Barınma krizi devam ediyor çünkü öğrencileri dinlemediler!

Bişeng AŞULA

Munzur Üniversitesi

Her sene üniversite öğrencilerinin yaşadığı yurt krizi bu sene de büyük bir etki yarattı. Munzur Üniversitesi öğrencileri yurt odalarında ranza sistemi ve kişi sayısının artırılmasıyla karşı karşıya kaldılar. 2 sene önce yaşanan yurt krizinde cisimleşen öğrenci taleplerinin karşılanmadığını görüyoruz. Yapılan eylem ses getirmiş olsa da hala öğrencilerin nitelikli koşullarda barınamadığı aşikâr.

“NASIL YAŞAYACAĞIMIZ KONUSUNDA ENDİŞEYE KAPILIYORUZ”

Geçen yıl tavan düşüklüğü nedeniyle ranza kullanımına uygun olmayan yurtların barınma sorunları yüzünden ranzalı hâle getirilmesi ve beraberinde gelen dolap yetersizliği odaların küçük olmasından dolayı çalışma masalarının odadan çıkarılması bunların yanında da etüt salonlarının yetersiz olması öğrencilerin durumunun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. Odalara sığamadıklarını, odaların doğru dürüst temizlenmediğini, çamaşır makinesi ve kurutucuların eksik olduğunu söyleyen öğrenciler günlerdir şikayetlerini dile getirdiklerini, yurt yöneticileri ile görüştüklerini ancak hala bir çözüm bulunmadığını dile getirdiler. Psikoloji bölümü öğrencisi Zehra, “Yurdumuzun ranza sistemine geçilerek kapasitesinin artırılacağı duyumunu aldık. Küçük metrekareli odalara zaten 2 kişi anca sığıyorduk şimdiyse 4-6 kişiye çıkacak. Bu odalarda nasıl yaşayacağımız konusunda endişeye kapılıyoruz” dedi. Tavanların da çok basık olduğunu dile getiren Zehra, “Bu durumda çalışma masaları da kalkacak, ders çalışma konusunda ciddi problemler yaşayacağız. Etüt odaları zaten kapsamlı değil” dedi. Ayrıca kendilerinden 6. tip ücret alındığını söyleyen Zehra, şikayetlerini dile getirdikleri mecralardan geçerli hiçbir yanıt alamadıklarını da aktardı.

HEM RUHEN HEM BEDENEN ÇÖKTÜK

Bir diğer sıra arkadaşımız da bu konudan çok rahatsız olduğunu, her şeyden öte bu kadar fazla kişiyle aynı odayı paylaşmanın sağlık açısından zararlı olabileceğini belirtti. Bu uygulamanın yapılmasının öğrencileri okuldan ve yurttan soğutma maksatlı olduğunu düşündüğünü de söyledi. 2 yıldır aynı sorunlarla karşı karşıya kalan öğrenciler sorunlarını dile getirdikleri zaman “Tüm Türkiye’de aynı sorun var”, “Bütün öğrenciler aynı durumda” gibi ifadelerle geçiştirildiklerini aktarıyorlar. Yurt kapasiteleri artırılmasına rağmen birçok öğrenci yurtsuz kalmaya devam ediyor, üstelik yurtlar bu kapasiteyi kaldıramıyor. Öğrenciler olarak yapmamız gereken, barınma hakkımızı unutturmamak ve taleplerimizi dile getirmeye kesintisiz bir biçimde devam etmek olacaktır. Nitelikli ve güvenli barınma talebimiz etrafında mücadelemizi sürdüreceğiz.