Özel üniversite bütçeleri hakkındaki gerçek ne?
Türkiye’de bulunan özel üniversitelerin bütçelerini incelediğimizde okul yönetimlerinin öğrencilerin taleplerine verdikleri yanıtların ne kadar aldatıcı olduğunu görüyoruz.

Fotoğraf: Pixabay
Abbas VURAL
Ankara
Bugün ülkemizde sayısı 77’yi bulan özel üniversiteler kimi öğrenciler tarafından yüksek bütçeleri ve iyi akademisyenleri getirebildikleri için kimi öğrenciler tarafındansa kontenjanları dolmayan bölümlere yerleşebilmek için tercih ediliyor. Nitekim, iyi bir eğitim için buralarda okumayı tercih eden öğrenciler, okula ilk adım attıkları andan itibaren büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Maaşları enflasyon altında eriyen ve devlet üniversitelerine kıyasla çok daha baskılanan akademisyenler ayrılıyor, beslenme ve barınma gibi temel ihtiyaçlar okulların anlaşmalı olduğu özel şirketler tarafından istismar edilerek fahiş fiyatlarla öğrencilere sunuluyor ve gereksiz harcamalar ile eğitimin kalitesi düşerken eğitimin fiyatı enflasyonu katlayarak artıyor.* Bütün bu sorunlar karşısında itiraz eden öğrencilere özel üniversite yönetimleri tarafından verilen yanıt “Zarar ediyoruz, bütçemiz yok” olurken bu işin doğrusu nedir, gelin hep birlikte bakalım.
VAKIF ÜNİVERSİTELERİ GERÇEKTEN ZARAR MI EDİYOR?
YÖK’ün 2021 yılında yayınladığı Vakıf Yükseköğretim Kurumları Raporuna göre Türkiye’de bulunan özel üniversitelerin bütçelerini incelediğimizde okul yönetimlerinin öğrencilerin taleplerine verdikleri yanıtların ne kadar aldatıcı olduğunu görüyoruz.** Zarar ettiğini ve bu yüzden Bilkent Holding’in desteğini almak zorunda olduğunu söyleyen Bilkent Üniversitesi, İhsan Doğramacı’nın kurucusu olduğu bir kuruluş tarafından yayınlanan rapora göre kâr ediyor. Burslu öğrenci oranı %21 olan, Ar-Ge ve kütüphane harcamaları bakımından ileri bir örnek teşkil eden araştırma üniversitesi; 2021 yılında gelir-giderleri hesaplandığında 5 milyon 341 bin TL kârda görünüyor. Bunun dışında Sabancı ve Yeditepe başta olmak üzere birçok vakıf üniversitesinin de 2021 yılında milyonlarca lira kâr ettiğini de gözlemleyebiliyoruz. Bunların 2021 verileri olduğunu, o zamanlar Bilkentli bir öğrencinin yıllık ücretinin 60.000 TL iken şu an 300.000 TL olduğunu belirtmekte de fayda var.
BİLİME DEĞİL REKLAM VE TANITIMA HARCANAN BÜTÇELER
Raporun öne çıkardığı diğer bir nokta ise reklam harcamaları. Örneğin reklam ve tanıtım harcamalarına yıllık 7.6 milyon TL harcama yapan Başkent Üniversitesinin, Türkiye’nin en büyük üniversite kütüphanesine yaptığı harcama yalnızca 1.7 milyon TL. 2021 yılında 180 milyon TL kâr eden üniversitenin yıllık ücreti ise ortalama 280 bin TL. 8 milyon TL’lik Ar-Ge harcamasıyla ise reklam harcamalarının aksine oldukça geri sıralarda.
Reklam harcamalarında İstanbul’daki vakıf üniversiteleri de öne çıkıyor. Maltepe, Bahçeşehir, Medipol, İstanbul Aydın, İstanbul Kültür, Okan, Yeditepe ve Nişantaşı Üniversitesi bu kategoride ilk 10’da yer alırken, bu üniversitelerin neredeyse hiçbirinin kütüphane ve Ar-Ge giderleri reklam giderleri düzeyinde değil. Bu üniversitelerden kütüphane harcaması reklam harcamasını geçen tek üniversite İstanbul Aydın iken Ar-Ge harcamalarındaysa İstanbul Medipol Üniversitesi dışında hiçbir üniversite yok. 2021’de 1 Milyon TL’ye yakın kâr eden Nişantaşı Üniversitesinin bu kategorideki verilerini de atlarsak büyük haksızlık olur. Reklam için 4.6 Milyon TL harcama yapan ve 31.000 öğrenciye sahip üniversitenin kütüphaneye ayırdığı bütçe yalnızca 280 bin TL!
BU TABLO KARŞISINDA SÖZÜMÜZ NE OLACAK?
Nitekim, yaptığımız bu küçük inceleme bile vakıf üniversitelerinin bütçelerinin harcanmasındaki niyeti ortaya koyarken, yemekhane fiyatlarından spor salonu gibi temel şeylerin ücretli olmasına, fahiş yurt fiyatlarından okuldaki yüksek lisans öğrencilerinin aldıkları cüzi burs karşılığında asistan olarak çalıştırılmasına birçok örnek ile bu niyet daha görünür kılınabilir. Yazıya son verirken sözlük karşılığı “kâr amacı gütmeyen eğitim kurumu” olan özel okulların temel insan hakları çerçevesinde erişmemiz gereken ihtiyaçlara “Bütçemiz yok, holdingimiz yardım etmese batarız” vb. bahanelerine karşı bizim de öğrenciler olarak verilebilecek bir cevabımız olduğunu unutmayalım. Bu veriler ışığında arkadaşlarımızı aydınlatmak bunun ilk adımı olabilir. “Bu okulda olmaz” demeden önce Maltepe Üniversitesinden Bilkent’e, Doğuş Üniversitesinden Beykent’e; İstanbul Aydın Üniversitesine, özel üniversitelilerin mücadele deneyimi olan yerlere bakmakta fayda olacaktır.
*https://evrn.sl/9N1sgu?a=a84
**https://www.yok.gov.tr/Documents/Yayinlar/Yayinlarimiz/2021/vakif-yuksekogretim-kurumlari-raporu-2021.pdf
Evrensel'i Takip Et