Tiyatro festivali gençlere değil zenginlere
Fakat bugün hükümetin politikalarının sonucu olarak erişemediklerimiz yalnızca gıda ve barınma değil. Gençliğin kültür ve sanata erişiminin de önü kesiliyor.
Kaynak: Unsplash
Berfin TÜRKMEN
Şişli/İstanbul
Konserlerin ve festivallerin yasaklandığı bir yazı daha geride bıraktık. Artık sonbahar, ekim ayındayız. Tiyatro sezonu açıldı, sahneler oyun programlarını yayınlamaya başladı. Afife tiyatro ödül töreni, sezonun yeni oyunlarının prömiyerleri ve İstanbul Tiyatro Festivali...
Bu yıl 27’ncisi düzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali, 25 Ekim-25 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek. Hope Alkazar, Süreyya Operası, Büyük Zarifi Apartmanı, Galatasaray Lisesi, Notre Dame de Sion Fransız Lisesi, Fişekhane gibi 15 farklı mekanla tüm şehre yayılan festival programında Türkiye’den ve yurtdışından toplam 20 tiyatro, performans ve dans gösterisi var. Fakat bu yazının amacı festivali tanıtmak değil. Alman sanatçı Pina Bausch’un dans tiyatrosu Café Müller, İrlandalı topluluk Brokentalkers’ın Ustalar Sınıfı oyunu, Alman tiyatro topluluğu Familie Flöz’ün sözsüz Mask oyunu Düğün, Lübnan asıllı Kanadalı oyun yazarı Wajdi Mouawad’ın yazıp yönettiği Kız Kardeşler gibi birbirinden farklı oyunları izleme fırsatını ben ve benim gibi konservatuara hazırlanan ya da konservatuar tiyatro öğrencisi olan arkadaşlarım ne yazık ki kaçırdık.
KÜLTÜREL AKTİVİLERİ KARŞILAMAK MÜMKÜN DEĞİL
Festivalin neredeyse tüm biletleri ekim ayı başında tükendi. Yurtdışından gelen ve çok büyük ihtimalle bir daha izleme fırsatı bulamayacağımız oyun ve performansların 1. ve 2. kategori bilet fiyatları 1100 TL-550 TL arasında oynuyor. Neredeyse tamamı tükenen bu biletleri kim aldı bilmiyoruz ama kimlerin alamadığından eminiz. 1250 TL KYK kredisi, asgari ücretle geçinemeyen ailesinden alabildiği harçlık, hafta sonları çalıştığı part-time işiyle eğitim hayatını sürdürmeye çalışırken sanatçı olma hayali kuran gençler ve sektörde kendisine yer bulamamış genç oyuncular bilet alamadılar.
DESTEKLER GENÇLER YERİNE SERMAYEYE GİDİYOR
Yandaş şirketlerin milyonluk vergi borçları silinip devlet tarafından tüm destekler sermayeye akıtılırken öğrenci gençliğe yeterli yurt sağlanamıyor, aylık yemek parasını çıkaracak kadar dahi burs verilmiyor. Fakat bugün hükümetin politikalarının sonucu olarak erişemediklerimiz yalnızca gıda ve barınma değil. Sansür, yasaklamalar ve kapatmalarla sanatı baskılayıp var olan kültür sanat faaliyetlerine de devlet desteği verilmemesi sonucunda ortaya çıkan yüksek bilet fiyatlarıyla gençliğin kültür ve sanata erişiminin önü kesiliyor. Ülkemizde bilim, kültür ve sanat alanında gelişmeler sağlanabilecekken bütçe savaşa, saraya ve Diyanet'e ayrılıyor.
Gençliğin sosyalleşebileceği tüm alanlara erişimi engelleyip sanatı baskılayanlara karşı; sanata özgürlük, eğitime bütçe ve tiyatro festivallerine sahne sanatları öğrencileri için ücretsiz bilet taleplerimiz için inatla her koşulda yan yana gelmenin, birlikte mücadelenin yolunu bulmalıyız.