Gazze'ye yönelik saldırılar İstanbul'daki İsrail Konsolosluğu önünde protesto edildi
İsrail'in Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesi'ne gerçekleştirdiği bombalı saldırı İstanbul’da İsrail Konsolosluğu önünde protesto edildi.
İsrail'in Gazze'de El-Ehli Baptist Hastanesi'ne gerçekleştirdiği bombalı saldırının ardından İstanbul’da siyasi partiler, sendikalar ve emek meslek örgütleri Levent Metro çıkışında bir araya gelerek İsrail Konsolosluğuna yürüyüş gerçekleştirdi.
Siyasi partilerin ve meslek örgütlerinin çağrısıyla bir araya gelen kitle “Gazze’de katliam var! İsrail’i durdurun” ve "İsrail ile tüm ilişkiler kesilsin" pankartı açtı.
Kitle yürüyüş boyunca sık sık “Kınamak yetmez İsrail’e boykot”, “Emperyalizm yenilecek, direnen haklar kazanacak”, “Katil İsrail Filistin’den defol”, “Filistin’de düşene dövüşüne bin selam”, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi”, “Kahrolsun İsrail, kahrolsun ABD" sloganları attı.
Yürüyüşe doktorlar beyaz önlükleriyle katıldı.
Öte yandan başka bir grup "Yaşasın şeriat" sloganları atıp tekbir getirerek konsolosluğa yürüdü.
"BEYAZ ÖNLÜĞÜMÜZ KANA BULANDI"
Gazze’de hayatını kaybedenler adına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından söz alan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Dr. Ertuğrul Oruç, “Dün gece Gazze'de bir hastane bombalandı. Bu vahşeti yaşatanlara karşı bu alana İstanbul Tabip Odası olarak beyaz önlüklerimizle katıldık. Dün yaşanan bu vahşi katliam sonrası bütün Filistin halkının yanındayız. Beyaz önlüklerimiz kana bulanmıştır” dedi. Oruç daha sonra DİSK, KESK, TTB ve TMMOB adına ortak açıklama okudu.
GAZZE’DE KATLİAM VAR! İSRAİL’İ DURDURUN!
Oruç'un okuduğu açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Değerli basın emekçileri, Filistin halkının sevgili dostları, İsrail, dün akşam saatlerinde, içerisinde yüzlerce hasta, sivil ve sağlık çalışanının bulunduğu Gazze’deki El-Ehli Hastanesi’ni bilerek ve hedef alarak bombalamış, yüzlerce (bazı kaynaklara göre binden fazla) insan hayatını kaybetmiştir. İsrail, yaklaşık 75 yıldır pek çok Filistinli sivili bilerek ve isteyerek katletmiştir. İsrail’in sağlık merkezlerini hedef alarak bombalaması da ilk değildir. Emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan, siyonizmi kendisine düstur edinmiş İsrail, Filistin ve bölgedeki diğer halkların yaşam hakkını hiçe saymış, katliamlar yapmış ve yapmaya da devam etmektedir. Evet, bizler, Filistin halkının meşru ve haklı mücadelesinin yanında olan örgütler olarak, İsrail’in bu bozuk sicilini gayet iyi biliyorduk. Ancak, bizce, dün yaşanan hastane katliamı her türlü başka silahlı eylemden çok başka bir yerde konumlanmaktadır. Hastaneyi bombalamak çok başka bir seviyeyi temsil eder. İnsanlığın düşeceği en alt, en iğrenç ve en barbarca düzeydir. Bu seviye Nazi Almanyası, Mussolini İtalyası ve IŞİD ile aynı kategoridedir. İsrail giriştiği bu eylemle katliamcı, barbar karakterini bir kez daha kanıtlamış, adeta altına imzasını atmıştır. İsrail’in gerçekleştirdiği bu katliamı en üst perdeden lanetliyoruz. Filistin halkına baş sağlığı diliyor, en içten dayanışma duygularımızı gönderiyoruz. İsrail, tüm uluslararası sözleşmelere aykırı biçimde, savaşta dahi dokunulamayacak yerler olan hastaneyi bilerek ve isteyerek bombalayarak açıkça bu hukuku çiğnemiştir. Dolayısıyla İsrail uluslararası mahkemelerde en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Ne yazık ki Gazze’de insanlık dramı artarak devam etmektedir. Hastanelerdeki tıbbi ilaçlar ve malzemeler tükenmiş, temiz su ve gıdaya erişim her geçen gün zorlaşmaktadır. Başta Türkiye olmak üzere dünya ülkeleri Filistin halkının boykot çağrısını desteklemeli, İsrail ile tüm ilişkileri kesmeli, Gazze’ye bir insani koridor açılması ve saldırıların son bulması için İsrail’e baskı uygulamalıdır. Filistin halkının yaşadığı katliamlar, yalnızca Filistin halkının meselesi değildir. Meselenin kaynağı emperyalist paylaşım ve çıkarlardır. Bunun adı Ortadoğu’da İsrail, başka coğrafyalarda ABD, NATO vb.dir. Aktörler değişse de mağdur olanlar ezilen halklardır, emekçilerdir. Bugünden tezi yok İsrail, Gazze’ye dönük tüm operasyonlarını sonlandırmalı, Gazze’ye bir insani koridor açılmasına müsaade etmeli, son giriştiği katliam da dâhil olmak üzere tüm katliamlarının hesabını vermelidir. Bizler, Filistin halkının dost örgütleri olarak her fırsatta Filistin halkıyla dayanışmamızı gösterecek, İsrail’i katliamlarını sonlandırıncaya kadar her fırsatta protesto etmeye devam edeceğiz. Yaşasın halkların kardeşliği! Yaşasın özgür Filistin!"
“İSRAİL İLE TÜM İLİŞKİLER KESİLSİN! EMPERYALİZM VE SİYONİZM YENİLECEK, DİRENEN HALKLAR KAZANACAK”
Siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına ise açıklamayı Deniz Demirdöven okudu.
Demirdöğen konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Siyonist İsrail, dün Gazze’de hastaneye yönelik gerçekleştirdiği bombalı saldırıyla yüzlerce Filistinliyi katletti. İsrail yürüttüğü işgali, katliamla ve soykırımla sürdürüyor. Günlerdir İsrail’i destekleyenler, başta ABD ve tüm emperyalist güçler işgalin, katliamın ve soykırımın suç ortağıdır. Yüzyılı aşkın süredir Filistin’de yürütülen emperyalist, Siyonist işgal, günlerdir bir katliam ve etnik temizlik savaşı olarak sürdürülüyor. Bu acımasız savaşa sessiz kalanlar, İsrail’in işgalini meşru görenler katliamların da ortaklarıdır. Filistin halkı tüm güçleriyle geçmişte olduğu gibi bugünde emperyalist, Siyonist işgale karşı direniyor. Haklı olan Filistin halkının meşru direnişidir. Siyonist İsrail kirli işgal yürütmektedir. ABD, bütün Ortadoğu’da yürüttüğü emperyalist işgal politikalarıyla akan gözyaşının ve kanın sorumlusudur. Afganistan’da, Irak’ta olduğu gibi Filistin’de de akan kanın sorumlusu ABD emperyalizmidir. Filistin halkının ve tüm bölge halklarının kurtuluşu emperyalizme karşı ortak mücadeleyle mümkündür. Günlerdir süren işgale ve katliama karşı AKP iktidarı kınama açıklamaları dışında hiçbir adım atılmamıştır. Türkiye ile İsrail arasındaki tüm askeri, ekonomik, diplomatik ilişkiler devam etmektedir. İsrail’in yürüttüğü işgali, katliamı ve soykırımı durdurmak için; Filistin halkının haklı direnişine sahip çıkmak için somut adımlar atılmalıdır. İsrail ile askeri, ekonomik, diplomatik tüm ilişkileri kesilmelidir! İkil anlaşmalar iptal edilmelidir! Amerikan üsleri derhal kapatılmalıdır! Bizler bu ülkenin emekçileri, ilericileri, devrimcileri, yurtseverleri olarak, Deniz’lerin Mahir’lerin yürüyüşünün takipçisiyiz, Filistin halkının onurlu mücadelesinin yanındayız. Filistin halkının onurlu mücadelesine ses vermek insanlığa sahip çıkmak demektir. Tüm halkımızı Filistin halkının direnişine sahip çıkmaya; İsrail’in yürüttüğü işgale ve katliama karşı mücadele etmeye çağırıyoruz. Emperyalist ve Siyonist İşgale Son Yaşasın Bağımsız ve Özgür Filistin.”
"KADINLAR FİLİSTİN HALKININ YANINDA"
Kadınlar Birlikte Güçlü de İsrail'in Gazze'deki saldırısını konsolosluk önünde protesto etti. “Kadınlar Filistin halkının yanında” dövizi açan kadınlar “Nehirden Denize Özgür Filistin”, “İsrail soykırıma derhal son ver”, “Filistinli kadınlar yalnız değildir” dövizleri taşıdı. Burada yapılan açıklama da, “12 gündür Gazze aralıksız bombalanıyor. İnsanların kafasına bomba yağmayan gün, saat yok. Beş dakikada bir Filistinlinin öldürüldüğü günler yaşıyoruz. Her gün sayı yükseliyor. 1000, 2000, 3000. Filistinliler dünyanın gözü önünde silinmeye çalışılıyor. İsrail ordusu tarafından tahliye yeri olarak belirtilen yerlerde yine insanları öldürdüler. Filistin’de savaşa hayır deyip Rojava’daki ölümlere göz yuman iki yüzlü anlayışı reddediyoruz. Gazze’ye bombardımanı durdurun hemen şimdi, Filistin'in işgalini durdur diyoruz” denildi.
(İstanbul/EVRENSEL)