Hayırlı olsun

Gebze’den bir işçi

Bize uzak mı yakın mı pek bilemem ama memleketin birinde enflasyon canavarına karşı gece gündüz hatta öğle vakti bile demeden canla başla çalışan bir reisi cumhur varmış. Öylesine cansiparane çalışıyormuş ki sadece alnı değil, tüm vücudu terlermiş. Günlerden bir gün çakınca şimşek şu ekonomiden sorumlu bakanı yanına çağırıp başlamışlar konuşmaya.

- Sayın bakan bu ay enflasyonu düşürmek için neler yaptınız?

- Sayın başkanım bu ay çok önemli adımlar attık. At nalı fiyatlarını epey aşağıya çektik. Sadece at nalı ile sınırlı kalmadık, nal çivisinde de indirim yaptık. Nal da mıhı da fiyatları sayemizde yerlerde sürünüyor şu an. Bu enflasyon rakamlarına da olumlu yansıyacak, sayın başkanım.

- Hem nalına hem mıhına diyorsun yani! Aferin sana, başka ne yaptınız? Çamaşır mandalı ve çamaşır ipi fiyatlarını da indirseydiniz? Enflasyon hesaplamasına bunlar da giriyor biliyorsunuz değil mi?

- Bilmez miyiz efendim, fiyatları hem de bayağı indirdik. Çamaşır iplerinin her renginde yüklü bir indirim yaptık. Dediğiniz gibi sayın başkanım, bu indirimlerin enflasyon sepetine olumlu yansıması olacaktır.

- Aferin sayın bakan, gözüme saman çöpü gibi girdin şimdi bak. Durmak yok, kasayı doldurmaya devam, ay şeytan söyletti, enflasyon canavarını ezmeye devam!

- Emekli maaşları ve asgari ücrette bir değişiklik yapmadınız değil mi?

- Yok yapmadık başkanım, enflasyonu azdıran zaten bu ücret artışları, arada kulağımıza çatlak sesler geliyor ama öyle çok değil.

- Hah işte enflasyon canavarını böyle alt ederiz. Halkımıza bir lokma bir hırka yeter!

- Bu arada unuttum sayın başkanım mazota benzine geçire... pardon fiyat artışını da bu hafta yaptık. Böylelikle halkımız daha az arabaya biner, toplu taşıma, minibüsçüler daha çok para kazanıp bize dua ederler. Bu arada sineklik ve sinek ilacı fiyatlarını da bayağı indirdiğimizi bilgilerinize arz ederim sayın başkanım. Bu indirim de çok önemli, hayati bir indirim oldu.

- Ha bak bu indirim de iyi olmuş. Tuttum bu indirimi ben. Gözüme girdin kerata. Seni boşuna getirmedik ta Hizan’dan. Aferin!

- Bu arada enflasyon yüzünden sarayın harcamaları da bir hayli arttı. Acil para bulmamız lazım. Hemen elde kalan KİT’leri satmaya başlayın, devlette kit mit kalmasın. Aman sözün gelişi MİT’e dokunmayın, KİT’leri satın. Hatta satabiliyorsanız Kelkit’i bile satın.

- Aman efendim karıştırdınız galiba. Kelkit ilçe, o satılır mı?

- Ha öyle miydi? Bir an unutmuşum yahu? Aman duymasın kimseler.

- O zaman Red Kit’i satın.

- Efendim o da çizgi roman, hem Amerika’ya ait.

- Yahu bu Amerika’nın girmediği delik, el atmadığı yer yok? Bak benim aklımı bile karıştırdı bir an. Neyse ne de olsa başımızın tacı. Sayın bakan hadi bize birer kahve söyle de karşılıklı höpürdetelim, aklımız başımıza gelsin, hem falımıza da bir bakarsın. Duydum sen iyi fal bakıyormuşsun... Hüp oh be kahvede güzelmiş. Bak kahve zihin açıcı diye boşa dememiş büyüklerimiz, saray harcamaları için parayı buldum. Hemen kanun hükmünde bir kararname hazırlayın.

- Ne buldunuz sayın başkanım?

- Bundan böyle sırat köprüsü geçişleri de ücretli. Hayırlı olsun!