Kenyalı bir ailenin hikayesi: Ağlama Çocuk
Ali Bulunmaz, "Ağlama Çocuk" romanına dair yazdı.

Fotoğraf: Pixabay
Ali BULUNMAZ
Afrika’yı birbirine katan formel sömürgeciliği Kenya özelinde anlatırken kıta ülkelerinin özgürleşme yollarını sıralamayı ihmal etmeyen; beyaz adamın yaptıklarından hareketle memleketinin tarihini aktarırken önce tutuklanan ve ardından topraklarından göç etmek zorunda kalan Ngũgĩ wa Thiong’o, halkının içine itildiği ikilikleri ve çatışmaları dünyaya duyuran bir yazar. Bununla birlikte, Afrika’nın yakın geçmişini gelenek-yenilik çatışması bağlamında ele alırken kapitalizmin açtığı yaraları, yabancılaşmayı ve yersiz-yurtsuzluk hissini anlatıyor romanlarında. Halkına yabancılaşan ve gözünü hırs bürümüş politikacıları, Beyaz Adam’la iş birliği yapıp savaşlar çıkaran diktatörleri, bağımsızlık mücadelelerini ve sonrasındaki ayakta kalma uğraşını da…
Thiong’o, Kenya’daki bireysel ve toplumsal sorunları, çelişkileri ve yaşama çabasını, ülkesinin kuruluş mitlerine ve bunların yorumlarına dayandırarak işliyor kitaplarında. Barış içindeki Kenya ve Afrika’yı düşlüyor. Politik, ekonomik ve kültürel tam bağımsızlığı dile getiriyor her seferinde; halkla beraber ve halk için iktidar şiarıyla kalem oynatıyor.
Thiong’o’nun 1964’te henüz üniversite öğrencisiyken yazdığı ilk romanı Ağlama Çocuk da bu metinlerden biri: Romanda Beyaz Adam, Gĩkũyũ halkının sömürgecilerle mücadelesi, ayaklanmalar, ihanetler ve iş birlikçiler var karşımızda. Başkarakter ise ailesinin umudu olan Njoroge. Kısacası Thiong’o, sonraki kitaplarında işleyeceği temel meselelere Ağlama Çocuk’la bir giriş yapıyor.
ENKAZ HALİNDE BİR ÜLKEDE
Thiong’o, Ağlama Çocuk’ta Njoroge’nin başrolde olduğu bir aile hikayesini Kenya’nın yakın tarihiyle birleştiriyor. Annesi okuma fırsatı bulamayan Njoroge’nin en büyük hayali okula gitmek. Bu, aynı zamanda ailesinin de en önemli isteği. Aynı günlerde Kenya’nın dört bir yanında “ilmin merkezi Avrupa”dan neden geldiği pek anlaşılamayan Beyaz Adam bulunuyor. Halkın gözünde hepsi birer işgalci ya da yabancı olan beyazlarla ülkenin kara evlatları arasında bazen açıktan bazen örtük bir savaş sürüyor. Başka bir deyişle Kenyalılar, kendilerini köleleştirmeye çalışanlara karşı direniyor. Kısacası ülke politik, ekonomik, kültürel ve sosyal çatışma ortamındayken Njoroge okul çağına gelmiş bir çocuk olarak çıkıyor karşımıza.
Njoroge’nin okula başlamasını, bir anlamda hayatla tanışması, daha doğrusu Kenya’nın gerçekleriyle yüzleşmesi olarak kurgulamış Thiong’o. Njoroge, okula gidip geldikçe yaşamın yeni yüzleriyle karşılaşıyor, siyahlığın ya da beyazlığın insan olmaya yetmeyeceğini, siyahlar ve beyazlar içinde iyi ve kötülerin bulunabileceğini öğreniyor. Ailesinin bildiği ve kendisine anlattığı bu durumu yaşayarak kavrıyor. Beyaz Adam’ın uzaklardan gelip önce toprakların bir kısmını, sonra büyük bölümünü alma öyküsüyle bizzat yüzleşiyor. İşgallerin ve savaşların anlamsızlığının, direnişin ve savunmanın öneminin ayırdına varıyor. Beyaz Adam’ın gitmesini beklerken ölen yoksullarla karşılaşıyor. Sonra bir soruya yanıt arıyor: “Siyahlar, beyazların çocukları güzelce beslensin, giyinip kuşansın ve okusun diye ter dökmeye devam mı edecekti?”
Kenya’daki halkın akıbetini, geçmişteki savaşların ve sonraki iç çatışmaların seyrini belirleyen bu temel sorunun yanıtı ise çift taraflı: İlki, ülke için mücadele etmek. İkincisi, kenetlenmiş beyazlar karşısında bölünerek “kadere” razı olup köleleştirilmek. İkincisinden başlayarak bu seçeneklerin gerçekleştiğine tanık olan Njoroge’nin aklında, başladığı eğitimini bitirip ailesi ve ülkesi için bir umut haline gelmek var: “Njoroge’yi ayakta tutan, eğitime ve zamanı gelince oynayacağı role olan inancı ve sevgisiydi. Evde yaşanan güçlükler iştahını daha da artırmış gibiydi. Ancak eğitimle bu enkazdan çıkmak mümkün olabilirdi. Daha bir dört elle sarıldı derslerine. Bir gün tüm öğrendiklerini beyaz adama karşı vereceği mücadelede kullanacak, babasının başlattığı işe devam edecekti. Böylesi anlarda kendisini Tanrı’nın tüm ülkesinin olası bir kurtarıcısı olarak görürdü gerçekten de. Eğitim almasına izin versinler yeterdi.”
DİRENİŞÇİLER VE İŞ BİRLİKÇİLER
Thiong’o, Njoroge ve ailesinin hikayesiyle beraber, Kenya’da uzun süreye yayılan ve Beyaz Adam’ın marifeti olağanüstü halin toplumu ve kişileri nasıl örselediğini de anlatıyor Ağlama Çocuk’ta. Bu, Njoroge’nin büyüme veya olgunlaşma, Kenya’daki zorunlu sükunetin ve ardından gelen başkaldırının hikayesi biraz. Kimi zaman da Beyaz Adam’ın Kenya topraklarına ektiği nifak tohumlarının boy verip halkın arasının açılmasının, ön yargılar ve nefretlerin gelişmesinin öyküsü. Kısacası Njoroge’nin hayatı öğrenme ve Kenya’nın özgürlüğünü elde etme sancılarının…
Njoroge’nin her geçen gün savaş, özgürlük, ölüm ve toprakları geri kazanmak gibi anahtar kelimelerin manasıyla yüzleştiği bir hikaye bu. Beri yandan, eğitimini sürdürmek için kendisini zorladığı ve ancak okul sayesinde söz konusu girdaptan çıkacağını ve ailesini çıkaracağını anladığı bir süreç. Onun tanık olduğu bir başka şey ise etrafında Beyaz Adam’a hayranlıkla bakanların varlığı, bunlardan biri de tavrıyla Kenya tarihinden adeta bir kesit olan okulunun müdürü: “İyi olana övgüde ne kadar çabuksa kötü olduğunu düşündüğü şeyi sindirmede de o denli çabuktu müdür. Herkesin iyi yanlarını okulun itibarı için kullanmak üzere ortaya çıkarmaya çalışırdı. Öte yandan, en iyi olanın, gerçekten mükemmel olanın ancak beyaz adamdan gelebileceğine inanırdı. Öğrencilerini, beyaz adamın medeniyetini insanlığın, özellikle de siyah ırkın biricik umudu olarak çoğaltıp üzerine titreyecekleri biçimde yetiştirirdi. İnsanları beyaz adamın hükmü ve uygarlaştırma misyonundan bir biçimde koparacak tüm siyah siyasetçilere sorgusuz sualsiz karşıydı.”
Thiong’o, Njoroge’nin çocukluk hayalleri ve Kenya gerçekleri arasındaki çelişkilerin, bir ülkedeki ihanetlerin ve umudun aynı anda var oluşunun, beyaz adamın bir coğrafyayı karıştırmasının ve halkın özgürlük mücadelesinin, küçük mutlulukların ve büyük acıların hikayesini paralel biçimde anlatıyor Ağlama Çocuk’ta. Dolayısıyla gerçekleri ve kurmacayı, Kenya’nın yakın tarihi ve Njoroge karakteri etrafında başarıyla buluşturuyor.
Ağlama Çocuk, Ngũgĩ wa Thiong’o, Çeviren: Seda Ağar, Ayrıntı Yayınları, 160 sayfa
Evrensel'i Takip Et