Toplumcu gerçekçi edebiyatın saygın isimlerinden Fakir Baykurt anılıyor
Toplumcu gerçekçi akımın saygın isimlerinden olan, yazar, şair, eğitimci ve sendikacı Fakir Baykurt, hayatını kaybedişinin 24. yılında anılıyor.
Fakir Baykurt | Fotoğraf, Işık Baykurt'un kişisel arşivi
Toplumcu Gerçekçi edebiyatımızın saygın adlarından birisi olan Fakir Baykurt, Burdur’da (Yeşilova-Akçaköy) 1929 yılında doğdu. Ülkemizin toplumsal ve edebiyat yaşamına önemli bir yeri olan kişilerden Fakir Baykurt aramızdan ayrılalı 24 yıl olmasına karşın yapıtları ve örnek kişiliğiyle insanımızın gönlünde yaşıyor. Fakir Baykurt , hayatını kaybedişinin 24. yılında anılıyor.
Asıl adı Tahir olan yazar, Akçaköy İlkokulu'nda 1936'da öğrenime başladı. Henüz 9 yaşındayken babası vefat eden Baykurt, kendisini okula göndereceğini söyleyen dayısı Osman Erdoğuş ile Balıkesir'e taşındı. Ancak dayısı okula göndermeyerek, Baykurt'u yanında çalıştırdı. 3 yıl dayısının yanında yaşayan usta edebiyatçı, İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla dayısının askere alınması üzerine Akçaköy'e döndü.
Fakir Baykurt, 1942'de ağır bir sıtma geçirdi. 1943'te ilkokul eğitimini bitirdi. Şiir yazmaya bu dönem başlayan yazar, 1948'de Isparta Gönen Köy Enstitüsünden köy öğretmeni olarak mezun oldu. Edebiyatla ilgilenmesi üzerine Köy Enstitüsüne kütüphane başkanı seçilen Baykurt, bu kütüphane vesilesiyle de kendini geliştirme fırsatı yakaladı.
"Fesleğen Kokulum" adlı ilk şiiri 1945'te Türk'e Doğru adlı dergide yayımlanan yazarın sonraki eserleri, 1947'de Kaynak dergisinde okurla buluştu.
Sonraki yıllarda eserlerinde "Fakir Baykurt" adını kullanmaya başlayan usta edebiyatçı, öğretmenlik serüvenine ilişkin şunları söylemişti: "Öğretmenliğe 1948'de Isparta Gönen Köy Enstitüsünü bitirerek girdim. İlk atandığım Kavacık'ta üç yıl kaldım. Burası Yeşilova ilçesine bağlı, kendi doğduğum Akçaköy'e yakın bir dağ köyüydü. Kavacık'tan sonra sağlık nedeniyle Dereköy'e geçtim. Öğretmenlikte hiç gözden uzak tutmadığım ilke, yüklendiğim görevi mesleksel açık vermeden yapmaktı. 1960 ocak ayında bakanlık buyruğuna alındım. 27 Mayıs 1960 sonrası Milli Eğitim Bakanı Prof. Fehmi Yavuz’la konuşup ilköğretim müfettişi olarak göreve başladım."
"YILANLARIN ÖCÜ" TİYATRO VE SİNEMAYA UYARLANDI
Fakir Baykurt, 1953'te Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümüne başladı. Aynı dönem, Gayret adlı dergide yazmaya başlayan Baykurt, bazı yazıları sebebiyle soruşturmaya tabi tutuldu.
Köy hayatını anlatan ilk romanı "Yılanların Öcü"nü 1954'te kaleme alan Baykurt'un bu romanı daha sonra tiyatro ve sinemaya uyarlandı.
Baykurt, 1955'te üniversiteden mezun oldu ve Sivas'ın Hafik ilçesine öğretmen olarak atandı. Ankara Piyade Yedek Subay okulundaki vatani görevini 1957'de tamamlayan yazar, askerlikten sonra Artvin'in Şavşat ilçesinde öğretmenliğe devam etti.
Usta edebiyatçı, bir dönem Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazıları nedeniyle öğretmenlikten alındı, Ankara Yapı İşleri Müdürlüğünde görevlendirildi, 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra ise Ankara ilköğretim müfettişliğine getirildi.
TÖS’ÜN KURULUŞUNDA AKTİF ROL ALDI
Fakir Baykurt, 1962-1963'te ABD'ye giderek Indiana Bloomington Üniversitesinde ders araçları konusunda uzmanlık eğitimi gördü. Türkiye'ye döndükten sonra bir süre müfettişlik yapan yazar, Türkiye Öğretmenler Sendikasının (TÖS) kuruluşunda rol alarak, başkanlık görevini üstlendi.
Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonunun (TÖDMF) genel başkanlığını da yapan Baykurt, 1966'da Milli Folklor Enstitüsüne uzman olarak atandı ve aynı yıl Kültür ve Turizm Bakanlığında danışmanlık yaptı. Baykurt, 1969'da Türkiye çapındaki ilk öğretmenler boykotuna katıldığı için bir kez daha açığa alındı, 12 Mart 1971'deki darbeden sonra ise uzun süre tutuklu kaldı.
Usta edebiyatçı, bir süre Orta Doğu Teknik Üniversitesinde halkla ilişkiler ve yayın müdürlüğü görevinde bulundu, 1977'de İsveç'te öğretmen yetiştirme çalışmalarına katıldı.
Baykurt, 1979'dan sonra yerleştiği Almanya'nın Essen eyaletinin Duisburg şehrinde, Yabancı Çocuk ve Gençlerin Teşvik ve Bölgesel Çalışma Kurumunda eğitim uzmanlığı yaptı, 1986'da öğretmenliğe başladı, 1995'te Pestalozzi Okulundan emekli oldu, yurt dışında kurulan Türkiye Aydınlarıyla Dayanışma Girişiminin yönetiminde de görev aldı.
Başarılı yazar, toplumcu gerçekçi bir yaklaşımla kısa öyküler kaleme aldı. Yazıları, Yeditepe, Yücel, Varlık, Fikirler, Kaynak, İmece, Yazın, Sanat Olayı, Cumhuriyet, Evrensel ve Yön adlı gazete ve dergilerde yayımlandı.
Diline doğal, yalın, şiirsel bir halk Türkçesi hakim olan Baykurt, 1950-1970'te etkili olan köy edebiyatı hareketinin önde gelen temsilcisi olarak da gösterildi. Yazar, "Tırpan" ve "Kaplumbağa" adlı romanlarında imgesel öğelerden yararlandı.
Almanya'nın Essen kentinde pankreas kanseri nedeniyle 11 Ekim 1999'da hayatını kaybeden Baykurt, Zincirlikuyu Mezarlığına defnedildi.
ESERLERİ
Eserleri Bulgarca ve Rusça başta olmak üzere birçok dile çevrilen yazarın aldığı başlıca ödüller şöyle:
Yunus Nadi Roman Ödülü, TRT Sanat Ödülleri, Türk Dil Kurumu Roman Ödülü, Sait Faik Hikaye Armağanı, Orhan Kemal Roman Armağanı, Avni Dilligil Tiyatro Ödülü, Berlin Senatosu Çocuk Yazını Ödülü, Alman Endüstri Birliği (BDI) Yazın Ödülü, Sedat Simavi Roman Ödülü, Yaşam Radyo Ustalara Saygı Onur Ödülü, Pir Sultan Abdal Derneği Ödülü
Kaleme aldığı eserler ise şunlar:
Roman: "Yılanların Öcü", "Irazca'nın Dirliği", "Onuncu Köy", "Amerikan Sargısı", "Tırpan", "Köygöçüren", "Keklik", "Kara Ahmet Destanı", "Yayla", "Yüksek Fırınlar", "Koca Ren", "Yarım Ekmek" ve "Kaplumbağalar"
Öykü: "Çilli", "Efendilik Savaşı", "Karın Ağrısı", "Cüce Muhammet", "Anadolu Garajı", "On Binlerce Kağnı", "Can Parası", "İçerdeki Oğul", "Sınırdaki Ölü", "Gece Vardiyası", "Barış Çöreği", "Duisburg Treni", "Bizim İnce Kızlar" ve "Dikenli Tel"
Toplum ve Eğitim Yazıları: "Efkar Tepesi", "Şamaroğlanları", "Kerem ile Aslı", "Kale Kale", "Kaplumbağalar", "Topal Arkadaş", "Yandım Ali", "Sakarca", "Sarı Köpek", "Dünya Güzeli", "Saka Kuşları", "Bir Uzun Yol" ve "Dostluğa Akan Şiirler" (AA)