adalet”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganlarının atıldığı basın açıklamasında Dubaz, “Bizler katliamda yitirdiklerimizi birer birer toprağa verdiğimiz esnada, iktidar katliamın gerçek sorumlularını ortaya çıkarmak yerine oy hesapları yapma telaşına düştü” ifadelerini kullandı.

Katliamla bağlantılı IŞİD militanları hakkında bir işlem yapılmadığını hatırlatan Dubaz, sorumlu kamu görevlileri hakkında da hiçbir işlem yapılmadığını belirtti. Dubaz, “Katliamın esas sorumluları yargı önüne çıkarılıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir. Emek, demokrasi ve barış mücadelesini hep beraber, kol kola büyütmeye kararlıyız” diye ekledi. (Manisa/EVRENSEL)


DENİZLİ

Denizli'de DİSK, KESK, TMMOB çağrısı ile 10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaşamını yitirenler anıldı.

Siyasi partilerin de katıldığı, Çınar Meydanı’nda yapılan basın açıklamasını TMMOB Denizli İKK Sekreteri Mehmet Sarıca okudu.

“8 yıldır adalet peşindeyiz. Barış istiyoruz” diyen Sarıca, “Avukatlarımızın bin bir zahmetle ortaya koyduğu deliller yok sayıldı. Katliamı aydınlatabilecek nitelik taşıyan devletin kendi soruşturmaları, istihbarat raporları görmezden gelindi. Emniyet Müdürlüğü mahkemenin kendisinden istediği bilgiler için “yok” demeye bile tenezzül etmedi, cevap vermedi" ifadelerini kullandı.

Emek, barış ve demokrasi mücadelesinde kararlı olduklarını dile getiren Sarıca, "Patlamanın yaşandığı meydan, Barış Meydanı oluncaya kadar, bu meydana bu katliamı hatırlatacak anıt yapılana kadar, katliamın bütün sorumluları hak ettikleri cezaları alana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi. Açıklama sloganlarla sona erdi. (Denizli/EVRENSEL)


AYDIN

Aydın Emek ve Demokrasi Platformu 10 Ekim Katliamı için Aydın Kent Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi.

Açıklamayı Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Aydın Cemevi Şube Başkanı Dr. Rıza Akdeniz okudu.

Katliamın göz göre göre geldiğini söyleyen Akdeniz, “Bizler IŞİD’e ve IŞİD zihniyetine, gericiliğe, laiklik karşıtı faaliyetlere, halklarımızın düşmanlaştırılmasına teslim olmadık, olmayacağız. Ülkemizde, bölgemizde ve dünyada bedeli ne olursa olsun barış politikasından ısrar etmeye devam edeceğiz. Yitirdiğimiz arkadaşlarımızın bizlere bıraktığı en değerli miras olan emek, barış, demokrasi mücadelesini hep beraber, kol kola omuz omuza büyütmeye kararlıyız. Er ya da geç, sorumlular cezalandırılacak; emek kazanacak, demokrasi kazanacak, barış kazanacak” dedi. (Aydın/EVRENSEL)


MUĞLA

Muğla Emek ve Demokrasi Platformu 10 Ekim’de yaşamını yitirenleri anmak için Sınırsızlık Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı KESK Muğla Dönem Sözcüsü Bahadır Tamer okudu.

Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamını olduğunu ifade eden Tamer, 8 yıldır adalet mücadelesinin devam ettiğini söyledi. Tamer, “Barış karanfillerimiz bu ülkenin eşitlikçi, laik, insan haklarına dayalı, demokratik bir hukuk devleti olması için mücadele eden herkesin yüreğindedir. Adalet mücadelemiz bu katliamda katillere yol verenler ve katliamın asıl sorumluları yargı önüne çıkarılıncaya ve cezalandırılıncaya kadar devam edecektir.

Bugün; 42 ilde defnettiğimiz canlarımızın, yüzlerce yaralımızın ve on binlerce yoldaşımızın sözü işçilerin, kamu emekçilerinin eylemlerinde ve grevlerinde, kadınların özgürlük mücadelesinde, ekoloji savunusunda yaşıyor” diye konuştu.

“EMEK, DEMOKRASİ VE BARIŞ KAZANACAK”

Köyceğiz’de de anma etkinliği düzenlendi. Köyceğiz Meydanı’nda bir araya gelen kitle adına basın açıklamasını Eğitim Sen Köyceğiz Temsilcisi Engin Ertaş okudu.

10 Ekim Katliamı’na karşı adalet arayışının 8 yıldır sürdüğünü hatırlatan Ertaş, “10 Ekim Barış Elçileri bu ülkenin eşitlikçi, laik, insan haklarına dayalı, demokratik bir hukuk devleti olması için mücadele eden herkesin yüreğindedir” dedi.

Toplumsal hafızanın barış politikasından yana yeniden kurulması için mücadele edeceklerini söyleyen Ertaş, “Hiçbir canımızın hatırasına halel gelmesine, 10 Ekim Katliamı’nın unutulmasına müsaade etmeyeceğiz. Birçok yerde 10 Ekim katliamında hayatını kaybeden Barış Elçileri’nin adının yaşatıldığı mekanların arttığını görüyoruz. Bunların çoğalması, katliamı gerçekleştirmek isteyenlerin karanlığına en güzel yanıt olmaktadır. Evet, bizler IŞİD karanlığına, siyasi ikbalini oraya bağlayanlara teslim olmadık, olmayacağız. Öte yandan insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak 10 Ekim Ankara Katliamı Davası devam ediyor.

Bu dava gerçek sorumlular yargılanana kadar devam edecektir. Yitirdiğimiz arkadaşlarımızın bizlere bıraktığı en değerli emanet olan emek, barış, demokrasi mücadelesini de hep beraber, kol kola omuz omuza büyütmeye kararlıyız. Er ya da geç, sorumlular cezalandırılacak; emek kazanacak, demokrasi kazanacak, barış kazanacak” diye konuştu. (Muğla/EVRENSEL)


GÜNEY DOĞAN İTÜ’DE ANILDI

10 Ekim Ankara Gar Katliamında katledilen İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi Güney Doğan, sıra arkadaşları tarafından İTÜ İnşaat Fakültesi ortabahçesinde anıldı.

İTÜ öğrencilerinin yaptığı açıklamada halkların kardeşliğine ve barışa vurgu yapılarak;“Bugün burada 10 Ekim 2015 tarihinde IŞİD tarafından düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybeden İTÜ İnşaat Fakültesi öğrencisi Güney Doğan başta olmak üzere katledilen tüm insanlarımız için toplandık.10 Ekim 2015'te Emek Barış ve Demokrasi Güçleri'nin kardeşlik şiarı çağrısıyla coğrafyamızın dört bir yanından on binlerce kişi Ankara'ya miting alanına akın etti. Kitlelerin bulunduğu alanda barbar cihatçı IŞİD çeteleri bombalı saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırıda 103 canımız toprağa düştü, can verdi” denildi.Gezi direnişi ile birlikte yan yana gelen ve birbirinden öğrenen işçilerin emekçilerin öğrencilerin ve kadınların yürüttüğü mücadelenin 7 Haziran sürecini yarattığı vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Gezi'nin ortaya çıkardığı güç devletin korkulu rüyası haline geldi. 7 Haziran sonrası süreçte halklara, emekçilere bir bütünde muhalif kesimlere karşı baskı ve yıldırma politikaları devreye sokuldu. Suruç Katliamı, Amed mitingine yapılan bombalı saldırı yükselen kitle hareketlerini durdurmak için yapılan saldırılara örnektir.” Halkların ve işçi sınıfının örgütlü gücüne yapılan saldırıların nafile olduğunun altı çizilen açıklamada; “Biz bugün devrimci öğrenciler olarak söylüyoruz, arkadaşlarımızın mücadelesini yükselteceğiz. Hatırlayın, dönemin başbakanı IŞİD çetelerine yönelik ‘birkaç öfkeli genç’ diyordu. Yaşamını yitiren yoldaşlarımızın anmalarında bile şiddetle karşımızda duran devlet güçleri konu katliamın sorumluları olunca hiçbir şey yapmıyor. Hala etkin soruşturmalar yürütülmemiş ve sorumlular hayatlarına devam etmektedir” denildi.

Bugün de kardeş halkları birbirine düşman eden ırkçı-gerici politikaların sürdürüldüğü belirtilen açıklamada şöyle denildi; “Bizler bulunduğumuz her alanda bu ayrıştırıcı politikaların karşısında durmaya, mücadeleyi yükseltmeye devam edeceğiz. Burada, başta bu katliamda hayatını kaybeden sıra arkadaşımız Güney Doğan olmak üzere bu katliamlarda yaşamını yitirenleri unutmayacağımızın, unutturmayacağımızın sözünü veriyoruz. Güney'in mücadelesi İTÜ'de bir fidan olarak toprağa düştü, bu fidan yeşerecek ve er ya da geç meyve verecektir.” (İstanbul/EVRENSEL)


10 EKİM KATLİAMINDA YİTİRİLENLER ALTINOLUK'TA ANILDI      

Edremit Altınoluk Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan açıklamada 10 Ekim Ankara Gar Katlimı'nda yitirilen "Barış Güvercinleri" anıldı.

Anmada açıklamayı Edremit Demokrasi Platformu adına Emek Partisi İlçe Başkanı İbrahim Gümüştaş okudu. Basın açıklamasında sık sık "10 Ekim'i unutma, unutturma”, “Katilleri biliyoruz hesap sorulsun”, “Karanlığa teslim olmayacağız”, “Katil ABD Ortadoğu'dan defol”, “Susma sustukça sıra sana gelecek" sloganları atıldı. Anmada ayrıca İsrail'in Fislistin'e uyguladığı ablukakaya ve saldırılara karşı, emperyalistlerin verdiği destek kınandı. Çok sayıda siyasi parti ve STK temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen etkinlik sloganlar eşliğinde deniz kenarına giden katılımcılar katliamda yaşamını yitirenlerin anısına denize karanfillerin bırakılması ile sona erdi. (Edremit/EVRENSEL)


ANTEP

KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Yeşilsu Parkı’nda toplanan emek ve demokrasi güçleri, düzenlenen basın açıklamasının ardından katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafarının önüne karanfil bıraktı.

Açıklamayı emek ve demokrasi güçleri adına Eğitim Sen şube başkanı Ömer Parlakçı okudu. 10 Ekim Ankara Gar Katliamında iktidar ve idarecilerin sorumluluğuna değinen Parlakçı, Diyarbakır ve Suruç katliamlarını da hatırlattı. Dava sürecinde katliamla bağlantılı olduğu tespit edilen IŞİD militanları hakkında işlem yapılmadığına dikkat çeken Parlakçı, kamu görevlileri hakkında da hiçbir işlem yapılmadığını vurguladı. Adalet mücadelesine katliamın asıl sorumluları yargı önüne çıkarılıncaya kadar devam edeceklerini söyleyen Parlakçı, "Bugün; 42 ilde defnettiğimiz canlarımızın, yüzlerce yaralımızın ve on binlerce yoldaşımızın sözü işçilerin, kamu emekçilerinin eylemlerinde ve grevlerinde, kadınların özgürlük mücadelesinde, ekoloji savunusunda yaşıyor. Bizler IŞİD’e ve IŞİD zihniyetine, gericiliğe, laiklik karşıtı faaliyetlere, halklarımızın düşmanlaştırılmasına teslim olmadık, olmayacağız. Bir kez daha savaş rüzgârlarının estirildiği bu dönemde ülkemizde, bölgemizde ve dünyada bedeli ne olursa olsun barış politikasını savunacak, emek ve demokrasi mücadelesini yükselteceğiz” diyerek açıklamayı sonlandırdı.

Açıklamanın ardından, Emek, Barış ve Demokrasi Mitinginde yaşamını yitirenlerin anısına karanfil bırakıldı. (Antep/EVRENSEL)


DERSİM

10 Ekim 2015'te Ankara’da Emek Barış Demokrasi Mitingi’ne yönelik bombalı saldırı sonucu yaşamını yitiren 104 kişi katliamın 8’inci yılında Dersim’de anıldı. Gar Katliamı’nda hayatını kaybeden Mesut Mak ve Adil Gür Dersim’de bulunan mezarları başlarında anıldılar. Anmaya, çok sayıda kişinin yanı sıra direnişte ki FEDAŞ işçileri de katıldı.

"SİYASİ ATMOSFER BUGÜNDEN FARKLI DEĞİLDİ"

O dönem siyasi atmosferin, bugün yaşananlardan farklı olmadığını belirten EMEP Dersim İl Başkanı Ergin Tekin, savaşların, korku ikliminin devam ettiğini belirterek “O dönem iktidarını kaybetmek istemeyen iktidar çoğu yerde böyle katliamlara, bombalamalara sessiz kalarak geçiştiriyordu” dedi. Antep’de, Diyarbakır’da, Suruç’ta ve en son Ankara Garında yaşanan patlamalardan sonra iktidar temsilcileri tarafından yapılan açıklamaları hatırlatarak “Patlama sonrası oylarımız arttı diyerek asıl amaçlarının iktidarda kalmak olduğunu çok açık söylemişlerdi” dedi.

"BARIŞ MÜCADELESİNİ BÜYÜTMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOK"

Bugün hem ülkede, hem sınır dışında, hem Ortadoğu’da savaşların devam ettiğini belirten Tekin “bir süredir devam eden sınır ötesi operasyonlar, Rojava’ya dönük operasyonlar, İsrail ve Filistin arasında yaşananlar… 8 yıl önce hayatını kaybeden 104 insanımız nasıl barışı haykırmak için mücadele ettiyse, bugün de barış mücadelesini büyütmekten başka çaremiz yok” dedi.

"VERECEĞİMİZ SÖZ PRATİĞİMİZ OLACAKTIR"

Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, ise “Hayatını kaybedenlere vereceğimiz söz pratiğimiz olacaktır. Tek bir kişi kalana kadar tüm toplumsal kesimlerle bir araya gelerek mücadelemizi devam ettireceğiz. IŞİD zihniyetine ve faşizmin kurumsallaşmasını sağlayan AKP-MHP iktidarına karşı da mücadelemizi devam ettireceğiz." diye konuştu.

"ÖLÜM BU COĞRAFYANIN KADERİ"

10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nda hayatını kaybeden Adil Gür’ün arkadaşı Kamer Yoltay, ise şunları söyledi: “Ölüm ve gözyaşı bu coğrafyanın kaderidir. 1937 yılında Ankara’da Gar binası yapılırken diğer taraftan Dersim’de ise 1937-1938 yılında Dersim Katliamı vardı. Dersim Katliamı’nda Adil Gür’ün dedeleri de vardı. Dersim Katliamı’ndan yaklaşık 90 yıl sonra barış ve demokrasi talebi için Ankara’ya giden insanların içerisinde Adil’de vardı ve o patlamada hayatını kaybetti." 

"ETKİNLİKLERİN ENGELLENMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ"

Kentte, akşam saatlerinde de Emek ve Demokrasi Platformu'nun düzenlendiği bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

Platform adına açıklamayı Tüm Bel Sen Şube Başkanı Mazlum Doğan yaptı. 10 Ekim'de katledilenlerin, bu ülkenin eşitlikçi, laik, insan haklarına dayalı, demokratik bir hukuk devleti olması için mücadele eden herkesin yüreğinde olduğunu söyleyen Doğan, "Hiçbir canımızın hatırasına gölge düşürülmesine, anma etkinliklerimizin engellenerek, müdahale edilerek 10 Ekim Katliamının unutturulmak istenmesine izin vermeyeceğiz. Adalet mücadelemiz bu katliamda katillere yol verenler ve katliamın asıl sorumluları yargı önüne çıkarılıncaya ve cezalandırılıncaya kadar devam edecektir" dedi. (Dersim/EVRENSEL)


ARKADAŞLARI TRABZON'DA GÖKMEN DALMAÇ'I ANDI

Trabzon'da Emek ve Demokrasi Güçleri, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı'nda hayatını kaybeden Gökmen Dalmaç'ı mezarı başında andı. Katliamın 8'inci yılında Dalmaç'ın mezarının bulunduğu Bostancı Mezarlığı'na gelen arkadaşları katliamda yaşamını yitirenleri için saygı duruşunda bulundu.

Gazete Duvar'dan Fatih Saygın'ın haberine göre, katliamın tanıkları o gün gittikleri mitingde olduğu gibi barış, demokrasi ve emek mücadelesinden asla vazgeçmeyeceklerini söyledi. Katliam gününe dair tanıklıklarını da anlatan Eğitim Sen Trabzon Şube Başkanı Bülent Mumcu,  "O günkü siyasiler IŞİD için 'öfkeli çocuklar' diyordu. 'Öfkeli çocuklar' sınırları kevgire dönmüş ülkede sınırlardan girip hücre hücre bomba eğitimi yaparak ta ülkenin başkentine gelerek oradaki kitleye katliam yapmıştır. Bu insanlık dışı teröristlerin Ankara'ya gelene kadar geçtikleri yerlerde hiçbir şekilde güvenlik önlemlerine takılmaması imkansızdır. Bunlar mahkeme raporlarına yansımıştır fakat o günden bugüne hiçbir kamu görevlisi yargılanmamıştır. Burada ihmali bütün herkes yargılanmadan bu dava bitmeyecektir. Bizler yoldaşlarımızı, mücadele arkadaşlarımızı ömrümüz boyunca kalbimizde yaşatıp bize bıraktıkları mirası taşıyacağız" dedi.

Katliamın bir diğer tanığı Veli-Der Başkanı Muhammet İkinci de 7 Haziran 2015 seçimlerinde AK Parti'nin iktidarını kaybetmesiyle katliamların başladığını hatırlattı. "Hayatın tüm güzelliklerine düşman olanlar, barış çığlığını kana buladı" diyen İkinci, O dönemin başbakanı şehirlerde patlayan her bombadan sonra 'oylarımız artıyor' diyecek kadar gözünü karartmıştır. Bir korku iklimi yaratılarak rejimin bugün geldiği nokta açısından köşe taşları o zamandan döşendi" sözlerini kullandı.

Aradan geçen zamana rağmen memleketin üzerine çekilen karanlık örtüyü yıkamadıklarını ve bunun için mahçup olduklarını dile getiren İkinci, "Ama asla vazgeçmedik. Gökmen arkadaşımız bugün yanımızda olsaydı her zamankinden daha çok dayanışmayı yükseltmemiz, memlekete sahip çıkmamız, barış fikrini büyütmemiz, demokrasiyi güçlendirmemiz, emeğimizi yüceltmemiz için sözümüzü eyleme geçirmemizi söylerdi. Kan deryasına dönüştürülen bu Ortadoğu'da biz emekçi halkların kendi kaderini kendisinin tayin ettiği, tüm emperyalist odakların defolup gittiği bir mücadeleyi büyütmek ve yüceltmekle yükümlüyüz" diye konuştu.

TMMOB Üyesi Mimar Cemalettin Küçük de katillerin net olarak ortada olduğunu, karamsarlığa düşmeden mücadeleye devam edeceklerini belirtti. (HABER MERKEZİ)


KIRKLARELİ

Kırklareli Emek ve Demokrasi Platformu tarafından10 Ekim Gar Katliamının 8. yılında katledilenler yapılan basın açıklaması ile anıldı. Açıklamada "Failler yargılanana kadar mücadelemiz sürecek" denildi.

Açıklamayı TMMOB İKK adına İnşaat Mühendisi Erdem Erdin okudu. Erdem "Yüreğimiz kan ağlarken birileri statlarda barış karanfillerimizi yuhalattı, insanlık suçları işleyen cani bir örgüte selam yolladı! Bizler ülkemizin geleceğine kara bir leke olarak düşen katliamda yitirdiklerimizi birer birer toprağa defnettiğimiz sıralarda katliamı önlemek bir yana adeta yol veren iktidar anketlerle oy hesabı derdine düştü. Katliam milyonların ruhunda, yüreğinde derin yaralar açarken, acının bir nebze olsun hafiflemesi için katliamın gerçek sorumlularının yakalanmasını beklerken yetkililer "kokteyl örgüt" diyerek ilk karartmayı yaptılar! Barış karanfillerimizin aileleri, yakınları, avukatları ve biz mücadele arkadaşları katliamın gerçek suçlularının açığa çıkması için kılı kırk yararak belge ve delil ararken idareciler delilleri "dolaplarda unuttular", kimisini de imha ettiler!" dedi. 

10 Ekim katliamından önce aynı merkezden planlandığı düşünülen 5 Haziran 2015 Diyarbakır ve 20 Temmuz 2015 Suruç katliamlarının yaşandığını belirten Erdin, "Her üç katliamın sadece planlaması değil sözümüz ona 'ihmaller zinciri' de büyük benzerlikler taşımaktadır. Her ne hikmetse her üç katliamın öncesinde güvenlik güçleri ortadan kaybolmuş, arama noktaları kaldırılmıştır! Her üç katliamın dava süreci de birkaç maşaya ceza verilerek kapatılmak istenmektedir. Ve katliamlar zincirinin iktidarı sarsılan AKP'nin yeniden çoğunluğu sağlamasıyla bıçakla kesilir gibi kesilmesi sürecin politik arka planı için kafalardaki en önemli soru olarak varlığını korumaktadır. 10 Ekim Ankara Gar Katliamı, Türkiye Cumhuriyetinin başkentinin ortasında, bütün güvenlik bürokrasinin gözleri önünde gerçekleşti. Katliamı gerçekleştiren canilerin istihbarat tarafından takip edildiği, canlı bomba ihbarının olduğu, katliam sorumlularının istihbarat görevlileri ile katliam öncesinde ve sonrasında görüştüğü çok sayıda belge ile kanıtlandı. Katliamı gerçekleştiren IŞİD katilleri, patlama malzemeleri ile binlerce kilometre yolu adeta elini kolunu sallayarak, her hangi bir kontrole tabi olmadan geçti. Gelinen aşamada ortaya çıkan gerçekler bu katliamın önünün açıldığını göstermektedir." diye konuştu.

Erdin, yaşamını yitirenlerin bu ülkenin eşitlikçi, laik, insan haklarına dayalı, demokratik bir hukuk devleti olması için mücadele eden herkesin yüreğinde olduğunu, katliamın unutturulmak istenmesine izin vermeyeceklerini, adalet mücadelelerini sürdürmeyece devam edeceklerini belirtti. (Kırklareli/EVRENSEL)


ANTALYA

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, Ankara Katliamının 8’inci yılında Antalya Attalos Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi.

Açıklamayı okuyan Nurettin Sönmez katliamın göz göre yapıldığını belirterek "10 Ekim Ankara Gar Katliamı, Türkiye devletinin başkentinin ortasında, bütün güvenlik bürokrasinin gözleri önünde gerçekleşti. Katliamı gerçekleştiren canilerin istihbarat tarafından takip edildiği, canlı bomba ihbarının olduğu, katliam sorumlularının istihbarat görevlileri ile katliam öncesinde ve sonrasında görüştüğü çok sayıda belge ile kanıtlandı. Katliamı gerçekleştiren IŞİD katilleri, patlama malzemeleri ile binlerce kilometre yolu adeta elini kolunu sallayarak, her hangi bir kontrole tabi olmadan geçti. Gelinen aşamada ortaya çıkan gerçekler bu katliamın göz göre göre yapıldığını göstermektedir" dedi.

Belgelere rağmen failerin korunduğunu, anmalarda engel çıkarıldığını söyleyen Sönmez “Katliamla bağlantılı oldukları tespit edilen ve açık kimlikleri bilinen IŞİD militanları hakkında bir işlem yapılmadığı gibi, bütün evraklar avukatlarca sunulmasına karşın savcılığın aldığı kısıtlılık kararıyla dosya gizlenmektedir. 8 yıldır katliamın aydınlatılması, gerçek faillerin açığa çıkarılması için talep edilen esaslı bilgi ve belgelerin neredeyse tamamı, büyük bir engelleme gayretiyle reddedilmiştir. Hiçbir canımızın hatırasına gölge düşürülmesine, anma etkinliklerimizin engellenerek, müdahale edilerek 10 Ekim Katliamının unutturulmak istenmesine izin vermeyeceğiz. Adalet mücadelemiz bu katliamda katillere yol verenler ve katliamın asıl sorumluları yargı önüne çıkarılıncaya ve cezalandırılıncaya kadar devam edecektir.” diye seslendi. (Antalya/EVRENSEL)


SAMSUN

Samsun’da KESK, TMMOB, TTB ve DİSK'in ortak çağrısıyla Bulvar AVM girişinde 10 ekim'de katledilenler için mumlar yakıldı ve kırmızı çiçekler dağıtıldı. Basın açıklamasında "10 Ekim'i unutma, unutturma", "Faşizme karşı omuz omuza", "İnadına barış inadına kardeşlik" sloganları atıldı. Katliamda hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Ortak açıklamayı yapan Tüm Bel Sen yönetim kurulu üyesi Bayram Çelik, "10 Ekim barış şehitlerinin mirasına sahip çıkacağız. Barış karanfillerimiz bu ülkenin eşitlikçi, laik, insan haklarına dayalı, demokratik bir hukuk devleti olması için mücadele eden herkesin yüreğindedir. Hiçbir canımızın hatırasına gölge düşürülmesine, anma etkinliklerimizin engellenerek, müdahale edilerek 10 Ekim Katliamının unutturulmak istenmesine izin vermeyeceğiz. Adalet mücadelemiz bu katliamda katillere yol verenler ve katliamın asıl sorumluları yargı önüne çıkarılıncaya ve cezalandırılıncaya kadar devam edecektir. Bugün; 42 ilde defnettiğimiz canlarımızın, yüzlerce yaralımızın ve on binlerce yoldaşımızın sözü işçilerin, kamu emekçilerinin eylemlerinde ve grevlerinde, kadınların özgürlük mücadelesinde, ekoloji savunusunda yaşıyor. Bizler IŞİD’e ve IŞİD zihniyetine, gericiliğe, laiklik karşıtı faaliyetlere, halklarımızın düşmanlaştırılmasına teslim olmadık, olmayacağız. Bir kez daha savaş rüzgârlarının estirildiği bu dönemde ülkemizde, bölgemizde ve dünyada bedeli ne olursa olsun barış politikasını savunacak, emek ve demokrasi mücadelesini yükselteceğiz. Yitirdiğimiz arkadaşlarımızın bizlere bıraktığı en değerli miras olan emek, barış, demokrasi mücadelesini hep beraber, kol kola omuz omuza büyütmeye kararlıyız. Er ya da geç, sorumlular cezalandırılacak; emek kazanacak, demokrasi kazanacak, barış kazanacak!" dedi. (Samsun/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İsrail ordusu Gazze'ye kara operasyonu seçeneği için ordunun hazır olduğunu açıkladı

SONRAKİ HABER

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Uçar: Ortaya çıkan savaş İsrail'in işgal politikalarından bağımsız değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa