16 Ekim 2023 17:38
/
Güncelleme: 17 Ekim 2023 12:22

Meral Bekar’ın “Birikir damla damla” kitabı söyleşisi: Kitap her yönüyle kolektif bir emeğin ürünü

12 Eylül darbesi döneminde tutuklu olduğu Mamak Cezaevinde yaşananları ve dönemin koşullarını “Birikir damla damla” kitabında anlatan Meral Bekar, hafta sonunda İzmirli okurlarıyla bir araya geldi. Bekar, Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde İzan Yayınevi tarafından düzenlenen söyleşi ve imza gününde okurlarıyla buluştu.

Söyleşide kitabının yazılma sürecini ve yaşadıklarını anlatan Bekar, kitap hakkında konuşanlar ve tanıklıklarını anlatanlardan sonra kısa kısa söz alarak, kitabin içeriğine dair bilgi verdi.

“BEN DE TUTUKLU GİBİYDİM İÇERİDE”

Daha sonra aynı dönem Mamak Askeri Cezaevinde kalanlar tanıklıklarını ve kitaba ilişkin düşünlerini anlattı. O dönem askerliğini Mamak'ta yapan ve Mamaklı kadınların taktığı isimle "Küçümen" diye adlandırılan Düzceli Er Burhan, “Çok şeylere şahit olduk. Çok yürekli bacılarım. Çok çektiler. Ben o zamanlar o çektiklerini gördüğüm zaman ben arkadaşlarımın yaşamayacağını bile düşünüyordum. Uyku uyuyamazdım, ağlardım. Ben de tutuklu gibiydim içeride. Lan kelimesini kullanmadığım için komutanlar beni çağırıp, ‘Sen komünist misin?​’ dedi. Ben de ‘lan kelimesini kullanmayanlar komünist mi oluyor’ dedim. Kalkıp bana vurdu. Mamak Cezaevine toplu iğnenin bile giremeyeceği zamanlarda her nöbet girişimde bacılarıma mendil vb. şeyler vermeye çalışırdım. Çok eziyet çektiler ama halen dimdik ayaktalar, ben onlara teşekkür ederim” dedi.

“SİZİN ŞİDDETİNİZ VARSA BİZİM BİRLİĞİMİZ VAR”

Mamak Cezaevinde kalan kadınlardan Fatma Subaşı ise, “Geçmişi günümüze taşıyan aslında geleceğe de taşıyan bir şey var o kitapta. Bir zindana çevrilmiş ülkenin küçük bir zindanında yaşananlar anca bu kadar belgesel tadında anlatılabilirdi. O dönem yaşadıklarımız ön aşamasıydı bugün yaşadıklarımızın, yaşayacaklarımız da yine onun devamı olacak. Kitabın bir diğer önemli yanı direnişin, birliğin, mücadelenin farklı farklı kültürlerden gencecik yaşta bir araya toplanmış insanların şiddete karşı, gerçekten ölümcül şiddete karşı damla damla, ilmik ilmik örülmüş bir mücadele var. Yani sizin şiddetiniz varsa, sizin silahlarınız varsa bizim de canımızdan başka bir şeyimiz olmasa da birliğimiz, inancımız, gençliğimiz, geleceğimiz, size karşı her şeyimiz var diyen o canlarla örülmüş bir barikat vardı. Geleceğe kalacak olan kitabın en güzel yanı” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN YAKIN TARİHİNE IŞIK TUTAN BİR KİTAP”

Aynı dönem cezaevinde kalan Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan da “Meral kendi yaşamından kalkarak dönemi anlatmıştı ama aslında memleketin de bir tarihini anlatmıştı. Bu zor bir şeydi, kollektif çalışma ile başarmışlar” dedi.

Kitapta Türkiye’nin kısa dönem tarihinin de anlatıldığını dile getiren Gürkan, “Uzun süre 12 Eylül dendiğinde solculara, devrimcilere, komünistlere yönelik ideolojik, politik bir hareket, bir darbeymiş gibi algılandı ve ele alındı. Onun sınıfsal arka planı, dünyada değişen neoliberal politikalar ve onlara bağlanan bir Türkiye planının parçası olarak, yani Türkiye ekonomik politiğinin bir parçası olarak ele alınması çok sonrasında oldu. Dolayısıyla kitap her tarihsel dönemeci arka planındaki gerçekliklerle ele aldığı için, parça parça her olayı değil yaşanan her olayın bütünlüğü görmüş oluyoruz. Sağlam bir diyalektik bakış açısı gerektirir, onu özümsemek gerekir. Bir komünist bir Marksist olarak Meral’in de o ideolojiyi çok iyi hissettirdiğini kitaptan bir kez daha anlamış oldum. Dolayısıyla kitabın bu yönü genç nesil açısından hem bu yanı hem de Türkiye’nin yakın tarihe ışık tutması bakımından okunması gereken bir kitap” diye konuştu.

“O DİRENME ATEŞİNİ BUGÜNE TAŞIDILAR”

12 Eylül döneminin özellikle gençlik açısından farklılıklarına değinen Mamak Cezaevinde kalan Günseli Kaya ise, “Direnişin tohumlarını serpen süreçlerdi. O gün serpilen ve kadınların adım adım, ilmek ilmek 12 Eylül sonrası Mamak Askeri Cezaevinde direnişini bugüne taşıyan örgü dolayısıyla şu açıdan çok önemli. Bir kişi tek kişi olsa dahi direniyorsa, direnmek direniş çağırır. Direnmek cesaret verir, tek kişi kalsanız dahi. O direnişi gösteren, o zulmü uygulayanlar tarafından da saygı değerdir. Her ne kadar zulüm etseler de ezmeye çalışsalar da derinden derine bir kaygıyla saygıyı taşırlar yüreklerinde.

O gün direnme duygusuna parlayan Meral ve yoldaşları bugün o direnme ateşinin var olmasını, bugüne taşınmasını ve bugünde direnişin olmasını sağladılar” dedi.

Söyleşiden sonra Meral Bekar okurlara kitabını imzaladı.

Meral Bekar etkinliği

Fotoğraf: Evrensel

Meral Bekar etkinliği

Fotoğraf: Evrensel

(İzmir/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

Antep’te polis, mahkeme kararını tanımadı, ekmek mücadelesi veren işçilere müdahale etti. İşçi, siyasetçi, öğrenci, muhalif belediye, basın… Herkes mengenede! Cezaevinde olanların sayısı cezaevi kapasitesini 90 bin aştı. Buna rağmen hükümet daha çok insanı daha uzun süre cezaevinde tutacak yargı paketi hazırladı. Yine de tepki cezalandırılarak durdurulamıyor!

90 bin fazla: 301 bin 397 kapasiteli cezaevinde 392 bin 456 kişi kalıyor.

32 adet: 11 cezaevi yapımı sürüyor, 21 yeni cezaevi projesi hazır.

Yüzde 700: 2002’de 49 bin 512 olan mahpus sayısı yüzde 700 arttı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et