İHD ve yakınları faili meçhul bırakılmak istenen Kadri Bağdu için adalet istedi
Silahlı saldırıda katledilen Azadiya Welat Gazetesi çalışanı Kadri Bağdu, üyesi olduğu İnsan Hakları Derneği Adana Şubesi’nde anıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Adana’nın Seyhan ilçesi Ova Mahallesi’nde 14 Ekim 2014'te bisikletle gazete dağıtımı yaptığı sırada silahlı saldırıda katledilen Azadiya Welat Gazetesi çalışanı Kadri Bağdu, üyesi olduğu İnsan Hakları Derneği Adana Şubesi’nde anıldı.
Anma etkinliğinde konuşan İHD Adana Şube Başkanı Yakup Ataş, Kadri Bağdu’nun soruşturma dosyasının 15 ay sonra “daimi arama” kararı ile tozlu raflara kaldırıldığını belirterek siyasi cinayetin jet hızıyla unutulması ve faillerin cezasız kalmasının hedeflendiğini dile getirdi. Siyasi katliam olarak değil aksine adli bir vaka olarak ele alınan soruşturmanın 1 yıl boyunca gizlilik kararı ile sürdürüldüğünü dile getiren Ataş, “Kadri Bağdu’nun katledilmesi olayında yaşanan tüm bu süreç aslında, yetkililerin olayın aydınlatılması, faillerin bulunması ve cezalandırılması hususunda istekli olmadıklarını ve bu nedenle etkin bir soruşturma yapmaktan kaçındıklarını göstermektedir” dedi.
“CEZASIZLIK KATİLLLERİ CESARETLENDİRİYOR”
Üzerinden 9 yıl geçmiş olmasına rağmen soruşturma dosyasının faili meçhul dosyalar arasına kaldırılmış olmasının uygulanan cezasızlık politikasının bir devamı olduğunu anlatan Ataş, “Bu cezasızlık politikası benzer katliam ve olayları adeta cesaretlendirmekte ve desteklemektedir” dedi. Devletlerin cezasızlıkla mücadele ederek hukukun üstünlüğünü tahsis etmesi ve adalete güveni sağlaması gerektiğini ifade eden Ataş, “Devletler, cezasızlık ile mücadelede mağdur edilenler için adaletin sağlanması ve yeni ihlallerin ortaya çıkmasını engellemeyi öncelemelidir. Bu nedenle buradan bir kez daha devlete yükümlülüklerini hatırlatıyor ve devleti bu yükümlülüklere uygun davranmaya çağırıyoruz” diye konuştu.
“MÜCADELEMİZİ BIRAKMAYACAĞIM”
Ardından eşi Şemsa Bağdu söz alarak şunları belirtti: “9 yılı geride bıraktık katledilişinin 10’ncu yılına giriyoruz. Katilin kim olduğu açık. Biz bir şeylerin yapılmasını talep ediyoruz. Mücadelemizi bırakmayacağım. AİHM’e kadar götüreceğim. Ben hiçbir basın mensubu katledilsin istemiyorum.”
Avukat Tugay Bek, otoriter bir rejim içerisinde muhalif, Kürtçe bir gazeteyi yıllarca disiplinli bir şekilde okuyuculara ulaştırmak gibi zor bir işi yapabilmek için devrimci bir iradeye sahip olması gerektiğini belirterek “Kadri Bağdu da bu niteliklere fazlasıyla sahip” dedi.
“BİZ SUÇLULARI AÇIĞA ÇIKARAMADIĞIMIZ SÜRECE YENİ KATLİAMLARA TANIK OLUYORUZ”
Kobane dayanışma eylemleri sırasında işlenen cinayetlerin aydınlatılmamasının sonuçlarını demokratik kamuoyunun sonraki yıllarda acı şekilde tecrübe ettiğini dile getiren Bek, “Bu cinayetler HDP Genel Merkez Yöneticilerinin yargılandığı Kobane davasında da yer aldı. Sanki bu cinayetler, HDP Genel Merkezi’nin talimatlarıyla işlenmiş gibi iddianame düzenlendi. IŞİD’çileri yargılayamadık; bir yıl sonra Adana ve Mersin’de HDP il binaları, ondan sonra Diyarbakır mitingine yapılan bombalı saldırı gerçekleşti. Suruç ve 10 Ekim katliamlarına tanık olduk. Biz suçluları açığa çıkaramadığımız sürece yeni katliamlara tanık oluyoruz. Bu yüzden bu failleri ortaya çıkarmamız gerekir ki barış içerisinde demokratik bir düzen kurulsun” dedi. (Adana/EVRENSEL)